‘Faiz Artışı Yetmez’ Diyen Mahfi Eğilmez, Ekonomideki Sorunların Nasıl Çözüleceğini Anlattı

2021’de değişen ekonomi politikalarına eleştirilerini her fırsatta teorik ya da uygulamalı şekilde dile getiren İktisatçı Mahfi Eğilmez, bu politikaların halkı tüketime yönelttiğini ifade ederken, faiz artışlarının bu sorunu düzeltmeyeceğini, durumun …

‘Faiz Artışı Yetmez’ Diyen Mahfi Eğilmez, Ekonomideki Sorunların Nasıl Çözüleceğini Anlattı

2021’de değişen ekonomi politikalarına eleştirilerini her fırsatta teorik ya da uygulamalı şekilde dile getiren İktisatçı Mahfi Eğilmez, bu politikaların halkı tüketime yönelttiğini ifade ederken, faiz artışlarının bu sorunu düzeltmeyeceğini, durumun içinden çıkılamaz bir hal aldığını söyledi.

2021 Eylül’de değişen ekonomi politikalarından Haziran 2023’te dönülse de etkilerinin derin olduğu tahribatı vatandaş yaşamaya devam ediyor.

Mahfi Eğilmez, ‘Tüketim Patlaması’ başlıklı yazısında, faizlerde indirimle başlayan, kur ve enflasyondaki yükselişle süren beklentilerdeki bozulmanın vatandaşta ‘her şey daha da pahalanacak’ endişesinin tüketime neden olduğunu bunun da enflasyonu döngüye sokarak adeta ‘patlattığını’ belirtti.

Mahfi Eğilmez, seçim sonrası dönülen ekonomi politikalarında “tek başına faiz artışlarının” sorunu çözmeyeceğini aktardı.

Eğilmez, ‘faizi düşürerek enflasyonu düşürme’ deneyinin yüksek enflasyonu çok yüksek enflasyona dönüştürdüğünü belirtirken, ‘O gün bugündür enflasyonla uğraşıyoruz’ dedi. 

Eylül 2021’de faizi düşürmek yerine ‘2 puan artırsaydık bugün içinde bulunduğumuz ekonomik sorunların çoğu olmayacaktı’ diyen Eğilmez, yayınladığı grafik üzerinden, tüketim harcamalarının da yükseldiğine dikkat çekti.

En basit haliyle 2022 yılında Türkiye’de “bir tüketim patlaması yaşadığını” anlatan ünlü iktisatçı, bunun başlıca nedeni olarak da faiz indirimlerini gösteriyor.

Faizin reel olarak negatif olduğunda, insanları tasarruf yerine alım gücü erimeden ellerindeki parayı harcamaya yöneltiyor ki buna ‘paradan kaçış’ denirken, ileride ihtiyaç duyacaklarını ürünleri krediyle satın almaya yönelen tüketicinin davranışına da ‘öne çekilmiş talep’ deniyor.

Bu davranışların taleple birlikte fiyatları yükseltmesine “talep enflasyonu” denirken, enflasyonla TL’deki değer kaybı da “kur artışı” neden oluyor. Fiyatların artışındaki süreklilik stok yaratırken, girilen “kısır döngü” de “enflasyon talep artışı, talep artışı enflasyon” haline dönüşüyor.

2021’de girilen ekonomi politikasındaki ‘yanlışın’ tasarrufu değil tüketimi özendirerek girdaba sürüklediğini söyleyen eğilmez, sonrasında KKM gibi yöntemlerle faturayı hem enflasyon hem de vergi artışlarıyla halka ödettiğini açıklıyor.

Bugün içinde bulunulan tabloyu “işin içinden artık faizi artırarak çıkmak mümkün değildir” diye çizen Mahfi Eğilmez, faiz artışının geçici düzelmeler, baz etkisiyle geçici toparlanmalar oluşturacağını “kalıcı ve gerçek çözüm için mutlak surette hukukun üstünlüğünün ilk aşamada devreye sokulacağı bir yapısal reform paketini başlatmak gerektiğini” de vurguluyor.

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.