Düdüklü Tencere Patladı, Az Kalsın Ölüyordu: Vücudunun Yüzde 40’ı Yandı

Mutfak malzemelerinden biri olan düdüklü tencere, tehlikeli olması nedeniyle birçok evde bulunmuyor. Bir kesim suçu markalara atsa da bir kesim ise doğru şekilde kullanılmadığı için patladığını söylüyor. İstanbul’un Esenyurt ilçesinde yaşayan Ebru …

Düdüklü Tencere Patladı, Az Kalsın Ölüyordu: Vücudunun Yüzde 40’ı Yandı

Mutfak malzemelerinden biri olan düdüklü tencere, tehlikeli olması nedeniyle birçok evde bulunmuyor. Bir kesim suçu markalara atsa da bir kesim ise doğru şekilde kullanılmadığı için patladığını söylüyor. İstanbul’un Esenyurt ilçesinde yaşayan Ebru Hayvalı, yemek yaptığı sırada düdüklü tencere bomba gibi patladı. 14 yaşındaki kadının vücudunun yüzde 40’ı yandı. 

İstanbul Esenyurt’ta yaşayan 46 yaşındaki 2 çocuk annesi Ebru Hayvalı, Ramazan Bayramı arifesi 9 Nisan’da keşkek yapmak için mutfağa girdi.

İddiaya göre düdüklü tencereye malzemeleri yerleştirerek ürünleri pişmeye bıraktı ancak tencere bir anda bomba gibi patladı. Patlamanın etkisiyle sıçrayan kadının yüzü, kolları ve vücudunun birçok noktasında yanıklar meydana geldi.

Acıyla çığlık atan kadının yardımına annesi koşarken hemen üzerine su döküldü. Ardından bir hastaneye götürüldü, ilk müdahale sonrası Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Yanık Tedavi Merkezi’ne yönlendirildi. Burada tedavisine başlanan vücudunun yaklaşık yüzde 40’ının yandığı öğrenilen kadın, bir süre yoğun bakımda tedavi görürken ameliyatlar geçirdi.

Günler süren tedavisi tamamlanan Hayvalı, yaşadığı dehşet anlarını anlattı. Yanık Tedavi Merkezi Sorumlusu, Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Turan ise tedavi sürecine ilişkin bilgi verdi. Prof. Dr. Turan, ürünlerin kullanım kılavuzuna göre kullanılmasına gerektiğini söylerken ilk yardımın hayati önem taşıdığına vurgu yaptı.

Yemek yaparken yaşadığı korku dolu anları anlatan 46 yaşındaki Ebru Hayvalı, “Altını kapatmaya gittiğim anda bir patlama oldu. Buğday tanesi hava deliğini kapatmış. Sadece sesi hatırlıyorum, hiçbir şey hatırlamıyorum. Bomba gibi bir sesti, düdüklünün kapağı yüzüme gelmedi, büyük bir kapak o gelseydi kurtuluşum olmazdı. Bir hatam; çok doldurmak, acele etmek. Bir ses var, kulaklarımda hep gümleme sesi var. O ara annem evdeydi, ona seslendim, ‘Anne yetiş’ diye torunum, kapıda anneanneme bir şey oldu diye ağlıyor. Dolaptan su döktüler, ne kadar su varsa döktüler” dedi.

”Yoğun bakımda kaldım, 5 kere ameliyat oldum. Kullanım kılavuzuna dikkat etsinler, bir tık üste bile çıktığın zaman hata, benim hayatta başıma gelmez, senelerdir kullanıyorum, çok dikkatliyim derken bir anlık dalgınlığımla bu hale geldim. Doktorlarımız, hemşirelerimiz gerçekten çok iyi baktılar, yüzüm komple yanıktı şu an hiçbir iz yok. Mutfağa girmiyorum, giremiyorum, gittiğim anda patlamayı hissediyorum. Bir de hatam şurada var; her sene değişmesi gereken lastiği değiştirmedim.”

Yanık Tedavi Merkezi Sorumlusu, Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Turan, “Ebru Hanım da bize ağır yaralı olarak, yüzde 40, bazı alanlarda tam kata yakın, düdüklü tencere patlamasına bağlı yanıklarla geldi. Ebru Hanım’ın geldiği dönemde baktık, 7 tane yatış yapmışız. Poliklinikte de yatış yapmadıklarımız var, neredeyse bize başvuranlar bir 15 civarı diyebiliriz. Diğer kliniklere de gelenler oluyor. Çok dikkat etmek lazım, bazıları bozuk olabiliyor. Düdüklü tencere belirli bir basınca ulaşınca çalışıyor. Onun tıkanmasına yol açılmaması çok önemli. Yiyeceklerin oranın seviyesinin aşmaması, kullanma talimatların uyulması, onlara riayet edilmesi çok önemli” dedi.

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.