Goygoy Ne Demek? Osmanlı’da Goygoyculuk Nasıl Yapılırdı?

Adana escort bayan Çukurova escort bayan Seyhan escort bayan Ankara escort bayan Mamak escort bayan Etimesgut escort bayan Polatlı escort bayan Pursaklar escort bayan Haymana escort bayan Çankaya escort bayan Keçiören escort bayan Sincan escort bayan Antalya escort bayan Kumluca escort bayan Konyaaltı escort bayan Manavgat escort bayan Muratpaşa escort bayan Kaş escort bayan Alanya escort bayan Kemer escort bayan Bursa escort bayan Eskişehir escort bayan Gaziantep escort bayan Şahinbey escort bayan Nizip escort bayan Şehitkamil escort bayan İstanbul escort bayan Merter escort bayan Nişantaşı escort bayan Şerifali escort bayan Maltepe escort bayan Sancaktepe escort bayan Eyüpsultan escort bayan Şişli escort bayan Kayaşehir escort bayan Büyükçekmece escort bayan Beşiktaş escort bayan Mecidiyeköy escort bayan Zeytinburnu escort bayan Sarıyer escort bayan Bayrampaşa escort bayan Fulya escort bayan Beyoğlu escort bayan Başakşehir escort bayan Tuzla escort bayan Beylikdüzü escort bayan Pendik escort bayan Bağcılar escort bayan Ümraniye escort bayan Üsküdar escort bayan Esenyurt escort bayan Küçükçekmece escort bayan Esenler escort bayan Güngören escort bayan Kurtköy escort bayan Bahçelievler escort bayan Sultanbeyli escort bayan Ataşehir escort bayan Kağıthane escort bayan Fatih escort bayan Çekmeköy escort bayan Çatalca escort bayan Bakırköy escort bayan Kadıköy escort bayan Avcılar escort bayan Beykoz escort bayan Kartal escort bayan İzmir escort bayan Balçova escort bayan Konak escort bayan Bayraklı escort bayan Buca escort bayan Çiğli escort bayan Gaziemir escort bayan Bergama escort bayan Karşıyaka escort bayan Urla escort bayan Bornova escort bayan Çeşme escort bayan Kayseri escort bayan Kocaeli escort bayan Gebze escort bayan İzmit escort bayan Malatya escort bayan Manisa escort bayan Mersin escort bayan Yenişehir escort bayan Mezitli escort bayan Erdemli escort bayan Silifke escort bayan Akdeniz escort bayan Anamur escort bayan Muğla escort bayan Bodrum escort bayan Milas escort bayan Dalaman escort bayan Marmaris escort bayan Fethiye escort bayan Datça escort bayan Samsun escort bayan Atakum escort bayan İlkadım escort bayan Adıyaman escort bayan Afyonkarahisar escort bayan Ağrı escort bayan Aksaray escort bayan Amasya escort bayan Ardahan escort bayan Artvin escort bayan Aydın escort bayan Balıkesir escort bayan Bartın escort bayan Batman escort bayan Bayburt escort bayan Bilecik escort bayan Bingöl escort bayan Bitlis escort bayan Bolu escort bayan Burdur escort bayan Çanakkale escort bayan Çankırı escort bayan Çorum escort bayan Denizli escort bayan Diyarbakır escort bayan Düzce escort bayan Edirne escort bayan Elazığ escort bayan Erzincan escort bayan Erzurum escort bayan Giresun escort bayan Gümüşhane escort bayan Hakkari escort bayan Hatay escort bayan Iğdır escort bayan Isparta escort bayan Kahramanmaraş escort bayan Karabük escort bayan Karaman escort bayan Kars escort bayan Kastamonu escort bayan Kırıkkale escort bayan Kırklareli escort bayan Kırşehir escort bayan Kilis escort bayan Konya escort bayan Kütahya escort bayan Mardin escort bayan Muş escort bayan Nevşehir escort bayan Niğde escort bayan Ordu escort bayan Osmaniye escort bayan Rize escort bayan Sakarya escort bayan Siirt escort bayan Sinop escort bayan Sivas escort bayan Şanlıurfa escort bayan Şırnak escort bayan Tekirdağ escort bayan Tokat escort bayan Trabzon escort bayan Tunceli escort bayan Uşak escort bayan Van escort bayan Yalova escort bayan Yozgat escort bayan Zonguldak escort bayan
Türkçemize yerleşmiş bir deyim var ‘Goygoy yapmak’. Hepimiz bir defada olsa kullanmışızdır ya da duymuşuzdur ‘Goygoycu’ kelimesini. Bulunduğumuz arkadaş ortamlarında mutlaka ‘-amma goygoy yaptın! -Sende iyi goygoycusun!’ dediğimiz birileri vardır. Ya bize karşı kullanılıyordur bu cümleler.
