Nevzat Bahtiyar Davasında Avukat Ali Eryılmaz Çekildi: Vicdani Sorumluluk

Narin Güran’ın cenazesinin dere kenarına atılmasıyla ilgili itiraflarda bulunan Nevzat Bahtiyar’a karşı verilen kararlar ve olayın hukuki süreçleri, ailesinin ve ilişkili avukatların açıklamalarıyla gün yüzüne çıktı. Hem Narin’in ölümü hem de ailenin mağduriyetiyle ilgili süreçte, olayın tarafları arasında çeşitli savunmalar ve tepkiler şekillendi.

İtiraflarıyla Nevzat Bahtiyar’ın, Narin’in cansız bedeniyle ilgili delilleri yok etmek veya değiştirmek suçundan 4 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldığı belirtilirken, ailenin bir üyesi olan anne Yüksel Güran, ağabey Enes Güran ve amca Salim Güran ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı. Bu noktada mahkeme kararları ve sonuçlar, davanın ağırlığını ve toplumsal yankısını vurguluyor.

Ayrıca Nevzat Bahtiyar’ın avukatı Ali Eryılmaz, karar sonrası sosyal medya üzerinden paylaştığı emojili tweetlerle tartışma başlattı. Eryılmaz, açıklamasında avukatlık görevinden çekildiğini belirtti. Sözü edilenden başka bir avukat olarak Adnan Ataş’ın da davaya dahil olduğu dönemde, sosyal medyada paylaşılan ve “Narin’i Nevzat öldürdü” iddialarının ses kaydı kararın uygulanmasını zedeleyen unsurlar olarak gösterildi.

Ali Eryılmaz’ın ifadelerinde şu ana kadar yürütülen savunmanın zorluklarına ve meslek onuru ile inancının bir sınavdan geçtiğine vurgu yapıldı: Narin Güran davasında, en zor anlarda savunmasını üstlenen Nevzat Bahtiyar’ın avukatlığını artık taşıyamayacak bir vicdani sorumlulukla bırakıyorum. Bu kararın temelinde, meslektaşımın dava sonucunu etkilemeye dönük paylaşımlarının da etkisi olduğu belirtiliyor.

İfade edilen görüşlerde, savunmanın güveninin sarsıldığına dair kaygılar öne çıkarken, avukatın yanındaki bazı dostlukların da savunmayı olumsuz etkilediği iddia edildi. Ancak bu süreçte, savunmanın gücünü korumanın ve iddiaların netleşmesini talep etmenin önemine vurgu yapıldı.

Güven, savunmadaki bedende en kritik nokta olarak görüldüğü için, davayı omuz omuza yürütücek meslektaşların güven inşa etmesi gerektiği üzerinde duruldu. Bu çerçevede, Narin davası bağlamında adalet arayışının, sadece avukatlar arasında bir çatışmaya indirgenemeyeceği, kamuya açık ve bağımsız süreçlerle sürdürülmesi gerektiği vurgulandı.

Sonuç olarak, olayın tarafları ve avukatlar arasındaki gelişmelerin, davanın ilerleyişine dair önemli etkileri bulunuyor. Yetkili makamlar tarafından yürütülen soruşturma ve savunma süreci, kamuoyunun adalet algısını ve davaya yaklaşımları üzerinde belirleyici bir rol oynamaya devam ediyor.