EYT’yi Kaçıranlar İçin Yolda Kademeli Emeklilik mi? Uzman Açıkladı

Türkiye’de emeklilik yaşı konusundaki tartışmalar sürüyor. Bazı kesimler emeklilik yaşının çok geç olduğunu savunurken, EYT mağdurlarının kademeli emeklilik için bir adım beklediği biliniyor. Uzmanlar arasında bu konuyu yeniden gündeme taşıyan isimlerden biri Özgür Erdursun, Dünya gazetesindeki köşesinde kademeli emekliliğe değindi.

Bugün sigortalı olanların 65 yaşından önce emekli olamayacağı yönünde bir vurgu yapan Erdursun, Türkiye’nin artık “erken emeklilik ülkesi” olmadığını belirtiyor ve Avrupa ülkeleriyle aynı yaş standartına geçildiğini ifade ediyor. Türkiye’de emeklilik sistemi açısından köklü değişiklik 1 Mayıs 2008’de gerçekleşti ve bu tarihen sonra sigortalı olan herkesin emeklilik yaşı, prim gününün tamamlanma yılına göre kademeli olarak belirleniyor.

1 Mayıs 2008 sonrası sigortalı olanlar için en az 7.200 gün prim ödenmesi gerekiyor; bu, SSK (4A) kapsamında yaklaşık 20 yıl çalışma anlamına geliyor. Bağ-Kur (4B) ve Emekli Sandığı (4C) kapsamındakilerde ise prim şartı 9.000 gün, yani yaklaşık 25 yıl olarak belirlenmiş durumda. 2025 itibarıyla sigortalı bir kişinin bu prim süresini 2045 civarında tamamlayabileceği ifade ediliyor.

9 Eylül 1999-30 Nisan 2008 arası sigortalı olanlar: “Kademeli yaş sistemi” olarak adlandırılan dönemde sigortalı olanlar, bugünkü sisteme göre daha erken yaşlarda emekli olabiliyor. Kadınlar için 58, erkekler için 60 yaş emeklilik sınırı bu dönemde geçerli oluyor; 9.000 gün prim gerektiğini belirtmekte fayda bulunuyor.

8 Eylül 1999 öncesi sigortalı olanlar: EYT kapsamına girenler bu döneme ait sigortalılar oluyor ve geniş anlamda emeklilikleri EYT ile gerçekleşti. Ancak şu aşamada yeni sigortalılar için EYT’den yararlanma imkanı bulunmuyor. Kademeli emeklilik talebi ise EYT’yi kaçıran vatandaşlar arasında yaygınlaşıyor. Erdursun, 8 Eylül 1999-30 Nisan 2008 arasında sigortalı olanlar için kademeli emekliliğin gündeme gelebileceğini belirtiyor ve bu yönde taleplerin siyasi mesaj olup olmadığının da tartışıldığını dile getiriyor. Yakın dönemde bu konunun sosyal güvenlik gündeminde yer bulabileceğini işaret ediyor.