Kendini Bulmak! Bulunamamış Amaçlar
Kendini bulmak: Biz insanlar her eylemin, düşüncenin, insanın bir anlam amacı olması taraftarıyız.
Amaç, bizim için varılması gereken bir yer ve varana kadar motivasyon kaynağı oluyor. Bu konuda da aslında pek çok kulvarda olduğu gibi adaletsizlik boy gösteriyor. Bu dünya üzerinde kimileri kucağında bir amaçla büyüyor kimileri de buradaki amacını bulamadan akıntıdaki boş kayık gibi salınıyor.
Her gün “ben kimim?“ “ben aslında ne isterim?“ “ben ne yapacağım?“ diye gözünü açan dışarıdan “kararsız ve çelişkili“ gözüken kesimle tabi ki bir olmuyor her anında üç ileri iki geri giden ama yine de giden kesimle.
Şimdi o amacını bulamamış kimse neye atsa elini, nereye yaslasa sırtını içindeki kimse hep soracak aynı soruları; “ benim yerim burası mı? “ “burada da mı geçiciyim yine? “. İçindeki bu karışıklığı düşünüp durmaktan başarısız(!) diye yaftalayacak kendini. Çünkü bu düşünceleri sorgularken bir yandan kendini tam anlamıyla veremediğini zannedecek o işe ve hepimiz biliyoruz ki kendini vererek yaptığın iş taşır seni başarıya(!).
Peki şuan bu durumda bulunamamış amaçların suçlusu kim?
Aramaya çalışacak zamanı yokken bile, yaşam savaşından, tercihi olmayan derslerin sınavına çalışmaktan ya da oyuncak olmuş, ezber yetisini pekiştirmekten başka pek bir şeye yaramayan sistemden, varacağı yeri yani amacını sorgulayıp kafa patlatanlarda mı?
Sanmam.