Türkiye Büyük Millet Meclisini İlk Tanıyan Ülkeler Hangileriydi?

Artık asırlık bir çınar olan Türkiye Cumhuriyeti, aslına bakarsanız 29 Ekim 1923 öncesinde 23 Nisan 1920’den itibaren bir devlet kimliğiyle çalışıyordu. Bundan dolayı, Cumhuriyet’in ilanı öncesi Türkiye Büyük Millet Meclisini tanıyan ülkeler, aslında …

Türkiye Büyük Millet Meclisini İlk Tanıyan Ülkeler Hangileriydi?

Artık asırlık bir çınar olan Türkiye Cumhuriyeti, aslına bakarsanız 29 Ekim 1923 öncesinde 23 Nisan 1920’den itibaren bir devlet kimliğiyle çalışıyordu.

Bundan dolayı, Cumhuriyet’in ilanı öncesi Türkiye Büyük Millet Meclisini tanıyan ülkeler, aslında devleti tanımış oldular. 

Peki ilk tanıyan devletler hangileriydi? Sizler için derlediğimiz bu içeriğimizde Türkiye Büyük Millet Meclisi ile ilk ilişkileri kuran devletlerin hangileri olduğunu yazdık.

4 Eylül 1919’da Direniş Örgütlerini birleştiren direnişçiler, 23 Nisan 1920’de Ankara’da Meclis’i açarak adeta bir devlet gibi hareket etmeye başladı. 29 Ekim 1923’te ilan edilecek yeni cumhuriyetin öncesinde TBMM ile ilişkiler kuran devletler de aslında Türkiye’yi ilk tanıyan ülkeler olarak literatüre geçti.

TBMM ilk resmi anlaşmasını 3 Aralık 1920’de Ermenistan hükümeti ile imzaladı. 

Gümrü Barış Anlaşması ile Doğu’da Ermeniler ile yaşanan yerel düzeydeki çatışmalar sonlandırıldı. Böylece TBMM’yi meşru bir otorite olarak kabul edip tanıyan ilk ülke de Ermenistan oldu. Türkiye’nin lehine olan bu anlaşma ile Ermenistan, Doğu Anadolu’daki hak iddialarından vazgeçti ve Kars şehrini bütünüyle TBMM’ye temsil etti. 

Bu adım TBMM’nin resmi bir otorite olarak ilk dış politika adımı ve başarısı oldu.

Doğu Cephesi’nde elde edilen bu başarı ve anlaşma, Milli Mücadele’nin silahlı safhası boyunca Ankara hükümetini çok rahatlattı. Doğu’da Ermeniler ile sağlanan barış, Ankara hükümetinin Batı Cephesi’nde Yunanistan’a odaklanmasına olanak sağladı.

Bu süreçte başarılı bir askeri harekatla Ermenileri barışa ve TBMM’yi tanımaya zorlayan Kazım Karabekir Paşa, Kars Fatihi olarak nam saldı.

Gümrü Anlaşması’nın imzalanmasında Sovyet Rusya’nın da doğrudan rolü ve katkısı oldu. Zira Sovyetler, Anadolu’da Büyük Britanya güdümünde bir parçalanmayı kendi çıkarlarına aykırı görüyordu.

Bundan dolayı Milli Mücadele boyunca Sovyet Rusya, Ankara hükümetine destek verdi.

TBMM ile resmi bir anlaşma imzalayan ilk İslam ülkesi ise Afganistan oldu. Milli Mücadele’ye büyük bir heyecanla destek veren Afgan halkı ve hükümeti 1 Mart 1921’de TBMM’yi resmen tanıdı.

Türk ve Afgan heyetleri, Moskova’da bir araya geldiler ve bir ittifak antlaşması için görüşmeler yaptılar. 

Taraflardan birine yapılacak tecavüzün diğerine yapılacağı gibi son derece üst düzeyde dostluk maddelerinin bulunduğu anlaşma iki devletin ortak çıkarları ve mücadelesi üstünde temelleniyordu.

Anlaşma imzalandıktan sonra Türk-Afgan dostluğu daha da kuvvetlendi.

Dostluk anlaşmasının giriş metni “Yüce Türkiye Devleti ve Afganistan, içtenlikle birbirine bağlı, bir umut ve kutsal amaçla gönülleri dolu olarak; nesnel ve moral bakımdan bütünüyle yüksek ortak çıkarlara sahip bulundukları…” ifadeleriyle başladı.

Afganistan’ın yanı sıra İran da Milli Mücadele döneminde Ankara hükümetine en büyük desteği veren İslam ülkeleri oldular.

Bir başka Müslüman topluluk olan Hint Müslümanları da Ankara’ya çok büyük çapta maddi yardımda bulundu. Ancak o dönemde Pakistan kurulmadığı ve Hint Müslümanları’nın ayrı bir devleti olmadığı için devletler arası bir anlaşma yapılmadı.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni tanıyan ilk İtilaf Devleti ise Fransa oldu. Güney cephesinde, özellikle Gaziantep’te muazzam bir direnişle karşılaşan Fransa, Anadolu’daki durumunu 1920’lerin sonlarında gözden geçirmeye başladı.

Kurtuluş Savaşı’nı da yakından takip eden Fransa, düzenli ordunun kurulması sonrası Türk Ordusu’nun Yunanistan’a karşı verdiği kararlı mücadeleyi gözlemledi. 

Burada dönüm noktası ise Eylül 1921’deki Ankara savunması oldu. 

Türk Ordusu, 22 gün 22 gece savunduğu Ankara’yı kaybetmeyip Yunan Ordusu’nu püskürtünce Fransa, TBMM ile yakınlaşmaya karar verdi.

Fransa Cumhuriyeti, eski bakanlarından Henry Franklin-Bouillon’u gayriresmî olarak Ankara’ya gönderdi. 9 Haziran 1921’de Ankara’ya gelen Bouillon, Mustafa Kemal Paşa, Dışişleri Bakanı Vekili Yusuf Kemal Bey ve Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa ile iki hafta kadar devam eden görüşmeler yaptı.

Ankara hükümetinin kararlılığını ve savaş meydanındaki direncini gören Fransa, TBMM ile bir anlaşma yaparak Güney Cephesi’ni tamamen boşalttı.

Bu diplomatik başarı Ankara hükümetini çok rahatlattı. Zira Güney’den çekilen Fransız birlikleri arkalarında ciddi miktarda silah da bıraktılar. Ayrıca hem Doğu hem de Güney cephesini anlaşmalarla güvenli hale getiren TBMM, bütünüyle Batı Cephesi’ndeki savaşa odaklandı.

Gelelim Cumhuriyet dönemine, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilanından sonra ilk diplomatik ilişkilerinin kurulduğu ülkelerden birisi sizi çok şaşırtacak.

30 Ocak 1926’da Güney Amerika ülkesi Şili ile imzalanan dostluk anlaşması sonucu her iki ülke de birbirlerini tanıdı. 

1930 yılında ise Şili’de Türk Büyükelçiliği açıldı. Başkent Santiago’da Atatürk meydanı ve anıtı açıldı.

Şili, Türkiye Cumhuriyetini resmi olarak tanıyan ilk Latin Amerika ülkesi oldu.

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.