Kılıçdaroğlu: Uyuşturucu Baronlarının Kaçacak Yeri Olmayacak! ‘Fotoroman Süleyman’
Katıldığı bir televizyon programında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya ilişkin ”Türkiye bir …
Katıldığı bir televizyon programında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya ilişkin ”Türkiye bir uyuşturucu batağı içinde. Buradan bütün milletime söz veriyorum. O uyuşturucu baronlarının da kaçacak yeri olmayacak. Hepsini yakalayacağım. Tüm kaçakçılarla fotoğrafı çıkıyor. Ne denir ona, Fotoroman Süleyman” dedi.
“Türkiye’yi tekrardan inşa edeceğiz”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararını gerekçe gösterek eski HDP eş genel başkanı Selahattin Demirtaş ayrıca Gezi tutuklusu iş insanı Osman Kavala’nın tahliye olması gerektiğini söyledi.
CHP lideri Kılıçdaroğlu, TELE 1 canlı yayınında Enver Aysever’in sorularını yanıtlayarak gündemi yorumladı. Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
‘Bu toplumun sağ duyusuna güveniyorum. Kimin neyi ne amaçla yaptığının farkındayız. Vatandaşa sükunet etmek düşüyor. Arada cam çerçeayrıca indirilecektir, toplumun beğenmediği olaylar gerçekleşecektir, bundan uzak durmamız gerekiyor.
Erdoğan’ın başkanlığındaki iktidar, Türkiye’de demokrasiyi askıya almış durumda. Biz demokratik yollarla demokrasiyi güçlendirerek hayata geçireceğiz.
6 siyasi lider hep beraber demokrasi özelinde uzlaştık. Sorun parti sorunu olmaktan çıktı, sorun Türkiye sorunu. Türkiye’ye demokrasiyi mutlaka getirmeliyiz. İnsanların özgürce yazabildikleri, hızla kalkınan bir Türkiye… Millet masası bu ülkeye demokrasiyi mutlaka getirecektir. Türkiye’ye huzur gelmesi lazım. Türkiye’yi tekrardan inşa edeceğiz.
“Daha önce defalarca söyledim, KHK ile barış akademisyenleri atıldı, onları geri getireceğiz”
HDP’ye şeytan muamelesi yapılıyor. Biz arka kapı diplomasisi değiliz diyorlar. Helalleşme sürecinde siz Meral Hanıma deseniz, Meral Hanım işte HDP burada. Gelin helalleşmeye buradan başlayalım. Meral Hanımın da buna hayır diyeceğiniz sanmıyorum. Kucaklaşan bir Türkiye için bu radikal bir adım olmaz mı?
Biz altı lider bir arada hareket ediyoruz. Elbette ki bir HDP’yi şeytanlaştırmıyoruz. HDP ile de görüşüyoruz, AKP ile de MHP ile de… Biz demokrasiden yanayız. HDP bizim masada yok doğru. Ha konuşulur mu konuşulur. Mithat Bey saygın bir bilim insanı. Görüşürüz niye görüşmeyelim. Zaten HDP de bir ittifak sürecinde.
Türkiye kucaklaşır, haklıyla kucaklaşmayan bir insan siyaset yapabilir mi? Daha önce dediğim gibi, eğer gerçekten sağlıklı bir politika izlenirse ki izleriz, birinci turda adayımız kazanır. Millet ittifakının belirleyeceği aday 13. Cumhurbaşkanı olacaktır.
Daha önce defalarca söyledim, KHK ile barış akademisyenleri atıldı, onları geri getireceğiz. KHK ile atılan bir kişi soruşturma izni verilmediyse, savcı bir şey yok diyorsa, onu işe geri alacağız. KHK ile atmışsınız, mahkemeye gitmiş, beraat etmiş, AYM’ye gitmiş beraat etmiş. Neden başlatmıyorsun, biz başlatacağız.
“Bütün kirli çamaşırları tek tek ifşa ediyoruz”
Gerçekten akıl yok bunlarda. Acaba Kılıçdaroğlu’nu nasıl sıkıştırabiliriz diye düşünüyorlar. Ya, FETÖ ile kucak kucağa yatan sizdiniz, aynı tel üzerinde cambazlık yapan sizdiniz, her türlü rezaleti yapan sizdiniz, suçlanan Kılıçdaroğlu oluyor…
Ben ona (Devlet Bahçeli) Başbakan ol dediğimde neden olmadı? Şimdiden soralım. Niye? Sayın Bahçeli’nin bana yönelik tavrını ben anlarım. Niçin? E oy kaybediyor. Samimi olan bütün ülkücüler bizim yanımızda. Biz onlarla beraberiz. Vatanseverlik ülkücülükse biz de ülkücüyüz. Dünyada hastanesi olmayan tek ordu Türk ordusu. Niye kardeşim?Bütün kirli çamaşırları tek tek ifşa ediyoruz, Türkiye’nin bekası ayrıca geleceği için. Herkesin rahat edeceği bir iklim için.
