Basılan Kitap Sayısı Yüzde 40 Azaldı: ‘Sektörde Zincir Kopmak Üzere’

Yüksek enflasyon ayrıca her geçen gün düşen alım gücünden en çok etkilenen sektörlerden birisi yayıncılık sektörü oldu. Yılın temmuz ayında …

Basılan Kitap Sayısı Yüzde 40 Azaldı: ‘Sektörde Zincir Kopmak Üzere’

Yüksek enflasyon ayrıca her geçen gün düşen alım gücünden en çok etkilenen sektörlerden birisi yayıncılık sektörü oldu. Yılın temmuz ayında basılan kitap sayısı geçen yıla kıyasla yaklaşık yüzde 40 azaldı. Yayıncılar acil önlem çağrısı yapıyor. 

Türkiye ağır bir ekonomik krizle boğuşurken, krizden en çok etkilenen kültür-sanat sektöründe ‘alarm zilleri’ çalmaya başladı. Alım gücünün düşmesiyle birlikte temel ihtiyaç giderlerini bile karşılamak da zorlanan insanlar, bütçeden ilk kesintiyi kültür- sanat harcamalarından yaptı.

Kağıda gelen zamlar, boya, kalıp gibi maliyetler sebebiyle kitap fiyatları bir yılda yüzde yüzün üzerinde artarken dükkanların kira ayrıca elektrik masraflarını dahi çıkartmakta güçlük çeken kitapçılar bir bir kapanmaya başladı.

Diken’den Ece Piroğlu’nun haberine göre, Yayıncılar Telif Hakları ayrıca Lisanslama Meslek Birliği’nin (YAYBİR) son paylaştığı verilere göre; 2022 yılı temmuz ayında basılan kitap miktarı, 2021 yılı temmuz ayına oranla yüzde 39 azaldı. 2022 yılının temmuz ayında basılan 29 milyon 216 bin 732 adet kitap, son sekiz bu yılın en düşük temmuz ayı rakamı olarak kayıtlara geçti.

Okurlar yöntem değiştirdi

Yayıncılar, maliyetlerden dolayı yeni kitap basamayacak noktaya geldiklerini belirtiyor ayrıca acil bir şekilde maliyetleri sübvanse edecek önlemlerin alınması gerektiğini vurguluyor. Okurlar ise kitabın artık ‘lüks tüketim’ haline dönüştüğünü, buna bağlı olarak kitaba ulaşmakta zorlandıklarını ayrıca yöntem değiştirdiklerini söylüyor.

Okurlar, yayıncılar ayrıca sektörde çalışanlar, zamlardan nasıl etkilendiklerini, okuma alışkanlıklarının nasıl evrildiğini ayrıca çözüm önerilerini aktardı…

“Kitap al(a)madan çıkıyorum”

Hilal Çelik-Okur: 

‘Ben birkaç yıl öncesine kadar kitapçıları tek tek, saatlerce dolaşır öyle alırdım kitaplarımı. Bu bana bir terapi gibi gelirdi. Kitaplara dokunmak, özellikle eski kitapların kokularını içime çekmek tarif edilemez bir şey benim için. Şu dönemde ara sıra kitapçılara gidip dolaşsam da çoğu vakit fiyatlardan dolayı kitap al(a)madan çıkıyorum. Mesela iki hafta önce beğendiğim bir kitabı bırakıp internet üzerinden toplu sipariş vermek için beklettim. İnternet üzerinden kitap almak şu an çok daha uygun oluyor. Bu şekilde farklı kampanyalardan yararlanabiliyoruz. Kitaplardaki bu fiyat artışı maalesef benim kitap alışverişimde çok sevdiğim bir alışkanlığımı yavaş yavaş yitirmeme sebep oluyor.’

