Psikiyatrist Agah Aydın’ın Şiddetle Önerdiğimiz 16 Podcasti
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden 1996 yılında mezun olan Agah Aydın, Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde ihtisasını tamamlayarak psikiyatri uzmanı olmuştur. Şuan Dr. Agah Aydın’ın alanları Psikoterapist – Psikiyatrist’den oluşuyor. Cümleleriyle bizi derinden etkileyerek, hayattan birçok ders çıkarmanızı sağlayan Dr. Psikolog Agah Aydın’ın sizler için derlediğimiz podcastlerinden önerilerimiz olacak. Bu ve buna benzer podcastlare ulaşmak için Agah Aydın’ın Spotify sayfasını yandaki bağlantıya tıklayarak ziyaret edebilirsiniz.
1. Yakınlarından yanıyor insan!
‘ Yakınlarının yaraladığı yerlerden acıyor insan’ diyen Dr. Aydın ne güzel söylemiş. Zaten insanın canını sevdiği acıtır. Yakınlarına küser insan, onlara kırılır. Kendinize uzak olan insanların ne yaptığı sizi o kadar da etkilemez. Yara diyebileceğiniz bir boyuta gelmez başkalarının size yaptığı yanlışlar. Endişe de bununla bağlantılı olarak gelişen bir şey. Var olanı kaybetme korkumuz aslında. Dr. Aydın bununla başa çıkmanın üç yolundan bahsetmiş.
2. Annelik İçgüdüsü diye bir şey yoktur!
Belki de bütün herkesi sarsacak bu konuşmasında Dr. Aydın, anneliğin içgüdüsel olamayacağını, tamamen bu konunun kişinin arzusuyla alakalı olduğunu söylüyor. Bir çoğunuz olur mu öyle şey diyebilir. Ama doktorun açıklama ve yorumlarını dinlediğinizde siz de hak vereceksiniz. Bilirsiniz ki anne olmak istemeyen de bir çok kadın var, bizlere tamamen kültürel olarak empoze edilmiş bir düşünce biçimidir. İçgüdünün tanımında da açıkça belirtildiği gibi, bu bir türün tüm bireylerinde aynı özelliklerinin görülmesini gerektirirdi. Eğer annelik içgüdüsel olsaydı o zaman bütün anneler çocuklarına tıpatıp aynı şekilde davranırlardı.
3. Kişilik bozukluğu, aşk ve ilişkiler
Dr. Aydın burada insanların aşkı kendi tecrübelerine göre yorumlamalarını yanlış bulduğundan bahsediyor. Yine sizlerin de hak vereceği bir konu, kesinlikle çok da önemli. Aşkı tarif ederken kurulan kalıplaşmış sözcükler bile var. Örneğin; kaçan kovalanır, aşk cinselliktir, mutlu aşk diye bir şey yoktur gibi daha birçok örnek verilebilir. Kendi yaşadığı aşk kötü olduğu için mutlu aşk yoktur demek yanlış olurdu elbette. Mutlu aşk da vardır. Aşkın önemini ‘ Aşık olamamışsanız insanlaşmamışsınızdır! ‘ sözleriyle akıllara kazıyan Dr. Aydın aşkın parametrelerinden de bahsederek bu konuya açıklık getirmiş.
4. Çekingenlik
Çekingenliğin bir çok açıdan nasıl oluşacağı, hangi zamanlarda nasıl düşünüldüğü, neler hissedildiği gibi evrelerinden bahseden Dr. Aydın, çocuklukta ergenlikte ve yetişkinken görülen çekingenlik durumuna açıklık getirirken sizlere de bu konuda çok işinize yarayacak sorununuzu çözmenize olanak sağlayacak ipuçları vermekte. Pasif olan bir annenin ve tam tersi çok baskıcı olan bir babanın yanında büyüyen çocukta özellikle görülebilmektedir. Çekingenlik tedavi edilmezse çok kötü olumsuz sonuçlara neden olabilir. Dr. Aydın bozuk mali iade ederken yaşanılan çekingenliğe bile değinmiş.
5. İnsanın her talebi sevgiyedir.(J. Lacon)
İnsan yapısının doğasından bahsederken, çocukluktan yaşlılığa aslında yaptıklarımız ya da söylediklerimiz ile içimizden geçenlerin arasındaki farka değinen Dr. Aydın, aslında insanın her davranışının, yaptığı her şeyin sevgi için olduğundan bahsediyor. Birbirimize istediğimiz bu sevgiyi vermek o kadar da zor olmamalı. Sevgi için ne kadar da çok çabalıyoruz, gerçekten yaptığımız her şey aslında sevgi ihtiyacımız için.
