Milli Eğitim, Yeni Model İçin İşyeri Deneyimiyle Okul Günlerini Kısaltıyor

Gündemdeki tartışmalar ilerlerken TEDMEM’in yayımladığı rapor, 3+1 modelini önererek Türkiye’de artık eğitimin niteliğinin öne çıkması gerektiğini vurguluyor. Ülkenin eğitim sistemiyle ilgili olarak, liselerin istihdama odaklı bir yönlendirme kapasitesini güçlendirme gerektiğini belirtiyor.

Raporda, lise öğrencilerinin üniversite ve istihdama hazırlık süreçlerinde yaşanan sıkışıklıklara dikkat çekiliyor. Millî Eğitim Bakanlığı verileriyle, devamsızlık oranlarının ilkokullarda %11,6, ortaokullarda %14,8 iken genel ortaöğretimde %27’ye, mesleki ve teknik ortaöğretimde ise %46,6’ya kadar yükseldiği ifade ediliyor. Öğrencilerin büyük bir kısmı, okulun hayata hazırlama işlevini yetersiz buluyor; başka bir deyişle %56’sı bu durumu olumsuz değerlendirirken %35’i okulu zaman kaybı olarak görüyor.

11. sınıfta diploma ve 12. sınıfta uzmanlaşma önerisi, öğrencilerin kariyer hedeflerine göre geçiş imkânlarını genişletmeyi amaçlıyor. 11. sınıf sonunda standart lise diploması verilerek, çok sayıda öğrencinin üniversite için tek çıkış yoluna bağımlı kalması engellenebilir. Böylelikle sınavsız geçişler devreye girer ve meslek yüksekokulları ile açıköğretim imkanlarına yönelim kolaylaşır. Bu yaklaşım, sınav baskısını azaltırken yükseköğretime girişteki yoğunluğu hafifletmeyi hedefler.

Bu yeni modelde 12. sınıf, öğrencilerin ilgi alanlarına uygun ileri düzey akademik derslerle yeniden tasarlanır ve üniversite hazırlık süreci okul içinde yönlendirici bir biçimde sürdürülür. Böylece okulun değeri artar ve ailelerin dershane/özel kurs yükü hafifler.

Mesleki eğitimde yeniden yapılandırma hedefiyle, meslek yüksekokulu programları mesleki ortaöğretimle uyumlu bir model altında yeniden tasarlanır. Programlar, haftada bir gün akademik eğitim ve dört gün iş yeri temelli uygulama temelinde işler.