Sponsorlu

 


Teknoloji Haberleri 

Kılıçdaroğlu: Bunlar faizcilerin ağababası

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’nin Sivas’ta düzenlediği Belediye Başkanları Çalıştayı’nın açılışında konuştu …

Kılıçdaroğlu: Bunlar faizcilerin ağababası

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’nin Sivas’ta düzenlediği Belediye Başkanları Çalıştayı’nın açılışında konuştu.

Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

“Sivas Kongresi bizim milli kurtuluş hareketinin temel felsefesinin belirlendiği bir kenttir. ‘Milli sınırlar içinde, vatan bölünmez bir bütündür’ felsefesi kayda geçirilir. Her türlü yabancı işgal ayrıca müdahalesine karşı millet topyekûn kendini savunacak ayrıca direnecektir ilkesi, kayda alınır. Kuvayı Milliye’yi tek kuvvet olarak tanımak ayrıca milli iradeyi hâkim kılmak temel esastır diye kayda alınır. Manda ayrıca himaye kabul edilemez. Sivas Kongresi’nin CHP’nin ilk kongresi olduğunu da Gazi Mustafa Kemal Atatürk, yaptığı birden fazla konuşmada ifade etmiştir.

Bu kadar güzel, değerli bir kadim kentin içinde bulunduğu tablo nedir? 21’inci yüzyılda Kurtuluş Savaşı’na tanıklık yapmış, ilkelerini belirlemiş bir kent, bugün aynı pozisyondadır. Türkiye büyük sorunlar yaşıyorsa, o sorunlardan bir kat fazlasını Sivas ayrıca Sivaslılar yaşıyor. Sivas’ta oyumuzun düşük olduğunu, bir milletvekili çıkardığımızı biliyorum. İki belediye başkanımız vardı, bir belediye başkanımız, İmranlı; Allah rahmet eylesin, elim bir kaza sonucu kaybettik, bir belediye başkanımız var.

Sivaslı kardeşlerimin düşünmesini isterim. Bugün içinde bulunduğunuz olumsuz koşullar sizin kaderiniz mi? Oy ayrıca destek verdiniz. O vakit şu soruya her Sivaslı kardeşimin cevap vermesi lazım. Ey iktidar, sana oy verdik, çok sayıda milletvekili verdik, bu Sivaslı neden Sivas’ta kalmak istemiyor, neden büyük kentlerin varoşlarına gidiyor? En çok köye sahip olan tek il, Sivas. Ama bu Sivas, ne hikmetse bir türlü büyükşehir belediye başkanı olamıyor. Çünkü nüfusunu tutamıyor.

Bütün Sivaslılara seslenmek benim boynumun borcudur. Sevgili Sivaslılar. Oy verdiniz, eyvallah, başımın üstüne. Niye oy verdiniz diye eleştirmiyorum. Ama sandığa giderken düşünün. Evlatlarınızı, çocuklarınızı, Türkiye’yi, köylerinizi düşünün. Bir insan, doğduğu, yaşadığı kentte mutlu olmak ister. Doğduğu kentte mutlu olmayıp da büyük kentlerin varoşlarına gidiyorsa bir sorun var demektir. Derdimiz var demektir. Ben bu sitemimi dile getirmek zorundayım. Çünkü bu çözülemez sorun değildir. Israrla söylüyorum, Anadolu’nun içi boşalıyor diye, fabrikalar kapanıyor diye. Çiftçi üretemez hale geldi, köylüyü toprağına küstürdüler. Hayvanına küstürdüler. Kendisi aç, beslediği hayvan da aç.