6. Obsesif Kompulsif bozukluk
Günümüzde obsesif kelimesini oldukça fazla duymaya başladık. Saplantı ya da takıntı da diyebileceğimiz bu duruma tepki olarak ortaya çıkan bir nevi tedbir amaçlı olan diğer rahatsızlığa da kompulsif denilmektedir. Dr. Aydın burada en çok temizlik hastalığı olarak karşımıza çıkan kirlenme saplantılarından doğan temizlik kompulsifyonları örneğiyle de konuya açıklık getirmiş. Takıntı dediklerimiz ilişki, iş, başarı gibi birçok şeyi, yaşamınızı engelleyecek dereceye geldiyse bu podcasti mutlaka dinlemelisiniz.
7. Yeme bozuklukları (Bulimia Nervoza ve Anoreksiya Nervoza)
Her yerde sıkça görülen kilo problemi, yeme bozukluğu çağımızın ciddi problemlerinden biri. Yeme bozukluklarında tanı konulması için neler gerektiğine detaylıca değinerek anlatan Dr. Aydın, bu tür rahatsızlıkların tanısını koyarken nelere dikkat ettiklerini çok güzel anlatıyor. Kimi zaman filmlerde de karşımıza çıkan bu durumun tedavi edilmesi gerekiyor. Bulimia dediğimiz durumda zayıflama arzusu olur asıl korku şişmanlamaktır, tıkınırcasına yemek yiyorsanız sizin de bir yeme bozukluğunuz olabilir. Anoreksiya’da ise ciddi şekilde zayıflama isteği olmaktadır. Bilinçli bir şekilde kendini kusturan ya da müshil kullananlar da ne yazık ki bu durum mevcut.
8. Paranoid kişilik bozukluğu
Bu rahatsızlıkta en belirgin özellik güvensizliktir. Kişi kimseye güven duygusu beslemez. Bu sebepten de kimseye sır vermez. Paranoid kişilik bozukluğu olan kişiler psikoterapistlere gitseler bile kendilerini, çevrelerini, yaptıkları şeyleri anlatmazlar. Eşlerine, arkadaşlarına hatta çocuklarına karşı bile güvensizdirler. Örneğin eşlerinin kendilerini aldattığını düşünürler. En ufak şeylerden bile kocaman sonuçlar çıkararak durumu oldukça zorlaştırırlar. Sokakta yürürken ‘ne bakıyorsun?’ diye kavga çıkaran kişiler de buna örnek olabilir. Dost edinemezler.
9. Bağımlı kişilik bozukluğu
Uysal, yapışkan derecede sürekli ötekine ihtiyaç duyan bu tip insanların sahip olduğu rahatsızlığa bağımlı kişilik bozukluğu denir. Dr. Aydın’ın da verdiği örnekte olduğu gibi çocukken sırf gruptan dışlanacağını düşündüğü için kalede durmak istemediği halde kalede durabilirler. İleri boyutlarda kendilerini aşağılayacak durumlara sokarlar. Sürekli yalnız kalma, terkedilme korkuları vardır. Terkedilseler bile mutlaka bağımlı olacak başkasını bulurlar.
10. Anti sosyal kişilik bozukluğu
Anti-sosyal kişilik bozukluğu olan kişiler, çok şık suç işlemeye meyillidirler. Çok fazla yalan söylerler. Asla pişman olmazlar. Mesela araba teybini çalan birinin üzerine çok fazla gidildiğinde neredeyse kapıyı açık bırakan şoföre suçu atacak kadar alçalabilirler. Sürekli yalan söylerler, bu yüzden ne aile hayatı ne de iş hayatında başarılı olamazlar. Kendilerince hikayeler uydururlar. Hatta uydurdukları şeyler ortaya çıksa bile utanmazlar ve bunu başka bir yalanla kapatmayı tercih ederler. Daha zeki olanları banka soygunu gibi nitelikli suçlar işleyebilirler.
11. Aldatma ve ilişkiler üzerine sohbet
Dr. Agah Aydın’a göre aldatma gönlün başkasına kaymasıdır. Sizi aldatmanın oluş noktasına götürecek, erkek ve kadınların doğuştan itibaren nasıl şekillendiği hakkında bilgilendirecek bir söyleşiye daha burada olabilirsiniz. Konuyu birçok örnekle detaylandıran Dr. Aydın aklınıza takılacak bir çok soruyu aydınlatıyor. Yetersizlik duygusu yoğun olan bir birey, eşi tarafından sürekli eleştiriye maruz kalıyorsa, onu kabullenip eleştirilmeden seven birine ihtiyaç duyar. Bu yüzden aldatmaya yönelebilir. Ya da beğenilme, takdir edilme duygusu yoğun olan bir kişi, partneri tarafından bu şekilde hissedemiyorsa aynı şekilde aldatmaya yönelebilir.
