Şeytanı Çağıran ‘Lanet Tableti’nin Şifresi Çözüldü! Neler Yazıyor?
Almanya’da bir inşaat çalışması esnasında tesadüfen bulunan ve bir orta çağ ‘lanet tableti’ olduğu düşünülen kurşun parçasının gizemi araştırmacılar tarafından çözüldü. Kaynak: Cumhuriyet Almanya’nın Rostock kentinde inşaat alanında yapılan bir …
Almanya’da bir inşaat çalışması esnasında tesadüfen bulunan ve bir orta çağ ‘lanet tableti’ olduğu düşünülen kurşun parçasının gizemi araştırmacılar tarafından çözüldü.
Kaynak: Cumhuriyet
Almanya’nın Rostock kentinde inşaat alanında yapılan bir kazının tuvalet kısmında bulunan metal parça üzerinde yapılan incelemelerde 15. yüzyıldan kalma ‘Gotik minüskülle kazınmış ve çıplak gözle zorlukla görülebilen şifreli bir mesaj’ fark edildi.
Arkeologların incelemesi sonrası parçanın üstünde ‘Sathanas taleke belzebuk hinrik berith’ yazıldığı öğrenildi.
Cumhuriyet’in Live Science’den aktardığı habere göre, araştırmacılar bu metnin Taleke adlı bir kadına ve Hinrik (Heinrich) adlı bir adama yöneltilen ve Beelzebub (Şeytan’ın diğer bir adı) ile Berith’i (şeytani bir ruh) çağıran bir lanet olduğunu deşifre etti. Araştırmacılar bu kişilerin kim olduğunu asla bilemeyecek olsalar da tabletin hazırlanışının ardındaki nedene dair bazı fikirler sundular.
Uzmanlar, tabletin bir tür ilişki bozma büyüsünün bir parçası olabileceğini, birilerinin Taleke ve Heinrich’in ilişkisini bozmak istemiş olabileceğini ifade etti.
Kazıyı yöneten Almanya’daki Greifswald Üniversitesi‘nden arkeolog Jörg Ansorge açıklamasında, ‘Bulgunun benzersiz olduğunu, benzer lanet tabletlerinin ise M.Ö. 800’den M.S. 600’e kadar Yunan ve Roma bölgelerinde antik çağlardan beri bilindiğini’ söyledi.
Bugün İsrail’de bulunan ve Yunanca yazılmış bin 500 yıllık bir kurşun tablet, “iblisleri rakip bir dansçıya zarar vermeye” çağırırken, Yunanistan’da bulunan 2 bin 400 yıllık bir başka tablet ise “yeraltı tanrılarından birkaç taverna işletmecisini hedef almalarını” istiyor.
Araştırmacılar, lanet tabletlerinin, bulunması zor ya da imkansız olacak yerlere yerleştirildiği göz önüne alındığında, eserin bir tuvaletin dibinden çıkmasına şaşırmadıklarını belirtti.