Mutluluk İçimizde! İşte Mutluluk Veren 4 Hormon ve İşlevleri

Mutluluk veren hormonlar: Mutluluk nerede? Ya da neden bir sabah her şey yolunda gibi hissederken ikinci günün sabahına en dipte uyanıyoruz? Bu tarz soruların cevabını çoğumuzun merak ettiğine inanıyorum. Biz insanlar oldukça karışık bir kimyadan meydana gelmiş durumdayız. Beynimiz tüm bu kimyayı barındırmakla beraber onu yönetmek durumundadır da.

Genelde acıyı en aza indirgerken mutluluk seviyemizi yüksek tutmak için çabalar. Fakat hepimiz farkındayız ki hayat kadar karışık bir mekanizmanın içerisinde duygularımızı stabil tutmak çok zor. Ki tutmamalıyız da! Her an mutlu olsaydık ne anlamı kalırdı ki diğer duyguların? Önemli olan bu zeminde dimdik durmayı başarabilmek.

Düşeceğimiz anlar mutlaka olacaktır, düştükçe öğreneceğiz ellerimizden tutup kalkmayı. Zaten hangimiz düşmeden adımladı ki hayatta? Mutluluk ulaşmak için peşinde koştuğumuz bir duygu. Mutluluğa ulaşma yolunda direksiyon tamamen bizim elimizdedir. Aşağıda sizlere kendinizi yolda tutmanın yöntemlerini, yoldan çıkarsanız ne gibi duygularla karşılaşacağınızı ve mutluluğa sebep olan hormonların neler olduğuna dair bir kaç satır bıraktım. Dilerim yoldan çıksanız bile dönmenin bir yolunu bulmayı başarırsınız.

1. Serotonin Hormonu

Serotonin hormonunun diğer adı 5-hidroksitriptamindir. Triptofan maddesinin hidroksillenmesi ile serotonin hormonu oluşur. Bağırsaklarımızda ve beynimizde salgılanan bu hormon kendimizi daha iyi hissetmemizi sağlar. Gün içerisinde modunuzun çok yüksek olduğunu hissediyorsanız bunun muhtemel sebebi vücudunuzda serotonin hormonunun fazla salgılanmasından kaynaklıdır. Keza kötü bir moddaysanız bunun da sebebi yeteri kadar serotonin hormonu salgılanmamış olmasıdır.

Ruhsal çöküntülerde insanların serotonin hormonları çok düşüktür. Daha depresif, daha öfkeli ve günlük hayatta olduğundan daha karamsar bir hale bürünürler. Bu tarz durumlarda tercih edilen anti-depresan ilaçlar yalnızca size yardım etme amacı taşır yani kesin bir sonuç elde ettirmez. O halde ne yapmalısınız?

Serotonin salgılanmasında önemli rol oynayan ilk maddemiz, hareket etmek. Yürüyüş yapmalı ya da şarkı açıp dans ederek o anı daha hareketli bir konuma getirmelisiniz. Eğer mekan uygunluk gösteriyorsa güneş ışığından da faydalanmayı unutmayın. Çünkü ne kadar güneşe maruz kalıp D vitamini alırsanız serotonin hormonu üretimi de o kadar artar.

Bunun yanında yogaya da başlayabilirsiniz. Yoga yapmak serotonin seviyesini belirli düzeylerde düzenli olarak artırmaktadır. Sevdiklerinizle vakit geçirip sosyalleşerek de aynı etkiyi alabileceğinizi söyleyebilirim.

Bir şeyler yiyerek kendini daha konforlu hissedenleriniz için iyi haber; Triptofan içeren gıdalarla da serotonin salgılanmasını sağlayabilirsiniz. Hangi besinlerde triptofana rastlayacağınıza gelirsek kırmızı et, süt, yumurta, fındık, mercimek, kepekli ekmek, tahıl ve makarnaların yanı sıra soya ürünleri ve çikolatada yoğun miktarda triptofan bulunur. Daha güzeli mümkün mü (:

2. Dopamin Hormonu

Dopamin hormonu vücuttan, beyne sinyaller iletmektedir. Kişinin duygusal tepkilerini, eylemlerini kontrol eder, zihinsel sağlığında önemli rol oynar. Beyin reseptörlerinde görülen herhangi bir problem nedeniyle, dopamin miktarında düşüş olabilir. Moraliniz bozuksa ya da devamlı olarak üzgünseniz dopamine ihtiyacınız vardır.