12. Tükenmişlik sendromu: İnsan tükenir mi?
Bir dönemin en popüler rahatsızlığı olan tükenmişlik sendromu ilk olarak şu şekilde açıklanmıştır. Bir iş nedeniyle kişinin enerjisinin tükenmesi ve bir sonraki gün çalışamayacak hale gelmesidir. Bu konuda aklınıza gelecek her türlü soruya cevap bulabileceğiniz bir podcastle sizinleyiz. Sosyal ilişki içinde olan insanların başarıya odaklanması, yaptığı işi iyi yapmak istemesi, idealist olan kişiler eğer işini istediği gibi iyi yapamazsa, başaramazsa bu rahatsızlık görülebilir. Dr. Aydın’ın bu konudaki yorumlarını merak ediyorsanız mutlaka sonuna kadar dinleyin.
13. Çocuklar ve ergenlerle nasıl iletişim kurulur?
En önemli konu diyebileceğimiz bu durumda insanların üzerine düşen görevler neler? Çocuklara ve ergenlere nasıl davranmalıyız? Freud’a göre dünyada üç olanaksız meslek vardır. Bunlar; yöneticilik, ruh sağlığı çalışanları ve eğitimciliktir. Çocuklar ve ergenler arasındaki farkı verdiği örneklerle iyi bir şekilde anlatan Dr. Aydın, anne ve babaların da nasıl davranacağını, onları nelerin beklediğini bir çok örnekle çok güzel anlatıyor. Çocuğun kendisini bulmasını istiyorsak, şefkatli olmalıyız. Konuşmasına izin vermeliyiz. Bunun için de pamuk kadar yumuşak, hiçbir şey bilmiyormuş gibi aptal ve istediğimizi yaptırabilmek için otoriter olmalıyız.
14. Platonik bir aşk olarak kendine karasevda (narsisizm)
Kendini sevmek olarak bilinen narsisizmi harika bir biçimde açıklayan Dr. Agah Aydan, mitolojik bir hikayeyle de bunu anlatıyor. Bu podcast de size bilmediğiniz çok şeyi öğretecek. 2000’lerden önce narsisizm çok ötelenen bir kavramdı. Ancak şimdilerde belki de sosyal medyanın da vermiş olduğu etkiyle narsisizm çoğu kez duyabildiğimiz bir kavram haline geldi. Narsistliğin aslında ne olduğunu, Dr. Aydın’ın yorumuyla dinlediğinizde bu konuda epey aydınlanmış olacaksınız.
15. Psikoterapist ne yapar?
Bir gün bir terapiste ihtiyacınız olursa, bu durumun nasıl yaşanacağını bilmek için Dr. Agah Aydın’ın psikoterapistlerin ne yapması gerektiğini ifade ettiği bu podcasti mutlaka dinlemelisiniz. Hastanın hayat hikayesi ve yaşadıkları, özümsedikleri, kendisine ait olan şeylerin içinde çözümü bulabilmesi için sadece onu dinleyip hiçbir şekilde etkilemeden hastaya yol gösterici olan kişi doğru terapisttir. Hastadan gelen şey doktora çarpar ve hastaya geri döner. Bu süreçte doktora çarpsa da hiçbir şekilde değişime uğramadan hastaya geri dönmelidir. Terapistler kendi görüşlerini bildirmeden hastanın içindeki doğru yolu bulmasını sağlar.
16. Bizim bir düşümüz var
‘Ben, içimde taşıdığım ötekidir.’ Diyen Dr. Agah Aydın, bu podcastte insanın yapısını, oluş biçimini, duygu ve isteklerini birçok örnek vererek ince ince anlatıyor. Aslında ötekinin arzusuna göre bir hayat yaşadığımızı, onun bizden beklediği yerde olma çabamızı, insanın aslında anlam aramadığını, sadece anlamı bulduğumuzu zannettiğimizi, yine her şeyin sevgi için yaşandığını ilmek ilmek zihnimize örerek bize anlatıyor. İnsanın aslında arzuladığı şeyi gerçekten istemediğini savunan Dr. Aydın, arzuladığımız şeye ulaşmamızı söylüyor. Ulaşırsak arzunun biteceğini ve yine başka arzular bulacağımız gerçeğini ifade ediyor. Saygı duymadığımız birini sevmemizin mümkün olmayacağını biliyor musunuz? Saygı olmazsa, merak olmaz. Merak olmazsa, kuşku olmaz. Kuşku olmazsa, flört olmaz. Ve flört olmazsa da sevgi olmaz.