Mahfi Eğilmez’den 2001 Krizi Uyarısı: Dolar Alımlarına ve Carry Trade’e Dikkat Çekti

Hazine eski müsteşarı Dr. Mahfi Eğilmez, son günlerde sıklıkla gündem olan carry trade ve Merkez Bankası dolar alımlarına değindi. Ekonomideki iyileşmenin ‘geçici’ olabileceğine yönelik uyarıda bulunan Eğilmez, ‘Bugün ortada bir bahar havası var. Ne …

Mahfi Eğilmez’den 2001 Krizi Uyarısı: Dolar Alımlarına ve Carry Trade’e Dikkat Çekti

Hazine eski müsteşarı Dr. Mahfi Eğilmez, son günlerde sıklıkla gündem olan carry trade ve Merkez Bankası dolar alımlarına değindi. Ekonomideki iyileşmenin ‘geçici’ olabileceğine yönelik uyarıda bulunan Eğilmez, ‘Bugün ortada bir bahar havası var. Ne yazık ki bahar havasının geçici ve çok tehlikeli olduğunu ve insanı fena halde çarpabileceğini söylemek zorundayım. 2001 krizi öncesindeki duruma giderek benzeyen bir duruma doğru sürükleniyoruz’ ifadelerini kullandı.

Deneyimli iktisatçı Mahfi Eğilmez, kişisel blogunda yazdığı, “Yağmurdan Kaçarken” başlıklı yazıda, döviz konusunda uyarılarına devam etti.

Dolarizasyon yani para ikamesinin Türkiye’nin yıllardır sorunu olduğunu aktaran Eğilmez, bunun önüne geçmenin tek yolunun enflasyon olduğunu belirtti. Kaynak: Mahfi Eğilmez-Kendime Yazılar

Son günlerde ekonomistlerin göstergelerde sıklıkla dikkat çektiği, Mehmet Şimşek’in de konuşmalarında vurguladığı, Merkez Bankası’nın dolar alımlarının yakın dönemde satış yönünde olduğunu hatırlatan Eğilmez, 2001 krizine benzer bir durumda olunduğu uyarısını yaptı.

Enflasyonun yüksek olduğu ülkelerde insanların tasarruflarını, milli para yerine dolar, euro gibi rezerv paralarla saklamayı tercih ettiklerini vurgulayan Mahfi Eğilmez, bunun sadece Türkiye’ye özgü olmadığını da vurguladı.

“Dolarizasyonu önlemenin yolu ulusal parayı istikrarlı duruma getirmek yani enflasyonu önlemektir” diyen Eğilmez, Türkiye’de 2002’den bu yana dolarizasyonun seyrini bu tabloyla gösterdi.

2001 krizinden çıkıldığında Türkiye’de dolarizasyon oranı yüzde 57 olurken, 2010 yılında yüzde 30’un altında olduğunu ve günümüzde kur korumalı mevduat (KKM) hesapları dâhil yüzde 55,7 olduğunu belirtti.

Son günlerin gözde konusu “carry trade” için de yabancı fonların tercihini, 2001 krizinden hemen önce bankaların da yaptığına değinen Eğilmez, o dönemi şu şekilde anlattı:

IMF’nin de isteğiyle sabit kur rejimine çok benzeyen bant içinde dalgalanan bir kur rejimine geçildi. Kurun değişmediğini gören bankalar yabancı fonlarla işbirliğine girerek (onlara garanti vererek) döviz getirip TL’ye çevirerek faiz getirisi elde etmeye ve sonra bunu sabitlenmiş kurdan yeniden dövize dönerek kendilerine borç veren yabancı fonlarla kazanç paylaşmaya yöneldiler. Bankalarda ciddi döviz açık pozisyonları oluştu. Sonunda sistem bu yükü taşıyamaz hale gelince kur patladı ve bankalar battı, Türkiye 2001 krizine girdi.

“Bugün ortada bir bahar havası var. Ne yazık ki bahar havasının geçici ve çok tehlikeli olduğunu ve insanı fena halde çarpabileceğini söylemek zorundayım.”

 2001 krizi öncesindeki duruma giderek benzeyen bir duruma doğru sürükleniyoruz. TL’nin güçlenmesi elbette iyi bir şeydir ama bu tür illüzyona dayalı zorlamalarla elde edilen güç elimizi yakabilir. KKM hatasını carry trade ile düzeltmeye çalışmak yağmurdan kaçarken doluya yakalanmak gibidir.

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.