Basın örgütlerinden ‘sosyal medya yasasını geri çekin’ çağrısı
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), Türkiye Yazarlar Sendikası (TYS), DİSK Medya İş, Medya Konseyi, PEN …
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), Türkiye Yazarlar Sendikası (TYS), DİSK Medya İş, Medya Konseyi, PEN Yazarlar Derneği ayrıca Türkiye Yayıncılar Birliği temsilcileri, TGC Burhan Felek Konferans Salonu’nda, yarın TBMM’ye gelmesi beklenen ‘Sosyal Basın Yasası Teklifi’ ile ilgili medya toplantısı düzenledi.
Toplantıya, TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş, TGS Genel Sekreteri İlkay Akkaya, TYS Genel Başkanı Adnan Özyalçıner, DİSK Medya İş Sendikası Genel Başkanı Faruk Eren, PEN Yazarlar Derneği yönetimi adına Hasan Erkul ayrıca Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Kenan Kocatürk katıldı.
Toplantıda konuşan TGS Genel Sekreteri İlkay Akkaya, yasa teklifiyle ilgili şunları söyledi:
“Bütün itirazlarımıza rağmen, hiçbir düzenleme yapılmadan yasama yılı başlar başlamaz gündeme ilk olarak bu teklif getirilmiştir. Medya örgütlerinin, medya mensuplarının itirazları dinlenmeden hazırlanan bu tür çalışmaların sonuçları ortadadır. Bunları sıkça gördük. Üstelik bu teklif, sadece medya mensuplarını değil toplumun tüm kesimlerini etkileyecek bir düzenleme olduğu için de adeta bir oldubittiye getiriliyor. Bu yaklaşımın ciddi sonuçları olacağını düşünüyorum. Özellikle hapis cezası getiren 29’uncu madde, öznel yorumlara, keyfiliğe açık bir durum getirmektedir. Bu, en çok da halka ayrıca demokrasiye zarar olarak karşımıza çıkacaktır. Dezenformasyon, elbette bütün dünyanın konuştuğu çok ciddi bir sorun. Ancak böylesine muğlak ayrıca amacının ne olduğu belli olmayan hazırlıklar, daha fazla dezenformasyona neden olacaktır. ‘Halka yanıltıcı bilgiyi yaymak’ gibi yeni bir suç tanımlanmakta. Açıkçası çok ciddi endişelerimiz var bu konuda. Her ne kadar internet siteleri için atılmış olumlu adımlar var gibi gözükse de aslında özellikle internet sitelerinin medya ilan gelirlerine dahil edilmesi olumlu gibi gözükse de ciddi sonuçları olacaktır. Çünkü medya ilan pastasında hiçbir artış yapılmadan yapılacak düzenlemelerin yankıları, yerel medyada büyük olacaktır. Yeni kapanmalara ayrıca işsizler ordusunun büyümesine neden olacağından endişe ediyoruz. Bu düzenlemenin bir an önce geri çekilmesini talep ediyoruz.”
“Daha çok baskı, daha çok hapis”
TYS Genel Başkanı Adnan Özyalçıner ise şunları kaydetti:
“Dezenformasyonu önleme bahanesiyle getirilmek istenen bu yasa, düşünce ayrıca ifade özgürlüğünü kısıtlamış olmakla kalmaz, toplumsal yaşam içinde bireyler arasında serbestçe iletişim kurma ayrıca konuşma, tartışma özgürlüklerini de engeller. Her türlü bireysel ayrıca toplumsal muhalefet, yalan haberi önleme bahanesiyle tümden susturulacak. Bu durumda hangi haberin yalan, kışkırtıcı ya da doğru olduğuna kim, kimler karar verecek? Doğru olarak gidişatı yerenler, gerçekleri açıklayanlar yalancı, övenlerse doğrucu mu sayılacak? Her türlü sansürü sansürlemeyi, otosansürü olağan hale getirecek olan dezenformasyonu önleme bahanesiyle ortaya sürülen bu sosyal basın yasasının, bu ‘sansür yasasının’ tek bir sonucu var; daha çok baskı, daha çok hapis.
