Kahve Tüketiminin Doğru ve Yanlış Zamanları

Kahve tüketimini günlük hayatımızda neredeyse hepimiz çok seviyoruz ve bu sebepten sık sık tüketiyoruz. Ancak kahve tüketiminin miktarı kadar tüketilen zaman da vücudumuzda farklı etkiler göstermektedir. Kahve, vücudumuzda salgılanan insülin, adrenalin ve kortizol olmak üzere üç önemli hormonu büyük ölçüde etkilemektedir. İnsülin hormonu yediğimiz ve içtiğimiz besinlerin kandaki şeker oranımızı arttırmasıyla salgılanmaya başlayarak bu şeker oranını azaltmaya yardımcı olmaktadır.

İnsülin direnci ise vücuda giren besinlerle birlikte salgılanan insülin hormonunun artık kandaki şeker oranını gerektiği haline getirememesi durumudur. Yapılan araştırmalarda vücuda giren kahveyle birlikte kandaki şeker oranımızın arttığı görülmüştür. Yani bu durum kilo almamıza neden olmaktadır. Ancak kahveyi doğru zamanlarda tüketirsek bu durumu kendi yararımıza dönüştürebiliriz.

Kahve içtiğimizde bir diğer önemli hormon olan adrenalin de yükselmektedir. Bu hormon vücudumuzda arttığında bize enerji ve güç sağlar. Yani kilo vermek istiyorsak bu hormonun artması bizim için yararlı olacaktır. Spor yaptığımızda ya da hareket halinde olduğumuzda ihtiyaç duyduğumuz enerjiyi bulmak için vücutta kullanılabilecek en önemli madde kanımızdaki şekerdir.

Kahve Tüketiminde Stres ve Kilo

Bir diğer önemli hormon olan kortizol ise “stres hormonu” olarak bilinmekte ve bu hormon arttığında yükselen stres seviyemiz bize kilo aldırır. Kahve de kortizol hormonunu çok fazla arttırmakta ve bu durum nedeniyle gün içinde daha fazla kahve tüketmeye başlamamız bize kilo vermemizde güçlük çektirmekte ve hatta kilo almamıza bile sebep olabilmektedir.

Bu hormonları göz önünde bulundurursak spor yapmadan hemen önce kahve içmek bize kesinlikle daha fazla yağ yaktıracaktır. Çünkü kandaki şeker oranımızın spordan önce içilen kahveyle birlikte artması bize spor sırasında vücutta öncelikle bu şekerin yakılmasını ve hemen sonra da yağ yakımına başlamasını sağlar.

Yapılan araştırmalar doğrultusunda kahve içmek için en doğru zamanlardan bir diğeri ise spor yaptıktan hemen sonradır. Bunun sebebi ise spordan sonra yediğimiz yemeklerdeki karbonhidratların yağ oluşumundan çok kas oluşumuna yönlendirilmesidir.

Bilinenin aksine uyanır uyanmaz ayılabilmek için kahve içme alışkanlığı tamamen yanlış bir uygulamadır. Bunun sebebi ise uyandığımızda henüz dengelenmemiş hormon seviyeleridir. Uyandıktan yaklaşık bir saat kadar sonra kahve içimine başlamak hormon seviyelerimiz için daha sağlıklı olacaktır.

Kahveyi içmememiz gereken bir diğer durum ise kahvenin yanında yemek istediğimiz karbonhidratlı ve şekerli bir şeyler olduğundadır. Kahve içerken yanında karbonhidrat ve şeker içeren bir şeyler yediğimizde zaten yükselen şekerimizi daha da yükseltmiş oluyor ve aynı zamanda da insülin seviyemiz de düşürüyor. Bu sebeple tam bu sırada kendimizi gayet keyifli hissederken 10-15 dakika sonra şekerimiz tamamen düşüyor ve kendimizi tam tersine keyifsiz ve yorgun hissetmeye başlıyoruz.

Gördüğümüz gibi kahveyi vücudumuz için en verimli hale getirebiliriz ancak bu sebepler nedeniyle gün içinde daha çok kahve tüketmek bu etkileri de beraberinde arttırmayacaktır hatta aksine vücudumuz giderek kahveye karşı dirençli bir hale gelerek bu etkileri etkisiz kılacaktır. Gün içinde 1-2 bardak kahve bizim bu etkileri verimli kullanmamızda bize yeterli olacaktır.