Kara Para Aklama ve Vergi Kaçakçılığının Önlenmesini İçeren Önerge AK Parti ve MHP Oylarıyla Reddedildi
İYİ Parti’nin kara para aklama ve vergi kaçakçılığı gibi suçların engellenmesine yönelik araştırma önergesinin gündemin önüne alınarak bugün TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmesine ilişkin sunduğu grup önergesi AK Parti ve MHP oylarıyla reddedildi …
İYİ Parti’nin kara para aklama ve vergi kaçakçılığı gibi suçların engellenmesine yönelik araştırma önergesinin gündemin önüne alınarak bugün TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmesine ilişkin sunduğu grup önergesi AK Parti ve MHP oylarıyla reddedildi.
Dilan-Engin Polat çifti sonrası gündemde daha sık yer almaya başlayan ‘kara para aklama ve vergi kaçırma’ olaylarıyla ilgili İYİ Parti tarafından bir grup önergesi hazırlandı.
Önergenin gündemin önüne alınarak bugün TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmesine ilişkin grup önerisi, AK Parti ve MHP’li vekillerin oylarıyla reddedildi.
Önerinin gerekçesini açıklayan İYİ Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta şunları söyledi:
“Maalesef Türkiye özellikle son 10 yılda çok ciddi bir şekilde yolsuzlukla, yasa dışı bahis, uyuşturucu, insan kaçakçılığı, silah kaçakçılığı hatta organize suç örgütlerinin merkezi haline gelme gibi konularla anılmaya başlanmıştır. Bu konunun Meclis gündeminde bir araştırma komisyonu tarafından görüşülmesi lazım.
Son 5 yılda 3 defa varlık barışı adı altında yurt dışından Türkiye’ye para getirilmesini sağlayıcı kanun çıkartmış bu Meclis muhalefetin bütün itirazlarına rağmen. Konusu suç teşkil eden bir nedenle dahi kazanılmış olsa bu paraların Türkiye’ye getirilmesi durumunda hiçbir şekilde soruşturulmayacağına hiçbir şekilde vergi inceleme yapılmayacağına ilişkin buralarda kanun çıktı.
Biz dedik ki, ‘Bu Türkiye’yi çok sıkıntıya sokar, Türkiye gri listeye gider’ demiştik. Zaten gri listeye de girdi. ‘Neyden olursa olsun’ gibi bir tanımlama olabilir mi? ‘Silah kaçakçılığı, uyuşturucu parası da olsa Türkiye’ye getir ben senden 5 kuruş vergi almayacağım ve onunla ilgili olarak hiçbir soruşturma hiçbir vergi incelemesi yapmayacağım’ diyorsunuz. Sanayicinin özellikle muhalifse vergi incelemeleri adı altında canını çıkartıyorsunuz.
Ödemeler dengesinde ‘net hata ve noksan’ diye bir kalem vardır. Birincisi; istatistiki olarak bazı şeyleri ölçemezsiniz, hatalı ölçüyorsunuzdur. Bizimki bundan kaynaklanmıyor. Kimi zaman 10 milyar dolar giriş, kimi zaman 10 milyar dolar çıkış oluyorsa bu hatadan kaynaklanan bir şey değil. Bunan anlamı; kaynağı belirsiz para girişi. Özellikle seçim dönemlerinde, mesela; 2023 seçimleri öncesinde 15 milyar dolar bir anda Türkiye’den çıkıyor.
Seçim sonucu belli ki istedikleri gibi oluyor hemen 16,3 milyar dolar giriyor. Mayıs ayında bir dalgalanma oluyor 9 milyar çıkıyor sonra 10 milyar giriyor. Helal kazanılmış bir para seçimin sonucuna bağlı olarak bir ülkeye girer çıkar mı? Para problemli bir paraysa, ‘yarın iktidar değişir ben soruşturma geçiririm’ dersen seçim öncesi çıkartıyor, ‘seçim sonrası bizim iktidar devam ediyor’ diyor tekrar sokuyor.
‘Dilan Polat rezaleti yaşıyoruz. Bu küçük bir şey, Türkiye’de yaşananların sembolik bir örneği’
Dilan Polat meselesini bir tane avukat çıkartıyor. Bu devletin MASAK’ı yok mu? Dilan Polat meselesi küçük ama bu küçüğü dahi çıkartamıyor. Gelir İdaresi yok mu, teftiş kurulları yok mu? Milyonlarca lira para harcıyor, 3-5 bin lira vergi veriyor bu insanlar ve bunları göstere göstere yapıyorlar.
Nerede bu devletin kurumları? Bunların üstüne gitmezseniz Türkiye uyuşturucu, kara parayla anılır. Bunun bedelini millet olarak ödüyoruz. Güvensizlik olarak ödüyoruz, risk primi olarak ödüyoruz. En son Hazine yüzde 42,2’yle borçlandı. Döviz cinsinde yüzde 10’un üzerinde borçlanıyor. Ondan sonra Mehmet Şimşek fakirin fukaranın üzerine biniyor.
KYK borcunu ödemedi diye haciz gelen gençlere bir ülkede yaşıyor, milyarca dolar orada vergilendirilmeyen paralar var oralara gidilmiyor. Bunun sonucunda Türkiye; hukukun üstünlüğünde 2017’den bu yana 15 basamak kötüleşiyor, yolsuzluk algı endeksinde 2018’den sonra 23 basamak kötüleşiyor, özgürlük endeksinde 2017’den bu yana 49 basamak kötüleşiyor, insani özgürlük endeksinde 23 basamak, ekonomik özgürlük endeksinde 17 basamak kötüleşiyor. Bu konuların üzerine gidilsin.”