Gazze’ye Doğru Sumud Filosu: Yüksek Riskli Bölgede Güvenlik Protokolleri Uygulandı

Gazze’ye doğru ilerleyen Küresel Sumud Filosu, ablukayı kırma amacıyla yeni konumunu duyuruyor. Filonun sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda, şu an 120 deniz mili sınırına yaklaşıldığı ifade edildi. Yetkililer, daha önceki filoların saldırıya uğrayıp durdurulduğu bölgede ilerlediklerini ve güvenlik protokollerinin uygulandığını belirtti.

Bir müdahaleye hazırlık sinyali olarak filodaki bazı gemilerin, kimliği belirsiz kuvvetlerin yaklaşmasıyla temkinli hareket ettiği ve ışıklarını kısarak görünürlüğü azaltmaya çalıştığı kaydedildi. Ayrıca katılımcılar, güvenlik önlemlerini devreye sokarak operasyon planını sürdürdüler. Gemiler şu anda filodan ayrılmış durumda.

Filonun yolculuğu süresince yüksek riskli bölgeye girildiği bilgisi paylaşılmıştı. Önceki mesajlarda, toplumun alarm halinde olduğu, İHA hareketliliğinin arttığı ve ilerleyen saatlerde farklı senaryoların ortaya çıkabileceği uyarısı yapılmıştı. Yolda ilerlemeye devam eden filo, yüksek riskli bölgeye girildiğini teyit eden duyuruyla birlikte Gazze’ye 144 deniz mili mesafe kaldığını açıkladı. Gemiler üzerinde bulunan drone sayısının iki katına çıktığı ve iletişim kanallarının bazı engellerle karşılaştığına dair ifade, müdahale anına hazırlık olduğunun altını çizdi.

Adagio gemisindeki Türk aktivist Muhammed Salih, paylaştığı videoda İsrail Donanması gemisinin yaklaşık 80 kilometre (50 mil) uzaklıkta saptandığını bildirdi. Salih, bu akşam veya yarın gece bir müdahale ihtimali üzerinde durulduğunu; herkesin can yeleklerini giyerek güvertede beklediğini ifade etti.

Küresel Sumud Filosu, çok sayıda gemiden oluşan ve Gazze’ye insani yardım desteği amacı taşıyan en büyük filo olarak öne çıkıyor. Filo, özellikle tıbbi malzemeler başta olmak üzere geniş kapsamlı insani yardımı Gazze’ye ulaştırmayı hedefliyor. Sumud adı, Arapça kökenli olup kararlılık veya sarsılmaz azim anlamlarına geliyor ve Altı Gün Savaşı sonrası Filistinli topluluklar arasında direnişin ve direngenliğin bir ifadesi olarak kullanılıyor. Bu kavram, Filistinlilerin topraklarında kalması, kimlik ve kültürü canlı tutması, şiddete başvurmadan dayanışma ve inşa süreçlerini simgeliyor.