Doktora Verilen 108 Milyon TL Tazminat Cezası: Hekimler ve Avukatlar X’te Karşı Karşıya
Doktora verilen 108 milyon TL tazminat kararıyla ilgili ayrıntılar, hekimler ve avukatlar X’te karşı karşıya: süreç, kararın etkileri ve yorumlar.
Gaziantep’te bir özel hastanede tonsillektomi sonrası komplikasyon nedeniyle bir hekimin 108 milyon 790 bin TL tazminata mahkûm edildiği karar, tıp camiasında geniş yankı uyandırdı. Kararın ardından hekimler ve avukatlar arasında bir tartışma başladı; Hekim Birliği Sendikası bu kararı eleştirirken, avukatlar ise tepkilerini çeşitli paylaşımlarla dile getirdi.
Dava gerekçesi olarak gösterilen tıbbi kararlar ve süreçteki ihmal iddiaları kapsamında, apse öncesi operasyon yapıldığı, kan grubu bilgilerinin eksik olduğu ve mavi kod yerine ameliyathaneye hızlı indirme gibi unsurlar dile getirildi. Bu durum yalnızca ilgili hekime değil, meslektaşlarına da etki edebilecek nitelikte ağır bir karar olarak değerlendirildi.
Sendikanın açıklamasında şu ifadelere yer verildi: “Gaziantep’teki olayda, tonsillektomi sonrası komplikasyon nedeniyle yüksek meblağda bir tazminat ödenmesi gerektiği hükmü, meslektaşlar üzerinde vurucu bir etki bırakacaktır. Bu tür bir karar, hekimlik mesleğinin riskleri karşısında savunmasızlık hissi yaratıyor.” Ayrıca “Milyonluk tazminatlar, avukatların tazminat ticareti alanına dönüşüyor” şeklinde bir değerlendirme paylaşıldı. Sendikanın sosyal medya mesajında benzer bir içerik paylaşılarak, kararın sağlık sistemi üzerinde telafisi güç kırılmalar yaratacağına dikkat çekildi.
Avukatlar ve hukukçuların tepkileri ise şu şekilde özetlendi: Dosyanın içeriğini bilmeden yapılan eleştirilerin doğru olmadığını savunan avukatlar, “Kamu ve özel sektörde sigorta kapsamının genişletilmesi” ve “hukukun uygulanması” konularında görüşlerini paylaştılar. Hukukçular, tazminat hesaplama ve kusur raporlarının adli tıp veya uzman görüşleri ile belirlendiğini belirtirken, davanın uzun sürdüğünü ve süreçte birden fazla rapor aldırıldığını ifade ettiler. Türkiye Barolar Birliği ve diğer meslek örgütleri, hak arama sürecinin ve savunmanın önemine vurgu yaptı.
Gündemdeki tartışmanın odak noktaları arasında, malpraktis yasaları, savunma hakları ve doktorların güvenli çalışma koşulları yer alıyor. Kararın emsal niteliği taşıyabileceği ve ilerleyen dönemde tıbbi işlemlerde karar verme süreçlerini nasıl etkileyeceği konusunda görüşler çeşitlilik gösterdi. Paylaşımlar, doktorların korku ve endişe ile karar vermesine yol açabileceği kaygısını dile getirirken, sağlık politikaları ve hukukun uygulaması arasındaki iletişimin güçlendirilmesi gerektiğini vurguladılar.
Algı ve tartışmayı derinleştiren paylaşımlar arasında, bazı kullanıcılar konuyu tamamen avukatlık mesleği üzerinden değerlendirirken, diğerleri ise hekimin hatasının sabit olduğunu kabul ederek adaletin sağlanması gerekliliğini vurguladı. Yorumlarda şu ifadeler öne çıktı: kararın maliyeti ve risklere karşı alınması gereken önlemler, meslektaşlar arasındaki dayanışma ve sağlık sistemi içerisinde güvence mekanizmalarının güçlendirilmesi ihtiyacı.