Altın, Savaşla Parladı: Altın Fiyatları Enflasyona Direnirken Yükseliş Sürer mi?

Ons altın fiyatı, son bir haftada yüzde 5,45 oranında değer kazancıyla 27 Eylül’de indiği 1.900 doların üzerine yeniden yerleşecek gibi görünüyor. 

Yeni haftaya başlarken, yeni gündemimiz olan İsrail-Filistin çatışmasının genişlemesi olasılığı endişe yaratırken, güvenli liman olarak görülen altın da öne çıkıyor. 

Ons altın haftanın son işlem gününü yüzde 3,43 oranında artışla 1.932,97 dolar seviyesinde tamamlarken, en son mart ayında böyle yükselişler görülmüştü.

ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz politikasına dair mesajların sert düşüş yaşattığı altın fiyatlarında, enflasyon verileri, ÜFE ve geçen haftaki tarım dışı istihdam verisi sonrası geleceğe dair endişeler güçlü kalıyor.

Para piyasalarında fiyatlamalar, Fed’in gelecek ay faizi bırakma ihtimalini yüzde 90 görüyor.

ABD tahvillerinde ve dolar endeksinde de sınırlı gerilemeler altın fiyatlarında baskıyı hafifletiyor.

Haftayı 1.725 TL’den tamamlayan gram altın, haftanın son işlem gününü yüzde 3,5’in üzerinde bir yükselişle tamamladı. 

Çeyrek altın 2.868 liradan başladığı günü 2.903 liradan tamamladı. Cumhuriyet altını da bir gün önce 11 bin 427 liradan fiyatlanırken, haftayı 11 bin 611 liradan tamamladı.

Evrim Küçük’ün Ekonomim’deki tarihsel analizine göre altın, jeopolitikle hem yüksek tepki veriyor hem de yükselişle tepki veriyor. 

1973’te başlayan Yom Kippur Savaşı ve sonrasında 1978 İran Devrimi, 1979 İran-Irak savaşı, İran rehine krizi ve yıl sonunda o dönem Sovyetler Birliği olan Rusya’nın Afganistan’ı işgaliyle dünyada yaşanan önemli olaylarda, 1978’in başında 200 dolar olan altının ons fiyatı, 1979 sonunda 800 doların üzerine çıkmıştı. Olaylar yatıştıktan yaklaşık 3 yıl sonra 1982’de 400 dolar seviyesine gerilemişti.

Dünyada terör algısını değiştiren 11 Eylül 2001’de altın fiyatları 300 dolar civarında olurken, 10 yıl boyunca Eylül 2011’e dek yükseldi. 1.921 dolara ulaşarak 10 yılda yüzde 540 oranında arttı. 

2022’de başlayan Rusya-Ukrayna savaşı da altın fiyatlarını 1.880 dolardan 1 haftada 2.070 dolara kadar çıktı.

Dünya Altın Konseyi raporunda, ‘Jeopolitik olaylar ve altına etkisi, savaş atlatılsa bile küresel risk primi önceki 10 yıla göre daha yüksek bir yerde kalmayı sürdürecek’ denilirken, altında kredi riskinin olmayışı ve riskli varlıklarla negatif korelasyonu olması nedeniyle jeopolitik gerilimlerin altın fiyatlarında yükselişi desteklemesinin olağan olduğu da vurgulandı.

2023 Nisan ve Mayıs aylarında net negatif talep oluşmasına karşın, merkez bankalarının güçlü altın alımına geri döndü. Ağustos ayında satışlar sakin kalırken, alımlar toplamda 77 ton oldu. Merkez bankalarının 2023 son çeyrekte de alımlara devam etmesi muhtemel görünüyor.

Altının onsu ekim ayında 1.810 dolara kadar gerilerken, UBS ekonomistleri, ‘ABD’de tahvil getirilerinin ve doların nerede zirve yapacağına dair belirsizlik, yakın vadede altın için olumsuz bir etki yaratıyor. Faiz oranları ve dolar güçlendiğinde sarı metal baskı altına giriyor. Daha önce 2.100 dolar olan Haziran 2024 sonu beklentisi 1.950 dolara çekildi” ifadelerini kullanmışlardı.