“Yeni bir anlayışın egemen olması lazım”

Böyle bir ortam var ki her birimizin düşünmesi lazım. Kendi kaderimizi belirleyecek, daha huzurlu bir Türkiye’de yaşayacaksak; yeni bir anlayışın egemen olması lazım. Siyaset zenginleşme aracı değildir. Sivaslı kardeşim sana söylüyorum. Türkiye’de yaşayan bütün vatandaşlarım, sizlere söylüyorum. Siyaset zenginleşme aracı değildir. Halkın oyları ile milletvekili, bakan, başbakan veya cumhurbaşkanı olan; kim olursa olsun, halkın oyları ile bir makama geldiyse, halka hizmet etmek için gelir, zenginleşmek için değil. Bu anlayışı değiştirmek zorundayız. Bir yüzyılı devirdik, ikinci yüzyıla giriyoruz. Bir yüzbu yılın bizlere bıraktığı miras nedir? Komşularımıza bakalım. Hepsi ile kavgalıyız. Yeni bir anlayış, yeni bir ufuk. Ahlaki temelde yükselen bir anlayışı kastediyorum ben. Erdem, irfan, bilgilendirme ayrıca birikimden bahsediyorum ben. Üniversiteleri bilgilendirme üretmeyen bir ülkenin büyüme şansı yoktur. Teknolojinin gelişmediği bir ülkede siz dünya ile rekabet edemezsiniz.

“Sivas’ı çantada keklik görüyorlar”

Eğer bir siyasetçi söz veriyorsa, verdiği sözü yerine getirmesi lazım. İşin kuralı budur. Yerine getirmiyorsa, halkın önüne çıktığı vakit hangi gerekçe ile yerine getirmediğini oturup anlatması lazım. Evet bu sözü verdim, ama şu gerekçe yapamadım demesi lazım. Bakınız, Karadeniz’i Sivas üzerinden Anadolu’ya bağlayacak olan iki tünel. Söz verdiler, aradan yıllar geçti, açılmadı. Niye açılmadı, hangi gerekçe ile açılmadı? Bunların Sivas’ı filan sevdiği yok. Sivas’ı çantada keklik görüyorlar. Hiç hizmet götürmesek bile nasıl olsa Sivaslı bizlere oy verecek diyorlar. Ben adım gibi eminim. Sivaslı çantada keklik değildir. Madem hizmet vermiyorsun kardeşim, kusura bakmayın demesini de bilir Sivaslı. Bunu bekliyorum. Bu tünellerin 2016’da yapımına başlamış. Açılacağı söylenmiş, 2020-2021’de, hala açılmıyor.

Türkiye’de en çok köye sahip olan il Sivas. 1233 köyü var. Sivas merkezde, Divriği, Yıldızeli ayrıca Hafik’te 22 okulu yıkıyorlar. Yeni okul yapacağız diye. Temeli bile atılmamış. İhalesini yapacağız diyorlar. Buradan Sivaslı kardeşlerime sesleniyorum. Önünüze AK Partili veya MHP’li milletvekili gelirse, şunu söyleyin. Kardeşim Kemal Kılıçdaroğlu dedi ki ‘Yapamadığınız 22 okulun temelini de biz atacağız, okulu da yapacağız, 6 ay içinde bütün okulların tamamını halka teslim edeceğiz’. Bunu söylüyoruz. İki yıldır yapamıyorlar, niye yapamıyorsun? Okul bu okul. Bir iktidar okul yapmaktan vazgeçmişse Türkiye’yi orta çağ karanlığına ‘ben sürükleyeceğim’ demektedir.

Ankara’da bir grup toplantısında, bir okul vardı, yapılmıyordu. Dedim ki Millî Eğitim Bakanlığı bizlere izin versin. Okulu derhal yapacağız. Belediye başkanlarımız bunların tamamını yapabilirler. En kısa sürede yapabilirler. Ahlaki temellerde yapabilirler. Bunlar herhalde rüşvet alacak müteahhit bulamadıkları için temel atamıyorlar.

“Bir kentte bir fabrika çalışmaz mı?”

