Putin Recep Tayyip Erdoğan’ı Örnek Gösterdi: “Özü Sözü Birdir”
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in başkent Moskova’da video konferans yoluyla düzenlediği yıllık basın toplantısı 4 saat 29 dakika sürdü …
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in başkent Moskova’da video konferans yoluyla düzenlediği yıllık basın toplantısı 4 saat 29 dakika sürdü.
Toplantıda gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Putin, “Ülke liderlerinden hangisi en zor ve hangisi en uygun müzakerecidir?” sorusunu yanıtlayarak, tüm liderlerin eğitimli ve görüşmelerde hazırlıklı olduğunu söyledi.
“Tüm liderlerin hedefi, kendi ülkelerin sorunlarını farklı yöntemlerle çözmektir. İyi ve kötü lider yok.” diyen Putin, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan örnek verdi.
Erdoğan ile bazı konularda görüşlerin uyuşmadığına dikkati çeken Putin, “Bazen görüşlerimiz zıt olabiliyor, ancak Erdoğan sözünde duran adamdır, özü sözü birdir. Erdoğan, ülkesi için bir şey uygun olduğunda sonuna kadar gider. Bu, tahmin edilebilirlik unsurudur. Bu, karşında kimin olduğunu anlamak için önemlidir.” dedi.
“Yeni START anlaşmasına ilişkin çalışmaya hazırız”
ABD ile Rusya arasında 2010’da imzalanan Yeni START anlaşmasıyla ilgili açıklamalarda bulunan Putin, bu anlaşmanın Şubat 2021’de sona ereceğini anımsattı.
Putin, anlaşmanın uzatılması konusunda ABD başkanlığına seçilen Joe Biden ile çalışmaya hazır olduklarını belirtti.
“Rus askerlerinin Transdinyester’den çıkarılmasından yanayız”
Moldova’nın yeni Cumhurbaşkanı Maia Sandu’nun, Transdinyester bölgesinden Rus askerlerinin çıkarılması yönündeki açıklamalarını değerlendiren Putin, Sandu’nun belirli bir siyasi gücün temsilcisi olarak yeni bir şey söylemediğini belirtti.
Batılı ortakların da benzer açıklamalar yaptığına dikkati çeken Putin, “Bunun için uygun şartların oluşması, Transdinyester ile Moldova’nın diğer parçası arasında iyi diyalog kurulması ve herkesin barış yolunda yürümesi durumunda, Rus askerlerin bölgeden çıkarılmasından yanayız.” ifadelerini kullandı.
“Rus ekonomisi yüzde 3,6 oranında küçüldü”
Rus ekonomisinin Kovid-19 salgını nedeniyle yüzde 3,6 küçüldüğünü aktaran Putin, “Ekonomimiz, neredeyse tüm Avrupa’dan ve ABD’den daha az küçüldü. Sanayi üretimimizde yaşanan yüzde 3’lük düşüş ise ağırlıklı olarak petrol üretim kesintisine yönelik Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ile yaptığımız anlaşmadan kaynaklanıyor.” dedi.
Ülke ekonomisinde petrol ve doğal gaz ihracat payının azaldığını belirten Putin, “Rus bütçesinin yüzde 70’i petrol ve doğal gaz dışı gelirlere dayanıyor. Bu, petrol ve doğal gaza dayalı ekonomiden uzaklaştığımız anlamına geliyor. Bizi hala benzin istasyonu gibi görmek isteyenler varsa bu artık gerçeklikle bağdaşmıyor.” diye konuştu.
Rusya’daki işsizlik oranının da artığına işaret eden Putin, “İşsizlik oranı yıl başlarken yüzde 4,7’ydi, şimdi yüzde 6,3’e çıkmış durumda. Yetkililerin salgın sırasında zarar gören ekonomiyi desteklemek için attığı tüm adımlar istihdamı ve üretimi artırmaya yönelik. İşsizlik noktasında 2021’de geçen yılın oranlarına tekrar geri döneceğimizi umuyorum.” ifadelerini kullandı.
Putin, ülkedeki yoksulluk durumuna da değinerek şöyle konuştu:
“Yoksulluk sınırının altında yaşayan insan sayısını azaltmak için bir planımız var. Bu plana göre, bugün yüzde 13,5 seviyesinde bulunan yoksulluk sınır altında yaşayanların oranını 2030’a kadar yüzde 6,5’e düşürmek hedefleniyor. Söz konusu hedefin iddialı ama aynı zamanda gerçekçi olduğunu düşünüyorum.”
“Dağlık Karabağ’da mevcut statüko korunmalı”
Dağlık Karabağ’da çatışmaların yaşandığını anımsatan Putin, “Dağlık Karabağ’daki durum da sonunda kontrol altından çıktı. Bu gerginlik senelerce yaşandı. Bunun dışardan müdahaleyle olduğunu düşünmüyorum. Bu bölgede defalarca ufak temaslar oldu, küçük çapta çatışmalar. Sonunda da (son) çatışmalar meydana geldi.” dedi.
Rusya’nın çatışmaların yaşanmasına ve kanın dökülmesine her zaman karşı çıktığına değinen Putin, bu pozisyonu, Rusya’nın eşbaşkan olduğu Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Minsk Grubu kapsamında savunduklarını kaydetti.
Azerbaycan’a Dağlık Karabağ’da 7 bölgenin verilmesi ve Dağlık Karabağ’ın statüsünün değişmemesi yönünde pozisyon sergilediklerini belirten Putin, “Mevcut statükonun, Dağlık Karabağ ve Ermenistan arasında iletişimin sağlanması şartıyla kayda alınması ve geleceğe taşınması gerekiyor. Bunun için Ermenistan ile Dağlık Karabağ’ı bağlayan Laçin koridorunun oluşturulması planlandı.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin Dağlık Karabağ meselesindeki pozisyonunu değerlendiren Putin, “Türkiye’ye göre, Azerbaycan, kendi topraklarını işgalden kurtarılmasıyla ilgili haklı davasını yürüttü.” dedi.
Putin, “Uluslararası hukuk açısından, tüm topraklar Azerbaycan’ın ayrılmaz parçasıdır. Ermenistan, Dağlık Karabağ’ın bağımsızlığını tanımadı. Bu açıdan da uluslararası hukuka göre, Dağlık Karabağ Azerbaycan’ındır.” yorumunda bulundu.
Azerbaycan, Ermenistan ve Rusya’nın 10 Kasım’da Dağlık Karabağ’da ateşkesi sağlayan ortak açıklama yaptığını hatırlatan Putin, yapılan anlaşmayla çatışmaların sona erdiğine değinerek, “Bununla tarafların çatışmaların ardından bulundukları yerde kalması yönünde anlaştık. Bu bağlamda, teknik sorunlar oluşabiliyor.” dedi.
Putin, Dağlık Karabağ’da ateşkes sürecinin şimdiye kadar bir kez ihlal edildiğine vurgu yaparak, “Bunun tekrarlanmayacağını ve tarafların masaya oturacağını umuyorum. Bu Rusya’nın mı AGİT Minsk Grubu eş başkanlarının mı arabuluculuğunda olur, fark etmez.” diye konuştu.
Dağlık Karabağ’da geçici olarak bulunan Rus asker sayısının yükseltilmesi ihtimalini değerlendiren Putin, bunun ilgili tarafların anlaşmasıyla olabileceğini belirtti.