‘Goygoycu’ kelimesi bizim günlük hayatımızda sürekli şaka, dalga peşinde olan, her şeye çok konuşan gülen eğlenen kişilere karşı kullanılır. Ancak Türk Dil Kurumu’ndaki anlamlarını, hele de Osmanlı zamanındaki anlamını duyduğunuzda çok şaşıracaksınız.
TDK’nın sözlüğüne baktığımızda Goygoycu kelimesi şu şekillerde tanımlanıyor:
- Muharrem ayında kapı kapı dolaşarak ve ilahiler okuyarak dilenen kimse, dilenci
- Bilgisiz olarak, gereksiz yere çok konuşan kimse
- Şakşakçı
Gördüğümüz üzere Goygoycu kelimesi sandığımızdan ve hatta günümüzde kullandığımızdan farklı bir anlama sahip. Fakat bu tanım biraz eksik. Goygoycu bir dilenci değil. Günümüzde dilenci deyince insanların duygularını sömüren, hilekar ve bu işi ticari olarak yapan kişilere deniyor. Peki nereden geliyor bu dilimize dolanan deyim?
Osmanlı Dönemi İstanbul’una Dayanan Goygoy Hikayesi
Osmanlı’nın dilencileri kayıt altına alıp, onları korumaları durumu biraz farklılaştırıyor. Kanuni Sultan Süleylan, 22 yaşında ölen oğlu Şehzade Mehmet için Şehzade Cami’ni yaptırmış. Ve bu caminin içine tavhane olarak isimlendirilen besi yeri de inşa ettirmiş. Tavhane de ihtiyaç halindeki insanlara ve görme engellilere sabah akşam yemek verilirmiş, goygoycuları tavhane giydirir, başlarına sarık sarar ve her birine bir de omuz torbası verirmiş. O dönemde goygoycular da bu tavhanelere bağlı olarak yaşamlarını sürdürüyorlarmış.
O zamanlar İstanbul’da birden çok dilenci grupları bulunuyormuş. Bunlardan biri bazı kaynaklarda verilen bilgilere göre Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılmasından sonra ortaya çıktığı söylenmesine rağmen, tam olarak ne zaman ortaya çıktığı bilinmeyen Goygoycularmış. Çoğunlukla Anadolu’dan gelen, Muharrem ayının ilk günlerinde ortaya çıkıp 7-8 kişilik gruplar halinde dolaşan ‘Hoygoycular’ olarak da bilinen grupmuş Goygoycular. Dolaşırken evlerin önünde kendi aralarında halka oluşturup, Allah Allah nidaları sonrasında mersiyeler okurlarmış.
Okudukları mersiyelerle ev sahiplerinden yardım isteyen goygoycular oldukça özel giyinirlerdi. Ev sahipleri goygoyculara, nohut, fasulye, pirinç, buğday gibi erzak yardımında bulunurdu. Topladıkları erzakları günün sonunda tavhaneye götüren goygoycular, bu erzakların bir kısmıyla aşure yaparlarmış. Kalanı ise satılarak goygoyculara harçlık olarak verilirmiş. Yapılan aşureyi hem yer hem de dağıtırlardı. Muharrem ayı hicri takvimin ilk ayıdır. Bu ayın onuncu gününe kadar devam eden bu tür dilencilik sadece eski İstanbul’a has bir adetti.
1909’da II. Meşrutiyet’in ilanı ile goygoycuların sokak da ilahi söyleyerek dilenmeleri yasaklandı. Şimdilerde görme engelli insanların sokaklarda şarkı söyleyerek para toplaması da Osmanlı’dan günümüze gelen bir gelenek gibi.
Gördüğümüz üzere günlük yaşamda sık sık kullandığımız goygoy yapmak deyimi oldukça eskiye dayanıyor ve günümüz goygoycuları ise geçmiştekilerden çok farklı.