Prof. Dr. Hasan Sözbilir Duyurdu: Deprem Erken Uyarı Sistemi Geliştirildi! 12 AFAD İstasyonuna Yerleştirilecek

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Genel Jeoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, ‘deprem erken uyarı sistemi projesinin’ sonuna geldiklerini duyurdu. Üç yıl önce İzmir için …

Prof. Dr. Hasan Sözbilir Duyurdu: Deprem Erken Uyarı Sistemi Geliştirildi! 12 AFAD İstasyonuna Yerleştirilecek

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Genel Jeoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, ‘deprem erken uyarı sistemi projesinin’ sonuna geldiklerini duyurdu. Üç yıl önce İzmir için başlatılan çalışmalar kapsamında yazılı, tasarım ve mekanizma açısından tamamen yerli ve yeni bir deprem sistemi geliştirildi. Sistem 6 aylık deneme sürecinden sonra İzmir’de ‘depremlerle ilgili saniye saniye bilgi aktaracak.’ 

İşte, detaylar…

DEÜ Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Genel Jeoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, üniversitenin; jeoloji, inşaat, bilgisayar ve elektronik bölümü hocaları tarafından oluşturulan ekiple birlikte 3 yıldır üzerine çalışılan ‘Deprem Erken Uyarı Sistemi Projesi’nin tamamlandığını açıkladı.

Prof. Dr. Sözbilir, çalışmaları 3 yıl süren yazılı, tasarım ve mekanizma açısından tamamen yerli olan projenin 6 aylık deneme süresine sokulacağını ifade etti. Daha sonra Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ile imzalanan protokol kapsamında İzmir’de 12 ayrı AFAD istasyonuna yerleştirilecek olan sistem ‘oluşacak depremlerle ilgili saniye saniye bilgi aktaracak.’ açıklamasında bulundu

Proje ile ilgili detaylar ise bir hayli dikkat çekici. Gelin, birlikte göz atalım… 👇

Deprem Erken Uyarı Sistemi ile ‘Depremi 16 saniye öncesinden öğrenebiliyoruz’. İşte, Sözbilir’in o açıklamaları:

‘Deprem erken uyarı sistemleri, diyelim ki 70 kilometre uzaklıktaki bir fay deprem oluşturduğu anda onu algılıyor. Mesela Bayraklı ilçesine gelebilecek bir depremi 16 saniye öncesinden öğrenebiliyoruz. Bu sayede insanlara bilgi verilebilir ya da büyük ölçekli yapılarla ilgili önlem alınabilir. Amaç deprem olduğu anda kaynağında yakalamak. Fayın bizden ne kadar uzak olduğuna göre depremin geliş süresi değişir. Bu bilginin online ve gerçek zamanlı olarak bilgisayarlara naklini gerçekleştirecek.’

Sistemin birçok ilde kurulması gerektiğine dikkat çeken profesör doktor, bu sistemin daha önce İstanbul, Bursa ve Kocaeli gibi yerlerde kurulduğunu da dile getirdi.

Profesör Dr. Sözbilir, 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremin arından, ülkemizde meydana gelen deprem sayısında artış yaşandığının altını çizdi.

‘Normal şartlarda Türkiye’de bir yılda ortalama 25 bin tane deprem oluyor. Ama 6 Şubat’tan sonra 1 yıl içerisinde yaklaşık 100 bin tane deprem oldu yani deprem sayısında artış yaşandı. Bu da çok yüksek bir enerjinin açığa çıkması olarak değerlendirilebilir. Bu hareketlilik sürüyor.’

Türkiye genelinde 485 tane fay bulunduğunu hatırlatan Sözbilir, son 100 yılda kırılmayan çok fazla fay olduğunu söyledi.

‘Türkiye’de 485 tane faydan sadece 25 tanesi kırıldı. Bu yıl sonunda bir proje başladı. 14 tane üniversiteden 100’e yakın bilim insanı olarak 100’ün üzerindeki fayı çalışıyoruz. Aynı anda iki yıl boyunca bu çalışmalar sürecek. Antakya, Ölüdeniz, Cizre faylarında çalışmaya başladım. Onları kesip içine bakacağız. ‘Bu faylar geçmişte ne kadar sıklıkla deprem üretmiş?’, ‘Bundan sonra ne zaman kırılabilir?’ gibi soruların yanıtlarını bulmaya çalışacağız. Deprem tehlikesi düzeyini ölçmeye çalışıyoruz’

Prof. Dr. Hasan Sözbilir, İzmir’de ise Tuzla fayına dikkat çekti!

Sözbilir, İzmir’deki fay hatlarının son 100 yılda herhangi bir yıkıcı deprem oluşturmadığını belirtti. Ancak, bu fayların 6 ila 7.2 büyüklüğünde depremler oluşturabileceğini de ekledi. 30 Ekim 2020’de denizdeki bir fayın kırıldığını ve 6.9 büyüklüğünde bir deprem meydana geldiğini, bu deprem sonucunda 117 vatandaşımızın hayatını kaybettiğini hatırlattı. Sözbilir, ‘Denizdeki hangi faydan kaynaklanan bir depremde ne tür bir tsunami tehlikesine maruz kalabiliriz?’, ‘Hangi kıyılarımızı su basar?’, ‘Bu sular ne kadar içeri girecek?’, ‘O bölgede altyapı stoğumuz nasıl?’, ‘Nüfus yoğunluğumuz ne kadar?’ gibi konuları önceden bilmemiz gerekiyor’ şeklinde konuştu. 

İzmir’deki fay hatlarını incelediklerini ve 5 fay üzerindeki çalışmalarını tamamladıklarını belirten Prof. Dr. Sözbilir, ‘Tuzla Fayı’nın 2 bin yıllık deprem üretme aralığı var. Son depremi de yaklaşık 2 bin yıl önce yaptığı için bu fayın deprem üretme zamanının yaklaştığını söyleyebiliriz. 7’ye varan büyüklükte bir deprem üretme potansiyeli var’ dedi.

Türkiye’de kentsel dönüşümün 1999 Gölcük depreminden sonra devreye girdiğini hatırlattıktan sonra ‘Deprem konutları depremden önce yapılmalı’ uyarısında bulundu!

‘Az nüfusun olduğu binaları değil de çok nüfusun olduğu 1999 öncesi yapılan binalar ekseninde kentsel dönüşümü yapmak lazım. Zemine göre ve nüfus yoğunluğuna göre önceliklendirme yapmak gerekiyor. 

6 Şubat depreminde şunu gördük; depremden sonra sağ kalan insanları koyacak yerimiz yok. Çadır, konteyner var ama insanların yaşam kalitesi çok düşüyor. Deprem olmadan önce deprem konutları yapmak gerekir. İzmir’de deprem konutlarını ne kadar arttırırsak, şehir içinde mevcut yapı stokundaki insanları deprem olmadan önce oralara taşırsak deprem olduğunda kentsel dönüşüm kapsamında değerlendirilmesi gereken binalar yıkılır ama içinde insan olmadığı için kimse ölmez. Bu mekanizmanın Türkiye ölçeğinde devreye girmesinde fayda var’ ifadeleriyle sözlerini tamamladı.

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.