Başsavcılığın Soruşturma İzni İçin İlk Yanıt

İçişleri Bakanlığı’ndan izin talep edilmesi konusu, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ABB’ye yönelik iddialar çerçevesinde yürütülen soruşturması bağlamında gündeme geldi. Yayılan açıklamalarda, Mansur Yavaş ile Özel Kalem Müdürü Nevzat Uzunoğlu hakkında göreceği işlem için izin gerekliliğine ilişkin tartışmalar varken, taraflar bu süreci şeffaflık ve hesap verebilirlik temellerinde ele almaya vurgu yaptı.

Başkan Mansur Yavaş, soruşturma izni alınmasının zorunlu olmadığını belirtti ve süreci gönüllü ifade vermeye hazır oldukları yönünde değerlendirdi. Yavaş, “İzin almaya gerek yok, gönüllü olarak ifade vermeye hazırım” sözleriyle, hesap verilebilirliğini ve saklanacak hiçbir şey olmadığını bir kez daha yineledi. Ayrıca, devletin kendi kurumları tarafından yürütülen incelemelerin sonuçlarına dair net bir tablo ortaya konulduğunu savundu.

Yavaş’ın açıklamasında, her adımın hukukun evrensel ilkeleriyle uyumlu olduğuna vurgu yapıldı ve “Bir kuruşunun bile hesabını vermekten kaçınmadım” şeklindeki ifade öne çıkarıldı. Somut incelemelerin satır satır yapıldığına işaret edilerek, “hesabını veremeyeceğimiz tek bir işlem yoktur” ifadesiyle hesap verebilirlik vurgusu güçlendirildi.

İsminden söz edilmek istenen konular ve iddialar üzerinde kamuoyuna açıklamalar yapan Yavaş, Mülkiye Müfettişleri ve MASAK gibi denetim organlarının kapsamlı incelemeler yürüttüğünü ve belgelerin incelendiğini belirtti. İddia edilen çifte standartlar ve denetimin niteliği konusunda eleştirilerini paylaşırken, denetim temasında tamamen açık ve net sonuçlar elde edildiğini vurguladı.

Baş savcıya ilişkin soruşturma izni talebinin Denetim Görevi ile ilgili gerekçelere bağlandığını ileri süren Yavaş, sürecin siyasi müdahaleden değil, adaletin tarafsız uygulanmasından ibaret olduğu görüşünü yineledi. “Güçlü bir devlet için adaletin bağımsızlığı şarttır” mesajını pekiştirdi ve tüm yetkili mercilerin hesap verebilir bir tutum takınmasının önemine dikkati çekti.