Herkesin Yaşamak İstediği Minimalist Yaşam Ne Değildir?
Minimalist yaşam: Herkese merhaba diyerek başlamak istiyorum, merhaba herkese! Bu aralar kafama takılmış olan ve üzerinde köklü değişiklikler yapmak istediğim bir konu vardı; Alışkanlıklarım. Elbette her insan gibi birbirinden değişik ve oldukça fazla alışkanlığım var ama bunlardan en köklüsü alışveriş yapma dürtüsü sanırsam.
Ben de bunun üzerinde ne gibi değişiklikler yapabilirim ya da bu değişiklikler bana ne katar diye düşünüyordum ki minimalist yaşam fikri zihnimin kapılarına bir iki uğradı. Ama bu işin keyifli göründüğü kadar korkutucu yanları da vardı ya da ben öyle sanıyordum; araştırıp, gerçekleri görene kadar.
Minimalist Yaşam Ne Değildir?
Peki nedir minimalist yaşam veya daha iyisi ne değildir minimalist yaşam? Öncelikle alışveriş yapmama fikrini silip atın kafanızın içinden çünkü yok öyle bir dünya. Elbette ki alışveriş yapacak ve kendinizi memnun edeceksiniz. Yalnızca bu düşündüğünüzden daha farklı ilerleyecek. Nasıl mı?
Hiç düşündünüz mü en basitinden şu an dolabınızda kaç tür ayakkabı, kaç tarz kıyafet var diye? Belki çok az bir kısmınız belki de hiçbiriniz. Öyleyse düşünmeye başlamalısınız. Kaldı ki bunu sadece gardırobunuz için düşünmeyin. Hayatınızın her alanı için geçerli bir durum bu. Hatta hayatınızdaki insanlar için bile!
Şöyle bir gözden geçirelim neye gerçekten ihtiyacınız var? Daha rahat ve konforlu yaşama mı yoksa süslü ve karmaşık bir instagram sayfasına mı? İlk adım atılacak nokta; farkına varmaktır. Fazlalık olup sizi yoran her şeyin farkına varın. Daha yepyeni olmasına rağmen salonunuzun ortasında duran ve oturmaya bile teşebbüs edemediğiniz o mobilya takımları ne olacak?
Gerçekten hayatınızda bir rolü olmasına izin verecek misiniz yoksa olması gerektiği gibi ihtiyacı olan birilerine vermeyi düşünür müsünüz?
Bakın minimalist yaşamak hayatınızdan bir şeyleri atmaktan ibaret değildir. Her şey olduğu gibi hayatınızda kalabilir. Sadece o şeyi işlevsel bir konuma getirmeniz gerekir. Yoksa elbet bir gün ararım diye telefon rehberinize kaydettiğiniz ama hiçbir zaman aramaya gereksinim duymadığınız birkaç isimden ne farkı kalır ki?
Hayatınızı düzene sokmak istediğinizden eminseniz bir liste yapın. Bu tamamen neye ihtiyaç duyduğunuz ile ilgili olmalı. Yarını, dünü, olabilirleri değil sadece şu anı esas alarak bir liste hazırlayın. Ve şimdi etrafınıza bakın. Gereksiz gibi görünen ne varsa onların da bir listesini yapın. O listeden de bir şeyler elemeniz gerektiğini söylemem şart mı? Bir liste yapacak kadar azimliyseniz, o listeden bir şeyler atabilecek kadar da cesur olmalısınız.
Pazar alışverişlerinize bir bakın. Daha çok sebze alın, hazır gıdalara paydos verin. Elinizi uzattığınız etiketli her ürün için bir kez daha düşünün. Alıp parasını ödediğiniz her ürün doğadan çalınmış birkaç saniyelik gelecek olabilir. İnsanların beslenme, barınma kadar basit ihtiyaçları için koca bir dünyayı fethetmesi hiç de adil gözükmüyor olsa gerek. Bu yüzden minimalist yaşam sizin yaşam konforunuzu arttırdığı gibi doğaya da koca bir yardımda bulunur.
İkinci el ürünlere bakmaya özen gösterin mesela. Evet biliyorum eminim bir çoğunuz ikinci el bir ürün kullanmak için çalışmıyorsunuzdur ya da bunun için harcamamışsınızdır tüm hayatınızı. Ama odaklanın! Burada amaçladığım tasarruf etmek değil, kalite arttırmak. Ve bu nasıl ikinci el bir ürünle olur demeyin bal gibi de olur. Yalnızca almayın, satın da. Hayatınızda fazladan yer kaplayan şeyleri paylaşın.
Somut düşüncelerle de tıkamayın kendinizi. Mesela önce bir düşüncelerinizi eleyin. Bakalım ne varmış tüm benliğimize hakim bu bünyelerde. Sesinize, içinize kulak verin. Abartılı alışkanlıklarınızı azaltmaya çalışın mesela. En başta da şu meşhur ‘El alem ne der?’ den soyutlanın. El de alem de ne derse desin. Siz kendinize bir de el alemi katarsanız asıl ne dersiniz? Onca gürültülü fikrin arasında kendi fikrinize kulak verebilecek misiniz?
Basit yaşayın hayatı. Elinizin altı her zaman biraz boş kalsın. Kendinize yer açın zihninizde. Hayatınızı maddelerle doldurmayın. Dünyaya tutsak da olmayın dünyayı tutsak da etmeyin. İlla abartacaksanız duyguları abartın, bilimi abartın, doğayı abartın. Özünüz gibi olun, oldurdukları gibi değil.
Sağlıcakla kalın…