Türk Silahlı Kuvvetleri En Büyük Kaybını O Gün Verdi! 27 Şubat 2020 Saldırısı Nasıl Gerçekleşti?

Türkiye Cumhuriyeti, Kore ve Kıbrıs Savaşları’nın ardından tek bir saldırıda en büyük kaybını 27 Şubat 2020 akşamı Suriye’nin İdlip kentinde, TSK’nın 59’uncu Zırhlı Tugayı’nın bulunduğu mevzilerin savaş uçaklarıyla vurulması sonucu verdi. En az 36 …

Türk Silahlı Kuvvetleri En Büyük Kaybını O Gün Verdi! 27 Şubat 2020 Saldırısı Nasıl Gerçekleşti?

Türkiye Cumhuriyeti, Kore ve Kıbrıs Savaşları’nın ardından tek bir saldırıda en büyük kaybını 27 Şubat 2020 akşamı Suriye’nin İdlip kentinde, TSK’nın 59’uncu Zırhlı Tugayı’nın bulunduğu mevzilerin savaş uçaklarıyla vurulması sonucu verdi.

En az 36 askerimizin şehit olduğu bu saldırının yankıları çok büyük oldu.  

İçeriğimizde, bu kadar ağır kayıp verdiğimiz saldırının perde arkasını sizlerle paylaşacağız.

Suriye’de 2011 yılından beri devam iç savaştan en fazla etkilenen ülkelerin başında Türkiye geliyor. Suriye’de Beşar Esad yönetimine karşı silahlanıp isyan eden muhalif grupları destekleyen Türkiye, muhalifler ivme kaybettikçe zor durumda kaldı.

Türkiye, düzenlediği harekatlarla Suriye’nin kuzeyinde güvenli bir koridor oluşturmaya çalıştı. Türkiye’nin desteklediği muhalif grupları destekleyen Suriye Milli Ordusu ise ülkenin kuzeyindeki İdlip şehrine sıkıştı. 

27 Şubat 2020 günü saat 17.00 sularında, yaklaşık 400 askerden oluşan Türk Silahlı Kuvvetlerine ait mekanize piyade taburu, Güney İdlib’deki Kafr Nabl’ın yaklaşık 5 kilometre kuzeyindeki hava saldırısının hedefi oldu.

Rus Hava Kuvvetlerine ait iki Suhoy Su-34 ve Suriye Hava Kuvvetlerine ait Su-22 savaş uçağı, Türkiye destekli Suriye Millî Ordusu birliklerini 27 Şubat sabahında yoğun bir şekilde bombaladı.

Saldırının yaşandığı andan itibaren Türkiye’de büyük bir infial oluştu. İdlip’ten gelen bilgilerin net olmaması, farklı kaynakların farklı kayıp bildirimleri yapması durumu daha kaotik hale getirdi. 

Hatay Valisi Rahmi Doğan, Türkiye’den resmi açıklama yapan ilk yetkili oldu. 

Açıklamada dokuz TSK mensubunun yaşamını yitirdiği, yaralı ve ağır yaralı askerlerin Suriye-Türkiye sınırında yer alan Cilvegözü Sınır Kapısı’ndan Türkiye’ye getirildiği vurgulandı.

Hatay Valisi’nin bu açıklaması Türkiye’deki kaotik atmosferi ve bilgi kirliliğini daha çok artırdı. Zira sosyal medyada kayıp sayısının dokuz askerden çok daha fazla olduğu yazılıyordu.

İlerleyen saatlerde Hatay Valisi bir açıklama daha yapmak zorunda kaldı.

Saldırıda 9 değil 33 askerin şehit olduğu, 34 askerin de yaralandığını duyurdu.

Bu açıklama sonrası Türkiye’de tam tabirle kıyamet koptu. Yabancı bir ülkede, resmi bir savaş pozisyonunda olmadan, tek bir saldırıda bu kadar kayıp yakın dönemde rastlanılan bir durum değildi.

