Etiket: Yüksel Taşkın

CHP Genel Başkan Yardımcısı Yüksel Taşkın, TÜİK'in açıkladığı son işsizlik rakamlarını değerlendirdi. Taşkın, "Yoksulluk ve işsizlik kader değil; on milyon işsiz yirmi iki milyon yoksul isterse bu düzen değişir" dedi. Siyasetin, Türkiye'de bir iş bulma aracı olarak kullanıldığı ve siyasetçilerin birilerine iş bularak daha da güçlendiği algısına kapıldığına değinen Taşkın, iktidarın 18 yıl boyunca işsizliğe çare bulmadığı gibi insanları yoksulluk seviyesine çektiğini ifade etti. Taşkın, " Ciddi Maddi Yoksunluk içerisinde olan yaklaşık 22 milyon insan var (%26,3). Yine tahminlere göre 17 milyon insan kamudan sosyal yardım alıyor. 2013 yılında en alt yüzde 20’lik dilimin ulusal gelirden aldığı pay yüzde 6,2. 2019’da da bu rakam aynı. En üst yüzde 20’lik dilim ise ulusal gelirin yüzde 46’sını alıyor. Eğer on sekiz yıldır yoksulluğa demirlediyseniz ve hayatınız değişmediyse neden iktidar partisine oy veresiniz?" dedi. "Her dört gençten biri işsiz, her dört işsizden biri üniversite mezunu" Türkiye'de 15 yaş üstü çalışabilecek nüfusun 62 milyon olduğunu belirten Taşkın, " 2020’de gerçek işsiz sayısı 10 milyonun üzerine çıkmıştır. İş bulma ümidi olmadığı için iş aramaktan vazgeçen ve bu nedenle TUİK tarafından işsiz sayılmayan vatandaşlarımızın sayısı, 2020’nin ortasında 1,3 milyon kişiyi geçti. Tek adam rejiminin fiilen uygulandığı iki yılda işsiz sayısı 2 milyon arttı. Genç işsizlerin sayısı aynı dönemde yüzde 19,9’dan yüzde 25,9’a, yani 1 milyon 242 bin kişiye çıktı. Bugün ülkemizde her dört gençten biri işsiz, her dört işsizden biri üniversite mezunu" diye ifade etti. Düzen değişikliğinin ana parametrelerinin özgürlük, üretim ve eşitlik olması gerektiğini söyleyen Taşkın, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem'in tek başına yeterli olmayacağını savundu. Yeni bir strateji planının olması gerekliliği ve programın merkezine gençlerin ve çocukların konmasının önemli olduğuna değinen Taşkın, bir kuşak daha kaybedilmeden önlemler alınmalı dedi. "Demokrasiniz güçlüyse bütçe tercihleri konusunda baskı oluşturabilirsiniz" Demokrasinin güçlü olmasının ekonomik politikaları direkt etkilediğini belirten Taşkın, " Eğer demokrasiniz güçlüyse bütçe tercihleri konusunda baskı oluşturabilirsiniz. Partiler örgütlü topluma, emek örgütlerine tepki vermek durumunda kalır. Bölüşüm politikaları keyfilik üzerinden değil, kapsayıcı ve hak temelli bir biçimde, sosyal devlet üzerinden gerçekleştirilir. Pastanın adil dağıtımı yolunda mesafe alınır. Neden? Çünkü partiler seçmenlerden, özellikle de örgütlü seçmen gruplarından ürkerler" dedi.