İstanbul Bahçelievler geçtiğimiz günlerde uzun süredir taciz ettiği 16 yaşındaki kız çocuğu Beyza Doğan’ı öldüren ayrıca sonra intihar eden Salim Tekin’in, daha önce de başka bir kız çocuğunu taciz ettiği ortaya çıktı. Olay olduğunda 15 yaşında olan Ş.Ü yaşadıklarını anlattı.
Evinde rehin alarak öldürmüştü 35 yaşındaki Salim Tekin, daha önce defalarca kaçırmaya çalıştığı 16 yaşındaki Beyza Doğan’ı evinde rehin alarak öldürmüş ayrıca devamında intihar etmiş.
‘Dikkate alınsaydım Beyza hayatta olacaktı’
Evrensel’de yer alan habere göre ; Salim Tekin’in daha önce de 15 yaşındaki bir kız çocuğunu istismar ettiği ayrıca bu olayda da şikayetlerin hiç dikkate alınmadığı ortaya çıktı. Beyza gibi takip edildiğini, kaçırıldığını, defalarca karakola gidip şikayetçi olduğunu, koruma kararı almasına rağmen Tekin’in kendisini taciz etmeye devam ettiğini söyledi. Ş.Ü., “Savcılığa gittik, dört kez koruma kararı çıkardık. Defalarca şikayette bulunduk. Eğer benim yaşadıklarımı dikkate alsalardı belki Beyza yaşayacaktı. Ben geceleri bu adamın kabusuyla uyanmayacaktım” dedi.
‘Sürekli ölümle tehdit etti’ “İnternet üzerinden bana yazdı. İlk mesaj atıyor, güven veriyordu. Sonra ben cevap vermeyi kesince bunu tehdide dönüştürdü. İlk başta tehditleri ciddiye almamıştım. Sürekli, ‘Benimle buluşmazsan evine gelirim, aileni öldürürüm, ailene benimle konuştuğunu söylerim. Onların gözü önünde seni de kendimi de öldürürüm’ diye tehdit mesajları atıyordu. Ben bunları o dönem aileme söyleyemedim. Çünkü ailemin tepkisinden de korktum.”
‘Ailenin gözü önünde öldürürüm’ “Bana ilk başta hangi semtte falan oturuyorsun gibi sormuştu. Boş bulunup söyledim. Önce okulumu buldu. Sonra beni takip ederek ev adresimi öğrendi. Okuldan servisle geliyordum. Sürekli beni takip ediyordu. Bir gün yine buluşmak istediğini söylemişti. Ben de gelmeyeceğimi söylediğimde kardeşimin apartmanımızın içindeki bebek arabasını yakmıştı. Bana ‘Bugün kardeşinin bebek arabasını yaktım. Yarın evinizi de yakarım’ diyerek tekrardan tehdit mesajları attı. Başka bir gün servisle okuldan geldiğim vakit apartman içine saklanıp boğazıma bıçak dayamıştı. ‘Benimle geleceksin yoksa bu bıçağı ailenin gözü önünde sana saplarım’ demişti”
‘Zorla rezidansa kapattı’ “Çünkü korktum. 7 Ekim 2019 günüydü. O günü hiç unutmuyorum. Beni zorla Beylikdüzü’nde bir rezidansa götürdü. ‘Buradan bir şey alacağım, benimle geleceksin’ dedi. ‘Ben dışarıda bekleyeyim’ dedim. Olmaz geleceksin’ dedi. Orada bir stüdyo daireye götürdü. Güvenlik görevlisinin gözlerinin içine baktım anlasın diye ama anlamadı. Orada yaklaşık 18 saat zorla tutuldum. O süreç içerisinde her kaçmaya çalıştığımda sürekli darbediyordu, tecavüz girişimi var. Ailem beni arayınca telefonu kırdı. Evin sahibi mesaj atınca mecburen çıkmak zorunda kaldık. Kimliğim yanımda değildi, evden onu alıp gelmemi söyledi. Üstüm başım yırtıktı. Güvenlik görevlisinin kameraları da vardı. Sonra çıktım, bir yerden hemen babamı aradım. Babamın gelmesini bekledim. Daha sonra zaten polislerle rezidansa gittik. Yaşadıklarımı anlattım. Hastane muayenesi oldum”
‘Polisler ilgilenmedi’ “Polisler bana ‘Düzgünce anlat senin bununla bir ilişkin mi var? İlişkin var ki böyle olmuş, gece gece bizi avukatla falan uğraştırma’ gibisinden konuştular. Herkesin beni suçlayıcı tavrıyla karşı karşıya kaldım. Bunları bana 15 yaşında yaşattılar” Bu olaydan sonra Bektaş’ın annesiyle kendisini takip ettiğini, fotoğraflarını çekip gönderdiğini aktaran Ş., “Savcılığa gittik, dört kez koruma kararı çıkardık. Defalarca şikayette bulunduk. Koruma kararı olmasına rağmen beni taciz etmeye devam etti. Herhangi bir şey yapılmadı. Teyzem gelmişti Antalya’dan. Polislere yine gittik. Sivil polisler eşliğinde mesaj yazdık kendi adıma. Evimin yakınında bir park vardı oraya gittik. Daha sonra kendisi de geldi zaten. Sivil polisler gözaltına alarak karakola götürdü. Ama nezarette bir gece bile kalmadan serbest bıraktılar”