Angola’da Büyücü Olmadıklarını İspat Etmek İçin ‘Mbulungo’ İçen 50 Kişi Hayatını Kaybetti!

Bu trajik olaylar, Ocak ve Şubat ayları arasında Camacupa kasabası civarında gerçekleşti. Yerel meclis üyesi Luzia Filemone, geleneksel şifacıları bu ölümcül karışımı uygulamakla suçladı ve 50’den fazla kurbanın büyücülük yapıp yapmadığını kanıtlamak için bu gizemli sıvıyı içmeye zorlandığını belirtti.

Angola, çoğunlukla Katolik olan eski bir Portekiz sömürgesi olmasına rağmen, kilisenin güçlü muhalefetine karşın, bazı kırsal topluluklarda büyücülük inancı hâlâ yaygın. 

Eyalet polisi sözcüsü Antonio Hossi, büyücülük inancı nedeniyle insanlara sözde zehiri içirmenin yaygın bir uygulama olduğunu ve bu tür vakaların artış gösterdiğini belirtti.

Yerel basında yer alan haberlere göre, Angola’da büyücülüğe karşı yasalar bulunmadığı için topluluklar, bu sorunla kendi yöntemleriyle başa çıkmaya çalışıyorlar. 

Büyücülük iddiaları genellikle geleneksel şifacılar veya ‘Maraboutlar’ tarafından çözülüyor ve sanıklardan ‘Mbulungo’ adı verilen zehirli bir bitkisel karışımı içmesi isteniyor. Bu karışımın içen ve sonrasında hayatını kaybeden kişilerin, suçluluğunun kanıtlandığına, yani büyücü olduklarına inanılıyor.

Angola, yani resmi adı ile ‘Angola Cumhuriyeti’, Afrika kıtasının güneybatı bölümünde yer alan bir ülke. Ölümlerinde gerçekleştiği Camacupa ise Angola’nın 18 yönetim bölgesinden biri olan Bie’de yer alan şehirlerden biri. 2005 yılında tespit edilen verilere göre Camacupa’da 19.150 kişi yaşıyor. 

Afrika’nın güneybatısında yer alan Angola’nın ilk yerlileri Khoisan topluluğudur. 15. yüzyılda Portekizlilerin gelmesiyle ticaret merkezleri oluşturulmuş ve 19. yüzyılda Angola’nın bugünkü sınırları belirlenmiştir. 1920-1960 yılları arasında Portekiz tarafından sömürge olarak yönetilmiştir. Ekonomisi tarım, hayvancılık ve elmas ihracatına dayanıyordu. 1960’lı yıllarda bağımsızlık mücadelesi başlamış ve 1974’teki Karanfil Devrimi sonucunda Portekiz’deki askeri cuntanın devrilmesiyle bağımsızlığını kazanmıştır.

Angola’da nüfusun yarısından fazlası Hristiyan, geriye kalan kısmı ise yerel dinlere inanır. Büyücülük ise şehir de hâlâ yaygındır.