Bir demir- çelik fabrikası var burada. Tam bir yılan hikayesine dönmüş. Bir çalışıyor, bir çalışmıyor. Verdiler, sattılar, ettiler. Binlerce insan buradan geçinirdi. Hala ölü gibi yatıyor orada. Allah aşkına bir kentte bir fabrika çalışmaz mı? Bir kentte, bir fabrika çalışınca o kente hayat gelmez mi? Herkesin ailesiyle beraber huzurlu bir hayat sürmesi gerekmez mi? Fabrika çalışmıyor. Sivaslı kardeşlerime söz veriyorum. Allah nasip ederse Millet İttifakı olarak iktidar olacağız, o fabrikayı alacağız. Kamuya alacağız. 6183 sayılı Amme Alacakları Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun’a göre alacağız. Kamu kurumu haline getireceğiz. Orada Sivaslılar çalışacak. Alın terlerinin karşılığını alacak. Orada yaratılan katma değer Sivas’ın katma değeri olacak, bunu yapacağız.

“Size yalan söylüyorlar”

Bir kente teşvik olursa, teşvikin eşit olması lazım. Sanayi bölgesi yapıyorsunuz, farklı teşvik, öbürünü yapıyorsunuz farklı teşvik. Rekabete, akla aykırı. Böyle bir rezalet görülmüş değil ama bunları yapıyorlar. Hızlı tren. Geldiler, söz verdiler. 2019’da gelecek diye. 2019, 2021, 2022. Nerede bu? Açık ayrıca net söylüyorum. Bunlar açık ayrıca net. Sizden oy almak için gelip mikrofonların önüne çıkıyorlar. Size yalan söylüyorlar, yalan yalan yalan söylüyorlar. Yeter be kardeşim, bu kadar yalanın arkasından da gitmeyin.

“İktidar sizi düşman gibi görüyor”

(CHP’li belediyeler) Var olan iktidar sizi düşman gibi görüyor. Nasıl bunları engellerim diyor. Nasıl bunlar vatandaşa hizmet edilemez hale getirilir, bunun arayışı içinde. Ama sizler sağ olun, bütün belediye başkanı arkadaşlarım, bütün engelleri aşarak halka hizmet ediyorsunuz. Hepinize yürekten teşekkür ederim. Daha önce söylemiştim, bütün engelleri aşıp halka hizmet etme kapsamında olağanüstü çaba harcayan belediye başkanlarımız, Türkiye Cumhuriyeti’nde yerel yönetimlerde tarih yazıyorlar. Tarihiniz hayırlı ayrıca uğurlu olsun diyorum ben.

11 büyükşehir belediyemiz, toplam 248 belediyemiz var. Türkiye nüfusunun yüzde 51,7’sine hizmet ediyoruz. Yarısından fazlasına CHP’li belediyeler hizmet ediyor. Sosyal yardımlardan söz edeyim. Belediyelerimiz 4 milyon 800 bin haneye sosyal yardım götürdüler. 3 yıl 7 aylık süre içinde. Götürdükleri sosyal yardım miktarı 25 milyar 700 milyon lira. Ne demektir bu biliyor musunuz? Türkiye’yi bir felaket, açlıktan, bir kırımdan çıkarmak demektir. Ekmeği olmayana ekmek, sütü olmayana süt, parası olmayana para, kirasını ödeyemeyene kira… Her türlü yardım yapıldı, her türlü. İktidarın CHP’li belediyelere teşekkür etmesi lazım. Sizin sayenizde bu ülkede derin bir yoksulluk çok fazla hissedilmiyor demesi lazım. Büyük fedakarlıklarla görev yapıyorsunuz demesi lazım. Ama engelliyorlar, istedikleri kadar engellesinler, her engeli her CHP’li belediye başkanı aşacaktır ayrıca halkına hizmet edecektir. Bundan kesinlikle eminim. 840 bin haneye ısınma yardımı. 3 milyon 100 bin haneye gıda yardımı. 745 bin haneye nakdi yardım. 3 milyon 200 bin kişiye 492 milyon tutarında ulaşım yardımı yapıldı, sosyal yardımların özü sınıfladığımız vakit bu.