İnfial büyüyünce Türkiye’de tüm sosyal medya platformlarına erişim engeli getirildi.

Türkiye’de sosyal medyanın yanı sıra telefon operatörlerinin de sinyal seviyesi düşürüldü. Konuya ilişkin haber yasağı getirildi ve kayıp sayıları ile ilgili paylaşım yapan hesaplara soruşturmalar başlatıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, artan infialin sonunda 34 askerin şehit olduğunu doğruladı. Bu sayı daha sonra yaralı olan iki askerin de ölmesiyle 36’ya yükseldi. 

Bu kayıp, Kore ve Kıbrıs Savaşları sonrası Türkiye’nin bir günde verdiği en yüksek askeri kayıptı. 

Saldırıyı gerçekleştiren savaş uçakları Rusya’ya ait olsa da Türkiye bu saldırıdan Suriye yönetimini sorumlu tuttu. Suriye yönetimi ise Türkiye kuvvetlerine doğrudan bir saldırı gerçekleştirmediklerini, terörist grupları vurduklarını, Türk askerlerinin orada bulunduğu için zarar gördüğünü açıkladı.

Türk Silahlı Kuvvetleri, bu ağır kaybın ardından Esad yönetimine bağlı tüm birliklerin meşru hedef olduğunu açıkladı. Suriye’nin kuzeyinde operasyonlar başladı. Türkiye’nin açıklamasına göre 24 saat içinde 329 Suriye askerinin etkisiz hale getirildiği duyuruldu.

Ertesi gün Rusya Savunma Bakanlığı, İdlip’teki saldırıda Türk Silahlı Kuvvetleri mevzilerinin de vurulduğunu doğruladı. Ancak Türkiye’den Rusya’ya yönelik sert bir tepki gelmedi. 

Türkiye’nin talebi üzerine NATO 28 Şubat Cuma günü olağanüstü toplandı.

NATO genel sekreteri Jens Stoltenberg, saldırıyı kınayarak NATO’nun Türkiye’nin yanında olduğunu vurguladı.

Bu olayın ardından Türkiye, Avrupa’nın Suriye’deki savaş sürecinde yeteri kadar sorumluluk almadığı gerekçesiyle, Türkiye’de bulunan sığınmacıların Avrupa’ya geçmelerine izin vereceklerini duyurdu. Türkiye; Yunanistan ve Bulgaristan’a giden tüm sınır kapılarını açtı.

Türkiye’nin bu tutumu Avrupa’da panik oluşturdu. Kısa zaman içinde 100 binden fazla mülteci ve sığınmacı; Yunanistan ve Bulgaristan sınırına yığıldı. Her iki ülkede sığınmacı akınından korunmak için sınırlarına asker yığınağı yaptı. 

Türkiye’nin bu tutumu üzerine Avrupa Birliği, Türkiye’nin yükünü paylaşmak için daha fazla fedakarlık yapacaklarına yönelik açıklama yayınladı.

27 Şubat 2020 İdlip Saldırıları, yalnızca askeri açıdan değil duygusal açıdan da büyük bir travma oldu. Türkiye, Suriye’de 2011 yılından beri takip ettiği siyasetin en ağır sonucunu bu saldırıyla gördü.

Şehit cenazelerinde hükümetin Suriye politikasına yönelik protestolar yaşanınca, cenaze haberlerine de yasak getirildi. 

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde ise Ak Parti, CHP, MHP ve İYİ Parti, ortak bildiri yayınlayarak saldırıyı kınadı. 

 Borsa İstanbul ise, ertesi güne %10 değer kaybıyla 99 bin puan seviyesinden başladı. Bunun üzerine SPK, açığa satış işlemlerini yasakladı. Türk lirası, yabancı para birimleri karşısında değer kaybetti.

Saldırının dördüncü yılında, şehitlerimizi saygıyla anıyoruz.

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.