“Altı ay sonrasını bile öngöremiyorum”

Yazar-çevirmen Anıl Alacalıoğlu: 

‘Kitap fiyatlarındaki kaçınılmaz artış, zaten yeterince güçlü olmayan yayıncılık sektörünü iyice zayıflattı. Yayınevleri yeni kitaplar basmakta, okurlar kitap almakta gitgide daha fazla zorlanıyor. Basımı ertelenen hatta iptal edilen birçok kitap var, bu da başta serbest çalışan çevirmenler ayrıca editörler olmak üzere yayıncılık sektöründe çalışan herkesin iş ayrıca gelir kaybına uğraması demek. Son beş yıldır sadece kitap çevirisiyle meşgul olan bir çevirmen olarak söyleyebilirim ki bu işten sağlanan kazançla geçinmek mümkün değil, hatta kitap çevirisine ayırdığım her gün kendimi biraz daha zora sokuyorum. Kitap çevirmenliği belki hiçbir vakit yeterince kazandıran bir meslek olmadı ama hiç bu kadar yetersiz kaldığını da sanmıyorum. Bu işi sevdiğim ayrıca önemsediğim için gösterebileceğim özveri sınırını zorluyorum ama altı ay sonrasını bile öngöremiyorum.

Bir okur olarak da eskisi gibi kitap alışverişi yapamıyorum. Çok değil, 2021 sonuna kadar hakkında çok bilgilendirme sahibi olmadığım ama bir şekilde ilgimi çeken kitapları alır, okumaya başlar, umduğum gibi çıkmazsa çok da dert etmeden birine hediye ederdim, şimdi çok daha az kitap alabildiğim için nokta atışı tercihler yapmaya çalışıyorum.’

“Birçok yayıncı üretimi neredeyse durdurmuş vaziyette”

Yayıncılar Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı ayrıca Tekin Yayınevi sahibi Elif Akkaya: 

‘Hem okur, hem yayıncı, hem kitabevleri olmak üzere buna aracılık eden herkes zor durumda. Sektör olarak bugüne kadar oluşmuş tüm birikimle birlikte kurulan zincir neredeyse kopmak üzere. Artan maliyetler yayıncıların kitap üretme ayrıca özellikle de yayın programına sadık kalmasını ne yazık ki engelledi. Ayda altı kitap yayınlayan yayınevleri vardı. Şimdi elimizde ilk defa basılacak olan birçok dosya var bekletiyoruz. 200 sayfalık bir kitabı 80-90 liraya birincisi satamıyoruz, ikincisi yayınlasak büyük bir finansman maliyetini üstlenmiş oluyoruz. Yayıncı o açıdan yeni eseri yayınlamaktan geri duruyor, baskısı tükenenleri daha çok yayınlamaya çalışıyor. Bu noktada da okurların yayıncıyı anlaması gerekiyor çünkü artan maliyetlerle bu alanda çeşitliliği sağlamak gerçekten imkansız. Birçok yayıncı ayrıca kitabevleri bu üretim sürecini neredeyse durdurmuş vaziyette. Günde 20 kitap satan yerler bugün dört-beş kitap satabiliyor.

‘Kriz daha da derinleşecek’

Yayınevleri, kitabevleri, dağıtım sektörü ayrıca yazarlardan başlayarak okura uzanan bu birliktelik zedeleniyor, gün geçtikçe yara almaya devam ediyor. Yayıncılar Kooperatifi olarak biz, ilk kurlar fırladığı dönemde bundan dört-beş ay önce çok acil özellikle de kitap ayrıca basılı materyallerin maliyetleriyle ilgili döviz kurlarının sabitlenmesi ayrıca Kültür Bakanlığı’nın yayınevlerini sübvanse etmesi gerektiğini söylemiştik. Ancak bizim gibi ülkelerde ne yazık ki desteklenmeyen sektörler her vakit aynı belli kültürel alanlar oluyor. Bu açıdan da önermiş olduğumuz çözümlerin hepsi boşta kaldı. Bir kere Kültür Bakanlığı’nın kütüphanelere çok sık kitap alımlarıyla yayıncıyı ayakta tutması gerekiyor. Ayrım gözetmeksizin bütün yayıncılardan kitap alması gerekiyor. En önemlilerinden birisi de bu.’

Üretim maliyetleri sabitlendikten sonra yayıncı asla bu konuda üretmeyeyim demeyecek. Yayıncı daha fazla eser üretecek, çeşitlilik artacak. O yüzden tekrarlıyoruz: Çok acil önlem alınması gerekiyor. Gerek Kültür Bakanlığı’nın gerek diğer kurumların bu alanı ayakta tutmak gibi bir dertleri varsa bir an önce müdahale etmeleri gerekiyor. Artık son noktasındayız. Önümüzdeki günlerde bu krizin daha da derinleşeceğini görüyorum. Birçok yayınevinin üretime ara vereceğini düşünüyorum. Kitabevlerinin ayakta kalması imkansız neredeyse.

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.