20 yılda bu ülkede yurt sorununu çözemediler. Bundan daha büyük bir ayıp olabilir mi? Belediye başkanlarımız da bu konuya el attı. 2019 yerel seçimlerinde belediye başkanlarımız seçildiklerinde 22 öğrenci yurdu vardı, bunu 83’e çıkardılar. Yurt kapasitesini öğrenci sayısı olarak yüzde 392 artırdılar. Ki bu devam edecek. Kreş hizmetleri belediye başkanı arkadaşlarıma söylüyorum. Yoksul mahallelerden başlayarak, bol miktarda kreş yapın. O yoksul kadın evladını getirip; oğlunu, kızını güven içinde sizin kreşinize bıraksın. Çocuk orada sosyalleşsin. Arkadaşları olsun, uyusun. Beslensin. Anne güven içinde akşam çocuğunu alıp evine götürsün. Bu aynı zamanda kadının çocuğunu bıraktığı için pazara gitmesi, alışverişe gitmesi, taziyeye gitmesi, düğüne gitmesi için de önemli bir fırsat… Belediye başkanlarımız 162 olan kreş sayısını 380’e çıkardılar. Çocuk sayısı da 12 binden 32 bine çıktı. Bu da bizim açımızdan başlangıç olarak çok önemli. Eğitim destekleri var. Yine ve 575 bin ihtiyaç sahibi öğrenciye kırtasiye yardımı yapıldı. 65 bin öğrenciye kıyafet yardımı yapıldı. 1 milyon 284 bin öğrenciye besleme yardımı. 115 bin öğrenciye sınavlara hazırlık ayrıca okulla yardım eğitim programları. Bütün bunların tamamı yapıldı.

2019’dan sonra 3 bin 478 parkı hizmete açtılar. 22 milyon 820 metrekare bu. Yani 3 bin 196 büyüklüğünde yeşil alan kazandırdılar, bulundukları kentte. Beton ormanından çıkarıp, kenti yaşanabilir bir kent haline dönüştürmeye çalıştılar. Yenilenebilir enerji kapsamında da 57 belediyemiz hayata geçirdi, 19 belediyemiz de atıklardan enerji üreterek, olabildiğince kendi maliyetlerini düşürmeye çalışıyor. Personel kapsamında da kadın yöneticide ciddi bir artış var. 1317 olan kadın yönetici sayısı 2 bin 10’a çıktı. Yüzde 52 oranında artış var. Bu da güzel bir çalışma. Raylı sistemler kapsamında da bütün engellemelere rağmen 11 raylı sistem hayata geçirildi. Toplam uzunluğu 79.9. Yani 80 km. İnşaatı devam eden 23 hat var, bunlar da bittiği vakit 211 km.’lik sistem hayata geçirilecek.

Belediyelerimiz tarafınca 39 bin 527 üreticiye, 4 bin 100 ton katı ayrıca sıvı gübre desteğinde bulunuldu. İktidarın yapamadığını yapıyoruz, beceremediğini beceriyoruz. Çiftçiyi perişan ettiler, çiftçiyi perişan etmekten kurtarıyoruz. Ama bizim belediyelerimizin olduğu yerlerde. 21 bin 130 üreticiye 30 bin ton hayvan yemi verildi. Ama bizim belediyelerimizin olmadığı yerlerde insanlar perişan halde. Hayvanlarını kesime gönderdiler. Kooperatiflerle de iş birliği yapılıyor, kooperatiflere 2 bin 200 tarım aracı hibe edildi. 97 milyon adet fidan, meyayrıca ayrıca sebze fidesi ücretsiz verildi. 93 bin 800 çiftçiye tohum desteği verildi. İktidarın yapamadıklarını yapıyoruz. O nedenle bizim belediyelerimizin olduğu yerlerde insanlar mutsuz değiller. En azından bir şeylerin yapıldığını görüyorlar. 17 bin 700 üreticiye 22 bin 450 küçük ayrıca büyükbaş hayvan hibe edildi. 101 bin kümes hayvanı, 410 arı kovanı ücretsiz olarak dağıtıldı.

