Masumlar Apartmanı Dizi Yorumum

Önce izlerken içime sıkıntı veren ve sadece çok değerli Gülseren Budayıcıoğlu’nun eseri olduğu için devam ettiğim dizi. Benim başından sonuna kadar bir diziyi izlediğim görülmemiştir. Ne televizyon izlerim nede günlere ait dizilerim vardır. Ama bu dizi farklıydı. Kitaplarını Severek okuduğum, adını ilk kez “İstanbullu Gelin” ile duyduğum Sevgili Gülseren Budayıcıoğlu’na hayranlığım vesile oldu.

Şimdi bakıyorum da bir hayli merak uyandırmaya başladı. İnsanoğlu’nun çocuklukta başlayan kader motifi bu dizi de ayrıntılarıyla işleniyor. Bir annenin çocuklar üzerindeki etkileri mesela. Bir insanın geleceğini belirlerken doğmuş olduğu evin kaderine etkisi. Ebeveynlerinin hayat boyu bir bireyin yoluna çıkan gizli kahramanları olduğu.

Özelliklede mutsuz bir anneyle yaşayan ev halkının yaşamına yön verme çabasında geçmişten gelen ve kendine ait olmayan inançlarla boğulmayı. Ne garip değil mi? Sadece annenin mutlu yada mutsuz olması bile bir evin içinde yaşayan her bireyin yaşamına etki edebiliyor.

Çünkü yazılarımda, canlı yayınlarda hep bahsettiğim “bilinçaltı” geçmişi ve hatta bir dakika öncesini bile gelecekte sana sunmak için sürekli çabalıyor. Hal böyle olduğunda bu tarz toplum bilincini olumlu etkileyen dizilerin yapıldığını görmek insanı sevindiriyor.

Safiye’yi izlerken hiç “psikoloğa git” dediniz mi? Elbette dediniz. Iste bu bile bir adım yol kat etmeye başladık demek oluyor. Çevremizde yardım almaktan çekinen,  “ben deli miyim?” Diyerek hayatına katkı sağlayacak bir gıdım faydayı bile elinin tersiyle iten o kadsr çok insan var ki….

Psikologların gerçek hayatlardan esinlenilerek yazdığı dizi, filmleri görmek ne güzel.  Böyle böyle kırılacak cehaletin beli!