Ülkemizde Sanat Eğitimi Hangi Düzeyde?
Sanat, tüm dünya üzerinde kendi evrensel dilini oluşturmuş soyut bir yetenek alanıdır. Sanat kişinin kendi yetenekleriyle, eğitimi bir arada harmanladığı bir profesyonelleşme yolculuğudur. Sanat eğitimi alan kişiler hem özel hem de iş hayatlarında, etraflarında ki kişilerden daha farklı ve gelişen bir konumda olurlar. Sanat kişinin düşünce ve uygulayış tarzına bir estetik farkındalık kazandırır. Sanat kendi için bir evrenselliği sahip olsada, kültür ve topum bakımından öğretiliş biçimi ülkeden ülkeye farklılık göstermektedir.
Ülkemizde Sanat Eğitimi Nasıl Başladı?
Ülkemiz içinde sanat çalışmaları ilk başladığı zaman uzman kimliğine sahip değildi. Güzel Sanatlar Eğitimi kavramı çok sonra ortaya çıkmıştır. Herhangi bir sanat alanında yeteneği olan kişileri o alanda usta olmuş hocalarının yanında çırak veya asistan olarak mesleklerine ilk adımı atarlar. Yani sizin anlayacağınız usta çırak ilişkisiyle sanatçılar yetiştiriliyordu. Ülkemizde ki sanat anlayışlar, dünya üzerinde ortaya çıkan sanat akımlardan her ne kadar etkilense de toplumumuza ve kültürümüze göre değişiklik göstermiştir.
Özel topluluklar veya özel atölyeler yavaş yavaş oluşmaya başlamış ve bunlar kalabalıklaşmaya başlayınca sanat eğitimi kapalı mekanlara geçiş yapmaya başlamıştır. Güzel Sanatlar adı altına geçilince Sanat Eğitimi, Milli Eğitim bakanlığınca daha da fazla profesyonellik kazanmıştır. Böylelikle Üniversitelerin belirli fakülte birimlerinde lisans derecesinde oluşum kazanarak, meslek haline gelmiş aynı zamanda güzel sanatlar üzerine akademisyenlik de bilimsel anlamda gelişmeye başlamıştır.
Özel ve Kurum Sanatı Ayrımı
Ülkemiz de, sanat alanında belirli bir başarıyı göstermiş ve ülkesi adına yararlı olmuş kişilere dönemin ülke görevlileri belirli sıfatlar verir. Devlet Sanatçısı gibi önemli unvanlar. Ancak bizim ülkemiz içinde sanat disiplinleri kurum ve özel olarak ikiye ayrılmış durumdadır. Özel sanat anlayışı, daha çok belirli kimseler tarafından açılmış ve resmi bir kimlik görüntüsüne sahip olmuş sanat mekanları, atölyeleri veya stüdyoları oluşturulmuştur. Kuran kişilerin kurdukları ekip ve belirledikleri müfredat doğrultusunda da eğitimler vermektedirler. Özel Sanat anlayışı içinde açılan mekanların bir kısmı başarısını kanıtlarken bir kısmı sadece taklit olarak kapanmıştır.
Sanat eğitimi için de kurum anlayışı ise tamamıyla devlet eliyle yapılan ve kurulan, ilgili bakanlıklarca müfredatı sağlanılan ve sanatçısını belirli düzeye getirip, sınavlara tabii tutarak gerektiğinde memur olmasını gerektiğinde sanat eğitimi alanında akademisyen olmasını sağlayan bir anlayıştır. Kurum içinde yetişmiş eski sanatçılar, o kurumun sanat anlayışını gelecek nesil sanatçılarını da aktarırlar.
Sanat Eğitiminin Avantajları
Sanat eğitimi her durumda içinde barındırdığı sanatçısını belirli bir düzeye kadar getirir ve vizyonunun gelişmesini sağlar. Diğer yandan aldığı sanat eğitimi sayesinde kişi diğer ülkelerde ki sanat disiplinleri ile iletişim kurarak kendisini mesleğinde daha çok geliştirme olanağı elde eder. Düzgün konuşmanızı, beden duruşlarınızın daha net olması, kendinize eğitim ve geliştirici hobiler edinmenizi de sağlar. Her şeyden önce, gözlem yeteneğinizin gelişmesi sayesinde bir çok meslekte etrafınızda ki ekip arkadaşlarınız la daha net ve zengin bir iletişim dili elde edersiniz sanat eğitimi sayesinde.
Okullarda Sanat Eğitimi Hangi Düzeyde Olmalı?
Özel ve devlet okulları ayrılmaksızın sanat eğitimi bütün okullarda en az asgari düzeyde öğrencilere verilmeli ve bununla ilgili çalışmalar yapılmalıdır. Sanat eğitiminin avantajları her yaş grubu için farklı kazanımlar gösterir. Zeka ve beden gelişiminde katkı sağlar. Hemen hemen her sınıf grubunun belirli temel sanat eğitimlerini almaları gerekmektedir. Ancak günümüzde sanat eğitimi okullarda genellikle resim ve müzik dersleriyle sınırlı kalıyor.
Bu derslerinin yanında yaratıcı drama, el sanatları atölyesi, tasarım dersleri, kil tasarım dersleri gibi öğrencilerinin zihin ve bedenlerini aynı anda bir bütün içinde kullanabilecekleri ve ortaya kendi düşünceleriyle ve emekleriyle çıkardıkları ürünler öz güvenlerini arttıracaktır. Okullarda, öğrencilerin ders programlarında sözel ve sayısal derslerin yanında sanat eğitimlerine ciddi oranda dikkat edilmelidir. Sanat eğitiminin kazanımlarını öğrenciler üzerinde olumlu bir şekilde görmeye başlayacaksınız.
Sanat eğitimi, her durum ve koşulda içinde bulunan kişinin gelişmesi için onu teşvik eder ve yapabileceklerinin seviyesini zorlayarak yeni yeteneklerini keşfetmesini sağlar. Topluluk içinde her zaman dikkat çeken bir vizyona sahip olursunuz. Ancak bu işin eğitim kısmında biraz daha çaba, biraz daha dikkat ve disiplin gerekmektedir.