“Üstünü örtecekler”

Zonguldak’ta (Bartın’da) 41 işçi kardeşimiz hayatını kaybetti. Bir ihmaller zinciri var, öyle görünüyor. Hiç kimsenin görevden alınmadığını, olayın üstünün kapatılmaya çalışıldığını biliyoruz. Her ne kadar açıklama yapıyorlarsa da bütün ihmalleri araştırın diyorlarsa da bugün için bunu söylüyorlar. Ama yarın bunun üstünün kapatılacağını biliyoruz. 301 kişinin hayatını kaybettiği Soma faciasının sonuçlarını hep beraber gördük. Uluslararası Çalışmalar Örgütü, bu örgütün üyesiyiz. Bu örgütün Ankara’da bir temsilciliği var. Madenle ilgili bir rapor yayınladılar. Ekim 2022 Uluslararası Çalışmalar Örgütü Türkiye Ofisinin yayınladığı rapor. İş güvenliği ayrıca sağlığı kapsamında ciddi sorunlara değiniyor. Türkiye’de iş sağlığı ayrıca iş güvenliği kapsamında ciddi sorular var diyor. Biz 2015 tarihinde 176 sayılı Madenlerde Güvenlik ayrıca Sağlık konulu ILO sözleşmesini imzalamışız. Bu sözleşmenin gerektirdiği hiçbir şeyi yapmamışız. Şimdi uluslararası komite diyor ki ‘Bana ne için bilgilendirme vermiyorsun?’ Bilgilendirme verilmemiş. ‘Altına imza attın gereğini yerine neden getirmiyorsun?’ diyor. Gereğini yerine getirmemiş. ‘Ölümcül kazalar olunca bana bilgilendirme vereceksin, neden bugüne kadar bilgilendirme vermedin, bana bilgilendirme vermeyi sana tekrar hatırlatıyorum’ diyor. Bunlar rapor yazmasalar biz de bilmeyeceğiz. Biz de sanacağız ki Uluslararası Çalışmalar Örgütü’nün öngördüğü, bizim de imzaladığımız sözleşmelere uygun olarak her türlü bilgilendirme veriliyor. Hadi bizlere verilmesin, bari bizi dışarıya karşı ayıp duruma düşürmeyin. Oraya da verilmiyor.

Nereye dokunsanız acı hissediyorsunuz. İnsanlar geliyor açız diyorlar. Ürettiğimizin karşılığını alamıyoruz, bizi toprağa küstürdüler diyorlar. Dün Tokat’ta söyledim, bugün de Sivas’ta söyleyeyim. 85 milyon yurttaşımız var, 85 milyona sesleneyim. Allah aşkına son 20 yılda AK Parti hükümetinin yaptığı bir tek fabrika söylesinler. Bir tek fabrika. İster şeker, çimento, ister lastik, ister su fabrikası. Ne istiyorlarsa. AK Parti iktidarının devlet aracılığıyla yapılmış bir tek fabrika göstersinler. Bir fabrika bile yok. Peki nasıl olacak, Türkiye’yi nasıl büyüteceğiz? Yapamıyorlar, beceremiyorlar. Türkiye’yi tam bir çıkmaza soktular. Tam bir borç batağına soktular. Tam bir borç batağına. Cumhuriyet yılında bu kadar ağır bir borç yükü altına Türkiye sokulmamıştı. Bu kadar ağır borç yükünün getirdiği sorun nedir? Siyasal iradenin her an dışarıya ipotek edilebilir konuma gelmiş olmasıdır. Egemen güçlerin talimatını koşulsuz yerine getiren bir siyasi iradenin ortaya çıkması demektir. Bunu özellikle Sivas’ta söylüyorum. Milli Kurtuluş hareketinin olduğu, kararlarının alındığı yerde söylüyorum. Borç alan, emir alır. Şimdi siyasal iktidar emir alır konuma gelmiştir. Türkiye için en büyük tehlike budur.

