Faiz İndirelim Derken Yanlış Düğmeye Bastık: Devletin Faiz Ödemelerinin Yükü 3 Kat Arttı
2022 dünya ekonomi literatüründe muhtemelen, 2020’nin ‘pandemi, salgın, Kovid, Vuhan’ olarak geçmesi gibi, ‘merkez, faiz, enflasyon’ gibi …
2022 dünya ekonomi literatüründe muhtemelen, 2020’nin ‘pandemi, salgın, Kovid, Vuhan’ olarak geçmesi gibi, ‘merkez, faiz, enflasyon’ gibi terimler anahtar olarak geçecek. Son iki yılda yaşanılan pandemi ile dünyada ağırlıklı talep bizde ise talebin yanına fazla fazla eklediğimiz maliyet, enflasyon olarak görülüyor.
Ancak durum şu ki ABD’de enflasyondaki yükseliş yüzde 1’lerden 9’a çıktı.
Türkiye’de ise Kasım ayında görülen kırılımda oran uzun vakit sonra yüzde 20’nin üzerine çıkarken, devamında TÜİK başkanı değişip, madde fiyatları dosyası yayından kaldırılana kadar aylık çift hane oluyor.
Kısaca normal şartlar altında değildik ayrıca biz yüksek basınçta 100 derecede kaynatmak istediğimiz suyun ateşini artırdık ancak basınç artınca su 80 derecede kaynamaya başladı. Şimdi de buna karşı koymak için ateşi kısmadan suyun üzerini kapamaya ayrıca buharlaştırmamaya çalışıyoruz.
Ekonomiden bir miktar anlayan kimse yüksek faizi savunmaz. Bir denge olan ekonomide kimse faiz indirip artırarak ülkesini de kurtarmaz, dünyanın en büyük ekonomisi de olmaz, kahraman da ilan edilmez. Ama diyerek önceki cümleleri normal şartlar altında silmiş oluyoruz! Anormal şartlarda faiz artışı ya da indirimlerinde çok hassas davranılması gerektiğini biliyoruz.
Hazine ayrıca Maliye Bakanlığı tarafınca yayımlanan Merkezi yönetim iç borç ödeme projeksiyonları verilerinde 2021 yılı Ağustos ayı sonunda görülen 722 milyar TL iç borçlar faiz ödemesi 2022 Temmuz’da 2 trilyon 175 milyar TL oldu.
Haziran 2022’de 1 trilyon 611 milyar TL anapara borç ödemeleri içinde enflasyona endeksli (TÜFE’ye endeksli) tahvil stoku 391 milyar TL olarak görünüyor. Toplam iç borç stoku içinde bu oran yüzde 24,3 oluyor.
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, yazılı açıklamasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın düşük faiz söylemleri devamında geçen bir yılda, “Türkiye ekonomisi hızla krize sürüklendi” derken, değişimi şöyle anlattı:
Bankalar geçen yıl Ocak-Mayıs döneminde 221 milyar lira faiz geliri elde ederken, bu yıl aynı dönemde 421 milyar lira gelir elde etti.
CHP Genel Başkan Yardımcısı, Parti Sözcüsü ayrıca Hazine eski Müsteşarı Faik Öztrak da Twitter paylaşımında faiz yükünü anlattı. Hazine İç Borç Ödeme Projeksiyonu grafiğinde faiz ayrıca anapara arasında terse dönen ayrıca açılan makasa dikkat çekerek şunları söyledi:
“Faizi düşürelim derken meğer artırmışız!” diyen Alaattin Aktaş, Hazine’nin faiz yükünün 7 ayda yüzde 174 arttığını söylerken, bunun sebebinin Merkez Bankası faiz indirimleri olduğunu yazdı.
“Zarar eden kim, Hazine; yani vatandaş! Niye, çünkü Merkez Bankası’nın faizi indirildi!”
Sosyal medyada yankı bulan Hazine’nin faiz ödemelerine Ekonomist Bülent Şahinalp, Aktaş’a atıfla şu yorumu yaptı:
Kim artırıyor?
Özcan Kadıoğlu da KKM üzerinde yapılan bir hesapla ödeme yükündeki artışı gözler önüne serdi.
Kadıoğlu’nun yaptığı hesap şu şekilde????
Bu hesaba da yorumlar yapıldı ????
????
????
İster istemez “faiz sebep enflasyon sonuç” söylemi ile birlikte son dönemde, faizle ilgili Cumhurbaşkanı’nın söylediklerinin içinde en çok bu kısım hatırlanıyor????