ATP (Adenozin Trifosfat) Nedir?

ATP biyokimyasal ve fizyolojik süreçlerde gerekli olan enerji ihtiyacını karşılamak için vücut hücrelerimizin ilgili bileşenleri tarafından üretilen, üç fosforik asit, riboz ve adenin içeren bileşiktir. Molekülün hidrolizi sonucunda 60 KiloJoule / mol enerji açığa çıkmaktadır. 1 mol ATP su ile reaksiyona girdiğinde, ADP ve fosforik asitle beraber enerji açığa çıkar.

Yeni ürün olan ADP ile su reaksiyona girdiğinde ise bir mol AMP ve fosforik asitle beraber enerji açığa çıkar. Elde edilen enerji ileri Biyokimyasal işlemleri için kullanılmaktadır. Adenozin Trifosfat canlı organizmalarda enerji tedarik kaynağı olduğundan bu faaliyet durursa canlı hücre ölür. Karmaşık madde sentezlerinin ve reaksiyonlarının toplamı, hayayı idame ettirecek enerjiyi sağlar.

Hücre zarları arasında biyo-elektrik potansiyelin oluşturulmasında, kasların kasılmasında hücre zarlarının aktif olarak alış –veri yapmasında Adenozin Trifosfat büyük rol alır. Bu bilgilere bakarak, ATP nedir sorusuna; enerji molekülüdür cevabı verilebilir.

ATP Molekülü Hayatın Enerji Kaynağıdır

Kişi hastalandığında, daha çok enerji ihtiyacı doğar çünkü bağışıklık sistemimiz, mikroplarla savaşacaktır. Bu alarm durumunda vücutta yaklaşık 250 gram kadar ATP üretilmektedir. Kas ve sinir doku hücrelerinde ATP daha yoğun bulunur. ATP oluşturmak için, rezerv olarak var olan ADP ile Fosforik asit, enerji yüklenerek reaksiyona girer ve ürün olarak ATP ve su açığa çıkar.

ATP vücutta en çok güncellenen enerji kaynağıdır. ATP molekülünün ömrü 60 saniyeden daha azdır ve vücutta 24 saat içinde ortalama 3.000 kez parçalanır ve yeniden oluşturulur. Bir aracın hareket etmesi için yakıtın önemi ne ise, insan makinesinin de yaşaması için Adenozin Trifosfat o kadar önemlidir.

ATP Nerede Sentezlenir?

ATP hücrenin mitokondri isimli fabrikalarında üretilmektedir. Süreç ise spesifik enzimlerin aşama aşama reaksiyonları ve etkileşimler ile ilerler. Proteinler en küçük birimleri olan amino asitlere parçalanırken, karbonhidratlar en küçük birim olan glikozlara parçalanırken bu kırılmanın saldığı bir enerji vardır.

Bu süreçleri mercek altına almak gerekirse, sindirim enzimleri organik maddeleri daha basit alt yapılara ayrıştırırken, termal enerji açığa çıkar. İkinci evrede bu yapı taşı moleküller de bölünmeye uğrar. Oksijensiz glikoz molekülü, karbondioksit ve etil alkole dönüşür. Glikoz molekülü, enzimler tarafından parçalandığında, 2 molekül ATP açığa çıkar.