Boğaziçi Üniversitesi’nde Öncesi Skandal: Cinayetten Önce Ortaya Çıkan Olaylar

Boğaziçi Üniversitesi Güney Kampüsü’nde 30 Ağustos Cumartesi günü saat 19.30 sıralarında meydana gelen olayda, Ayberk Kurtuluş (20) eski kız arkadaşı Hilal Özdemir (15) ile çıktığı tartışmanın ardından silahla vurarak öldürdü ve ardından intihar etti. Olayda kullanılan ruhsatsız, kuru sıkı tabanca olduğu belgelenirken, güvenlik görevlilerinin arama yapılmadan içeri girişine yönelik ayrıntılar da polis incelemesinde belirlendi.

İki kez aranmadan içeri girme iddiası—Olayın kilit noktalarından biri, Kurtuluş’un aynı gün iki kez aranmadan kampüse giriş yaptığı yönündeki bulgular. İlk kez öğle saatlerinde kafenin bulunduğu alanda Özdemir ile buluşan çiftin tartışması sürerken, bir kadının Kurtuluş’u kasten itmesiyle olay yerinden ayrıldıkları belirtildi. Akşam saatlerinde tekrar aracıyla giriş yapan Kurtuluş’un güvenlik görevlilerine “Düğüne geldim” diyerek içeriye giriş yaptığı ve bu kez de arama yapılmadan kampüse alındığı kayda geçti.

Görüntülerde içeri giriş anı—Olayla ilgili yürütülen soruşturmada, Kurtuluş’un kampüs girişinde güvenlik görevlilerine ilk kez bakılmaksızın içeriye girdiği anların güvenlik kameralarına yansıdığı ortaya çıktı. Polis, olay anında kullandığı silahın ruhsatsız ve kuru sıkıdan bozma olduğunun altını çizdi.

Olayın seyrine ilişkin ayrıntılar—İki taraf arasındaki gerilim, Özdemir’in bazı yakın arkadaşlarıyla da konuşulduğunda netleşti. Özdemir, Kurtuluş’a ayrılmak istediğini ifade etmiş; ancak Kurtuluş’un takıntı boyutuna ulaşan bir takiple karşı karşıya kaldığı iddia edildi. Kurtuluş’un Özdemir’i arayarak “Son bir kez görüşelim” dediği ve Özdemir’in konumunu paylaştığı belirtildi. Ardından Kurtuluş’un aracıyla kampüse geldiği ve güvenlik görevlilerine yalan söyleyerek içeri girdiği bilgisi doğrulandı.

Olay sonrası Hilal Özdemir ve Ayberk Kurtuluş’un cesetleri otopsi için Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Soruşturma devam ederken, Kurtuluş’un toplam 24 sabıka kaydı bulunduğu tespit edildi.