La Niña Türkiye’de 50°C İlk Kez Ölçüldü

Bu yaz mevsimi, Türkiye’de rekor sıcaklıklar ve küresel ısınmanın etkilerini derinden hissettirdi. Nefes almakta güçlük çektiğimiz, orman yangınlarıyla gündeme gelen sıcaklar, bu yılın sıcaklık verilerine yansıdı. Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Levent Kurnaz, yazın dünya genelinde en sıcak üçüncü yaz olduğuna dikkat çekti.

Avrupa Birliği’nin Copernicus İklim Değişikliği Servisi verilerine göre, geçen ay küresel yüzey hava sıcaklığı, 1991-2020 ortalamasının 0,49 derece üzerine çıkarak kayıtlara en sıcak üçüncü ağustos olarak geçti. Eylül 2024–Ağustos 2025 dönemi için ortalama sıcaklık, 1991-2020 ortalamasının 0,64 derece üzerinde ve sanayi öncesi dönemin 1,52 derece üzerinde ölçüldü.

Türkiye, Avrupa’da en yüksek sıcaklıkların görüldüğü bölge olarak kayda geçti ve ilk kez resmi olarak 50°C’nin üzerinde sıcaklıklar yaşandı. Prof. Dr. Levent Kurnaz şöyle konuştu: “Bu çok sıcak bir gün, çok sıcak bir noktaya denk geldi ama geri kalan zamanda geçen senenin ortalamasına göre daha serindik. Hatta 2023’ün ortalamasına göre de daha serindik. Dolayısıyla küresel olarak en sıcak üçüncü sene oldu ama ülkemizde çok sıcak bir hafta geçirdik. O hafta da çeşitli yerlerde rekorlar kırıldı, fakat bir hafta çok sıcak geçti; bunun dışında geçen yıla kıyasla daha serin bir dönem yaşandı.”

La Niña konusuna dair açıklamalar, bu durumu anlamada önemli bir yer tutuyor. Kurnaz, “La Niña şu anda yok, yazın başında vardı, fakat çok zayıf bir La Niña’ydı. Şu anda nötr durumdayız ve bir süre daha nötr kalacak. Ekime doğru hafif bir La Niña görülebilir; gelecek şubat ayına kadar bu hafif durum sürebilir, fakat muhtemelen Şubattan sonra yeniden nötr durumlara geçeceğiz. Pasifik’te illa La Niña ya da El Niño olmak zorunda değil; çoğunlukla nötr bir konum beklenir ve arada bu ikili durumlardan biri olabilir. Arka planda ise sürekli artan bir küresel ısınma etkisi var. Dolayısıyla La Niña ya da El Niño olmasaydı bile 2025 Haziran-Ağustos dönemi dünyada yine en sıcak üçüncü yaz olurdu.”

Gözlemler ışığında, bu yılın sıcaklıkları, küresel ısınmanın etkileriyle birleşerek hem bölgeler hem de ülkeler için belirgin hava olaylarını tetikledi. Bu bağlamda etkilerin izlenmesi ve uzun vadeli adaptasyon stratejilerinin güçlendirilmesi gerektiği vurgulanıyor.