Alzheimer Kime Zor?
Ne kadar doğrudur bilmem ama uçurumdan aşağıya düşen birinin yere ulaşmadan önce şoka girip bilincini yitirdiği veya bu şok yüzünden daha havadayken öldüğü söylenir. İşte Alzheimer da aynen böyle bir şeydir.
Hasta olan için, bilincin kaybolduğu ve düşüşün sonunun ne olduğunu bilmeden geçen süreçtir Alzheimer hastalığı. Onun için sorun yoktur, yaşadıklarının ne kadar kötü olduğunun farkında bile değildir. Sonun kaçınılmazlığını da umursamaz.
Ya sevenleri, düşüşü çaresizle izlemek, çırpınmak, bir şeyler yapmaya çalışmak ama başarısız olmak. En sonunda da gözlerinin önünde göçüp giden hastasına çaresizce ağlamak.
Bence, Alzheimer hastadan çok yakınına zordur!..
Bu konu ile ilgilenen doktorlar, araştırmacılar hepsi birçok şey anlatır. Oysa tanıdıkları hastalar başkalarıdır. Bakımını yaptığı ve canından çok sevdiği biri değildir. Nasrettin Hocanın damdan düşünce yardıma koşanların arasından damdan düşmüş birini araması gibi, hasta yakınının halinden yine hasta yakını anlar.
Kimse bilmez hastasının derin uykusunda nefesini kontrol etmenin zorluğunu. Kimse bilmez yemek yedirmenin iştahsız çocuktan çok daha zor olduğunu. Üstünü değiştirmek, kişisel temizliğini yapmak. Bunlar fiziki zorluklardır.
Bir de manevi zorluklar vardır. Neşeliyken ona eşlik etmek, kızgınken suyuna gitmek, gördüğü halüsinasyonları kabul etmek, görüyormuş gibi yapmak. Her türlü küfür ve hakareti normal karşılamak. Bir süre sonra kendinden şüphelenmeye başlamak. Yaptıklarını sorgulamaya başlamak. Bunlar çaresizce geçen süreçtir.
Uçurumdan düşüşü daha az zorlukla atlatmak için yapılan çabalardır bunlar. Ancak tüm bu çabalar hakikaten hastanız için midir?
Yere çarpıp her şeyin bittiği andan itibaren hissedeceklerinizdir önemli olan. Bu düşüşü bir bakıcı, bir hastane veya bakım evinde de atlatabilir hastanız. Onun için fark eden bir şey yoktur. Ya sizin için?
Yaptığınız çocukça davranışlar, gülüşmeler, paylaşımlar ve sevgi dolu sözcükler. Sizi mutlu ve huzurlu kılan her şey. Elini tutup saatlerce yanında oturmak, dokunarak sevmek, varlığını hissedip, hissettirmek.
“Keşke” demediğiniz anların olması tek mutluluğunuzdur. O sonsuz uykusunu uyurken ve sizde geceleri uyurken huzuru içinizde hissediyorsanız, herkes kazançlı demektir.
Kaçınılmaz sonu beklerken yaşanan acı ve zorlukları sevgiyle göğüslerseniz, kalan hayatınızda yüzünüz hep gülümseyecektir.