SADAT, karanlık bir örgüttür. SADAT’a en çok karşı çıkması gereken kişi milliyetçiyim diye geçinen Sayın Bahçeli’dir. ASRİKA diye devlet kuracağım diyor, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne son vereceğim diyor, sesi bile çıkmıyor Bahçeli’nin.
Siyaset ayrı inanç ayrı. Bizim saygı göstermemiz lazım. Tüm başkan arkadaşlarıma söyledim. Tüm ibadethaneleri tertemiz yapacaksınız diye. Dinin siyasette kullanılmasını asla doğru bulmayız. Bunun istismar edildiğini biliyorum. Toplum bu istismarın farkında. Hepimiz bu gerçeklerden yola çıkarak sandığa gittiğimizde herkesin yaşam tarzına saygı göstereceğiz demeliyiz. Kimse siyaseti inanç üzerinden yapmasın.
Camiye, kışlaya ayrıca adliyeye siyaset girmemeli. Din ayrıca vicdan özgürlüğüne inanan birisiyim. İstismar edenleri gayet görüyor. Her geçen gün laikliğin ne kadar önemli olduğunu toplum fark ediyor.
Mustafa Kemal Atatürk’ten hoşlanmayan insanlar, bazı efsaneleri kulaktan kulağa aktarmıştır. Bunların yüzde 100’ü doğru değildir.
“Tüm kaçakçılarla fotoğrafı çıkıyor. Ne denir ona, Fotoroman Süleyman”
Cumhuriyet’in yüzüncü yılına partimizle gireceğiz. Dünyanın en köklü partisiyiz. Tek başına iktidar olmasa da uzun yıllarca yaşamış partidir. Düşünce özgürlüğü için demokrasi için mücadele etmiştir.
Devleti adaletle yönetmezseniz ayrıca yönetenler vatandaş için değil de kendi cepleri için çalışırlarsa, en tepeden başlayarak herkes devletin hazinesini ‘tırtıklamaya’ başlar. Mekanizma böyle kurulmuş. Şuan tam bir talan ekonomisi var, talan ülkesi adeta. Her gelen bir şeyleri çalmaya, götürmeye çalışıyor. Ayrıca götürüyorlar da… Sedat Peker bunu aydınlığa çıkardı, yer, zaman, saat veriyor…
Talan o kadar yaygınlaştı ayrıca kirlenme o kadar önemli boyutlara ulaştı ki bu yargıya da sıçradı. Zaten devleti yönetenler baştan aşağı zaten kirli, içlerindeki bir kaç düzgün insan ya ayrıldı ya bir kenarda bekliyor. Ancak en tepede oturan hiç rahatsız olmuyor, keyfi yerinde.
Sedat Peker konuşmasın diye önlem almaya çalışıyor. Kendi çevresindeki adamlar zaten malı götürüyor, neden istifa ediyorlar, korkudan…İstifanın sebebini biliyorum, ucu saraya dayanıyor.
Siyasi davalardan haksızlığa uğrayan her kişi için adalet tecelli edecek. Selahattin Demirtaş çıkacak, Osman Kavala’nın da çıkması lazım. AİHM kararı var.
Yeni bir anayasaya ihtiyacımız var diyor. Otoriter yapıyı savunanlarla anayasa masasına oturulmaz. Yemek için bile masaya oturulmaz, sizin önünüzdeki yemeği de yer. Devleti yönetenin aç gözlü olmaması lazım.
Türkiye bir uyuşturucu batağı içinde. Buradan bütün milletime söz veriyorum. O uyuşturucu baronlarının da kaçacak yeri olmayacak. Hepsini yakalayacağım. Tüm kaçakçılarla fotoğrafı çıkıyor. Ne denir ona, Fotoroman Süleyman.
Kibir delisi bunlar. Oturduğu koltukta herkesi küçük görmeye başladılar. Devlet böyle yönetilmez. Bunlar nerede devlet yönetimi nerede. Bunlar devlet nasıl soyulur bu konuda kimse bunların eline su dökemez.