“Her ay bütçeden 2 milyar 222 milyon 873 bin dolar faiz ödüyoruz”

Bakın bütçelerimiz de öyledir. İktidar harcamaları karşılamak için o da borç alıyor. 2017’den 2023’e kadar borçlar ne kadar arttı, bütçede. Yüzde 100-300- 500- 1000. Hayır efendim. Tamı tamına yüzde 1292 kat arttı arkadaşlar. Bu borç yükünü, bu millet ne kadar çekecek? Açım diyor kadın, niye açım diyor. Çiftçi hayvanımı besleyemiyorum diyor, niye besleyemiyor? 85 milyon vergi veriyor, nereye gitti bu vergiler, nereye harcadınız bunları? İnsanlar perişan vaziyette. Açık ayrıca net söylüyorum, Sivaslı kardeşlerim de duysunlar. Senin ödediğin vergilerin büyük bir kısmı içerideki ayrıca dışarıdaki tefecilere gidiyor. Bakmayın öyle faize karşıyız diye. Bunlar faizcilerin ağababası. Faizcilere çalışıyorlar. Bu kadar borcun karşılığında ne olacak? Faiz ödeyeceksiniz.

Her ay bütçeden 2 milyar 222 milyon 873 bin dolar faiz ödüyoruz. Saate bölersek, saat başına ödediğimiz faiz 3 milyon 45 bin 348 bin dolar. Allah aşkına bu yük çekilir mi? Türkiye’yi bu batağa kim soktu? Utanmasalar Bay Kemal yatı diyecekler. Emin olun. Akıl alacak şey değil. Cumhuriyet tarihi bu kadar ağır bir yükün altına girmedi. Türkiye Cumhuriyet yılında bu kadar ağır bir yükün altına girmedi. Bunlar yetmedi, aşmak için kur korumalı mevduat getirdiler şimdi. Mart ayından eylül ayına kadar bir avuç insana 85 milyar lira ödediler. Bunların döviz garantisi var, bunların faiz garantisi, vergi ödememe garantisi var. Vatandaş ekmek alırken vergi ödeyecek ama kur korumalı mevduatın sahibi milyarları yatıracak, gelir elde edecek ama beş kuruş vergi ödemeyecek. Benim de Sivaslı kardeşime sorma hakkım var. Esnafına, çiftçisine, üreticisine sorma hakkım var. Sen vergi ödüyorsun, ödemediğin vakit ceza, faiz geliyor. Dükkânı kapat, aldığın hava parasını götür kur korumalı mevduata yatır. Hem gelir elde ediyorsun, hem döviz garantin var, hem vergi vermiyorsun, üretmiyorsun, alın teri dökmüyorsun. Haram değil mi bu Allah aşkına ya? Haramzadelerin iktidarı dediğim zaman, kızıyorlar. Evet onların iktidarı. Bankaların karı ilk 8 ayda yüzde 420. Bankaların karı yüzde 420 artıyor. Ben sorayım Sivaslı kardeşlerime. Esnafın, işçinin, çiftçinin arttı mı? Sanayicinin karı 8 ayda yüzde 420 arttı mı? Kimin karı? Bankaların. Bankalar ne yapar? Parayı faiz ile verirler. Bitti o kadar. Şimdi diyorlar ki dijital altyapımız, fiber optik kablolar yetersiz. Bu Türk Telekom’u Hariri ailesine kim peşkeş çekti. Sivaslı kardeşlerime söyleyeyim. Köylerde internet yok. Bu çocuklar ne olacak? Nasıl yetişecek bu çocuklar? Bütün bunlara rağmen asla umutsuzluğa kapılmayacağız. Bir iktidarın karabasan gibi çöktüğünü, vatandaşın bunaldığını da biliyorum ama biz bunları aşacağız. Millet İttifakı olarak bir aradayız. Altı lider de Türkiye’nin gerçeklerini biliyor. Altı lider de iş birliği yaparak Türkiye’yi bu karabasandan çıkaracağız. Halka hizmet etmenin Hakk’a hizmet etmek kadar iyi bir vaka olduğunu da biliyorum. İyi bir inanç, gelenek olduğunu da biliyorum.” (ANKA)

ETİKETLER: Hizmet, İktidar, Milyon, Sivas, Türkiye
YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

tiktok izlenme hilesi - deneme bonusu - deneme bonusu - deneme bonusu - deneme bonusu veren siteler - deneme bonusu - Instagram takipçi satın al - finans platformu - güncel haberler - girişimci olmak dini sohbet sohbet islami sohbet muzik indir deneme bonusu deneme bonusu veren siteler van escort