Bazı olaylarda keyif alırken bazılarından rahatsızlık duymamız dopamin hormonuyla ilgilidir. Dopamin için kısaca beynin haz veren herhangi bir başarısı sonucunda (sınav geçme, ödül alma…) kendini tatmin etme, ödüllendirme mekanizmasıdır. Dopamin salgılanması için ne yapabileceğimize gelirsek; Kendinizi konforlu hissettiren hobiler edinerek dopamin hormonunu arttırabilirsiniz.

Bu edebiyatla ilgilenmek, beyni geliştiren metotlar keşfetmek, enstrüman çalmak, dans etmek gibi örneklerle artırılabilir. Arada müzik dinlemeyi de ihmal etmeyin derim. Duyduklarım arasında size yardımcı olacağı söyleniyordu (; Bunun yanı sıra C vitamini tüketimine önem vermenin de yararınıza olacağını söyleyebilirim.

Yine yemekle arası iyi olanlar için bolca tirozin bulunduran elma, badem, karpuz, muz, kabak çekirdeği, somon balığı, çilek, bitter çikolata ve yumurta mutlu olmanızda size destek çıkacak seçenekler arasında.

3. Oksitosin Hormonu

Oksitosin Türkçede “hızlı doğum” anlamına gelmektedir. 1906 yılında Henry Hallett Dale tarafından keşfedilen hormon ilk olarak hamile kedilere verilmiş ve gözlemleri sonucunda rahim kasılmalarının arttığı fark edilmiştir. Bu sebeple de oksitosin olarak adlandırılmıştır. Oksitosin hormonu beynin en ilkel bölgelerinden biri tarafından fiziksel temas sonucu salgılanmaktadır. Sarılma, dokunma, kucaklanma ve hatta bir bebeğin emzirilmesi esnasında oksitosin salgılanır.

Oksitosin hormonunun salgılanma miktarına göre karşıdaki kişiyle kurulan bağın güçlendiğini ya da zayıfladığını söyleyebiliriz. Tam da bu olay, birine güvenmek ve bağ kurmak, mutlu olmamıza sebep olur. Birileri ile temastan kaçınıyorsanız muhtemelen diğer insanlara göre daha yalnız, sevgisiz ve huzursuz hissediyorsunuzdur. Üstesinden gelmek çok kolay; sarılın!

4. Endorfin Hormonu

Hipofiz bezi ön lobu tarafından sentezlenerek salgılanan endorfin hormonunu kişinin kendi ürettiği morfin olarak da bilinir. Endorfrin hormonu için geçerli en önemli işlev ağrıyı azaltmasıdır. Bunu sinirleri uyuşturarak başarır. Bu sebeple aktif olarak salgılanamaz. Aksi takdirde acı eşiğimiz çok yüksek olacağından olası bir tehlikenin (cam kesiği, kırık…) farkında bile olmayız.

Endorfin hormonu belirli uyaranlara, özellikle de korku, stres veya ağrıya yanıt olarak üretilir. Bunların yanında da salgılanmasını tetikleyen belli olaylar vardır. Bunlar: Doğum yapmak, egzersiz yapmak, meditasyon yahut kontrollü solunum egzersizleri yapmak, alkol tüketmek, acı
biber tüketmek şeklinde arttırılabilir.

Endorfin hormonu bir nevi hayat kalitemizi yükseltir. Varlığında daha neşeli ve rahat oluruz. Peki olmasaydı? İşte o zaman sinirli, gergin ve isteksiz bir insana dönüşmeye hazır olmalıydık. Endorfin hormonu tetikleyen unsurlardan bahsetmiştik ama ufak bir şey daha eklemek istiyorum. Aşık olun! Aşık olduğunuz ve aşk devam ettiği takdirde vücudunuzda yoğun enerji, uykusuzluk, yoksunluk, iştah azalması gibi olaylar ön plana çıkacaktır.

Yukarıda bahsettiklerim gibi dört temel mutluluk hormonumuz var. Ve bunları belli düzeylerde tutabilmek için en kolayıyla: Sarılacağız, çikolata yiyeceğiz, spor yapacağız, güneş ışığı alacağız ve en güzeli aşık olacağız! Mutlu günler dilerim <3