DİSK Medya İş Sendikası Genel Başkanı Faruk Eren de “‘Dezenformasyon Yasası’ diye bizlere yutturdukları, seçime giden süreçte tamamen susmuş bir basın hedefliyor iktidar ayrıca bunun için bu yasa düzenleniyor.” dedi.
Eren, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu teklif yasalaşırsa halkı yanıltıcı bilgilendirme yayınlamak bir suç haline gelecek. Ucunda hapis cezası da var 3 yıla kadar. Şimdi yani Süleyman Soylu’nun veya herhangi hükümet yetkilisinin yaptığı her açıklamayı yayınlamak, bence halkı yanıltıcı bilgi. Buna verecekler mi bu cezayı, yargılayacaklar mı? Veya iktidar yetkilileri, bir gün söylediğinin ertesi gün tersini söylüyor. Hangisi doğru, hangisi yalan?
Halkın haber alma hakkını sağlayacak olan gazeteciler değil sadece. Bu, bir demokrasi sorunu. Demokrasiden yana tüm güçlerin, topyekûn ortak mücadele edip bu alanı genişletmesi gerekiyor. Bu, sadece gazetecileri ilgilendirmiyor. Sosyal basın kullanan herhangi bir yurttaşı da ilgilendiriyor. Örneğin Twitter’dan attığınız bir tweet, paylaştığınız bir haber için bile mahkeme karşısına çıkabilecek, hatta tutuklanabileceksiniz.”
“İnsan haklarına ayrıca ifade özgürlüğüne aykırı”
Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Kenan Kocatürk ise yasa teklifine dair şunları söyledi:
“Medyada yaygın şekilde bir sosyal medyada bir linç var, nefret suçları işleniyor. Bunlarla ilgili herhangi bir yaptırımı da görmüyoruz. Yazar arkadaşlara, yayıncı arkadaşlara, sosyal basın üzerinden ‘Palalarımız elimizde; adresini ver, senin kelleni almaya geleceğiz’ diye mesajlar geliyor. Sosyal medyanın içinde böyle nefret suçları işlenirken herhangi bir savcının resen soruşturmaya gerek görmediği olaylar içerisindeyken bugün medya, ‘yeni sosyal basın yasası’ diye bildiğimiz, yarın Meclis’te görüşülecek olan yasa teklifinin temel insan haklarından düşünce ayrıca ifade özgürlüğü, bilgiye erişimin önünde fiili engeller oluşturacağından kaygı duyuyoruz. Bu yasa tasarısının geri çekilmesini talep ediyoruz.”
“Bu yasa teklifi demokrasiden uzak”
TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş’in okuduğu ortak açıklamada şunlara yer verildi:
“TBMM’deki komisyon toplantılarında meslek örgütü temsilcilerine yeterli süre verilmemiş, öneriler de dikkate alınmamıştır. Yasa teklifinin tüm itirazlara rağmen yasama tarihinde TBMM gündemine tekrardan getirilmesi, ‘Ben yaptım oldu’ anlayışını taşımaktadır. Tüm toplumu etkileyecek bu yasa tasarısı, hazırlanış biçimiyle katılımcılıktan ayrıca demokrasi kültürünü geliştirmekten uzaktır. Tek sesli bir toplum yaratmak, korku iklimini canlı tutmak, sansürü ayrıca otosansürü ağırlaştırmak amacını taşımaktadır. Tutuklu gazeteci sayısını artıracaktır. Seçim öncesi gazetecilerin haber yapmasını, yurttaşın habere erişimini ayrıca haberin serbest dolaşımını engelleyecek olan yasa, ve toplumsal muhalefeti de susturmayı hedeflemektedir. Bu nedenlerle medya meslek örgütleri olarak açık çağrı yapıyor, TBMM’yi acil göreayrıca davet ediyor, tüm yurttaşların haberleşme özgürlüğüne, haberin serbest dolaşımına engel olacak, tutuklu gazeteci sayısını artıracak sansür asasının geri çekilmesini istiyoruz.” (ANKA)