Çin-Türkiye Protokolüyle Çine Somon ve Levrek Satışı Başlıyor
Çin-Türkiye protokolüyle Çin somonu ve levrek satışında yeni dönem başlıyor. Güvenli, taze ürünler ve uluslararası standartlarla topraklar arası lezzet köprüsü.
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Çin ziyareti sırasında Şanghay’da Çin Gümrükler Genel İdaresi Başkanı Sun Meycün ile görüştü. Görüşmede iki ülke arasındaki tarım ürünleri ticaretini kolaylaştırmaya yönelik kritik protokoller imzalandı.
Su ürünleri ve badem ihracatı için inceleme ve sağlık şartlarını kapsayan protokoller kabul edildi; Türk somonu, çipura ve levrek gibi ürünlerin Çin pazarına girişine olanak tanınıyor. Ayrıca badem ticaretinin süreçlerini sadeleştirmek amacıyla yeni bir karantina protokolünün kabul edildiği belirtildi.
Bakan Yumaklı görüşmede, iki ülke arasındaki dostane ilişkilerin her alanda ilerletilmesi yönündeki kararlılığı vurguladı. Çin’in küresel tarım ticaretindeki önemi hatırlatılarak, 6 trilyon dolar dış ticaret hacminde tarım ürünlerinin yaklaşık 300 milyar dolarlık paya sahip olduğu kaydedildi. Türkiye-Çin arasındaki toplam tarım ticareti 789 milyon dolar olarak belirtilirken, bu oranın genel ticaret hacmine kıyasla %1,6 düzeyinde olması potansiyelin büyüklüğünü gösterdi.
Görüşmede, ihracat potansiyeli yüksek diğer ürünler de geniş bir yelpazede ele alındı. Türkiye’nin kanatlı ürünleri, fındık, Antep fıstığı, kuru üzüm, kayısı ve incir gibi başlıca ürünlerde küresel liderliğini sürdürmesi üzerinde duruldu. Özellikle kirazın ihracatı konusunda Türkiye’nin Şili ile Amerika’nın ardından üçüncü büyük konumda olduğu hatırlatılarak, 2020’de askıya alınan Çin’e kiraz ihracatını yeniden başlatmaya hazır olduğu ifade edildi. Turunçgil ihracatına yönelik teknik heyet ziyaretlerinin de gündemde olduğu belirtildi.
Sun Meycün ise imzalanan protokollerle iki kurum arasındaki işbirliğinin güçleneceğini söyledi ve “Ortak çabalarımızla pek çok kaliteli Türk tarım ürünü Çin sofralarına ulaşacak” diye temenni paylaştı. Bu adımlar, yalnızca ikili ilişkiler açısından değil, küresel anlamda gıda güvenliğinin güçlendirilmesi açısından da önemli olarak değerlendiriliyor.