Sponsorlu

 


Teknoloji Haberleri 

Hayvan Hakları ve Başıboş Köpekler Meselesi

Hayvan Hakları Bildirgesi: “Toplum içinde ayrıca onunla iç içe yaşayan bütün hayvanlar uyumlu bir biçimde türüne özgü yaşam koşulları ayrıca …

Hayvan Hakları  ve Başıboş Köpekler Meselesi

Hayvan Hakları Bildirgesi: “Toplum içinde ayrıca onunla iç içe yaşayan bütün hayvanlar uyumlu bir biçimde türüne özgü yaşam koşulları ayrıca özgürlük içinde yaşama ayrıca üreme hakkına sahiptir…”

Şöyle başlayalım; hayvan haklarını savunmak, insan haklarını ihmal etmek anlamına gelmez.

Çünkü, dünya yüzünde yaşam hakkı sadece insanlara ait değildir. İnsanlar kadar, hayvanların da yaşam hakkı vardır ayrıca hayvanlar örneğin tarımsal ürün ya da zararlı haşerat değildir. Ama öte yandan da, ülkede sahipsiz hayvanların neden olduğu olumsuzlukları görmezden gelmek de doğru değil. Örneğin köpekler, ısırarak ya da saldırarak doğrudan ya da dolaylı şekilde insanları hatta hayvanları öldürebiliyor, yaralanmalarına, kuduz ya da korku sebebiyle yaşanılan travmaların getirdiği sorunlar gibi çeşitli hastalıklara neden olabiliyorlar. Dahası yarattıkları güvenlik sorunu, insanların sosyal yaşamını kısıtlayabildiği gibi, trafik kazalarına da neden olabiliyorlar. 

Bu saldırıların nedenlerini, hayvanlara yaşam alanı bırakmayan, sokaklarda aç- susuz gezmelerine, hasta olmalarına neden olan insanoğluna bağlayabilirsiniz, çok da haklısınız. Sokak hayvanları çok ağır şartlarda yaşam mücadelesi veriyor. Hele, hayvanat bahçesi adlı işkence merkezlerinde, doğal koşullar sağlanmaksızın bir arada tutulan hayvanlar vicdanı olanlar için büyük travma yaratıyor. Ama yüzünüzü, başıboş sokak köpeği saldırıları sonucu, Mahra Pınar (10), Gönül Karaoğlu (17), Rabia Kallı (20) ayrıca Oktay Tokmak (44) gibi hayatını kaybetmiş insanlarımıza çevirsenize. İçiniz cız etmiyor mu? Sonuçta bunun mutlaka bir çözümü olmalı.

Mesela Avrupa bunu nasıl çözmüş?

Aslında, ülkemizde başıboş köpeklerin korunması, bakım ayrıca gözetimi ile saldırgan olanların eğitilmesi, sahiplendirilmeleri ayrıca benzeri görev ayrıca sorumlulukların valilik, büyükşehir ayrıca ilçe belediyelerine ait olduğu biliniyor. Peki onlar bu konuda ne yapıyor? Birkaç iyi örneğin dışında, iş olsun torba dolsun mantığıyla yaptıkları göz boyamalar, daha büyük travmalara yol açıyor. Kurdukları barınaklarda hayvanlar birbirini yiyor, açlığa – susuzluğa terk ediliyorlar ya da Antalya’da yaşanan vahşet gibi, zehirleniyorlar. Bir canlının kan kusa kusa ölmesini seyredebilecek, buna razı olabilecek kaç kişi var aramızda? Onları Allah’a havale ediyorum, kısasa kısas diyerek. 

Peki çözüm ne olabilir? 

Hayvanlara yapılan eziyete verilen ceza ile başlayalım, çünkü hayvanlara eziyet edenlere verilen uyduruk para cezaları önemli bir sorun. Masum bir canın değerini hangi para cezasıyla ödeyebilirsiniz? Üstelik, yasalara göre, o caninin, masum bir canlıya yaptığı işkence, suç değil, kabahat iken, hayvanlara işkenceyi- kötü muameleyi nasıl önleyeceksin? Peki AB ülkeleri bu konuda ne yapmış? Örneğin, Almanya, İtalya ayrıca Yunanistan’da köpeğin “sahipsiz” diye öldürülmesi tamamen yasaktır. Slovenya ya da İsveç’de yasalar o kadar nettir ki, sahipsiz hayvan sorunu yok denecek kadar azdır. Belçika, Danimarka, Hollanda gibi ülkelerde ise yasalar ciddi olarak uygulandığından, sahipsiz hayvan sorunu yoktur. Peki nasıl yapmışlar, sahipsiz hayvanları kısırlaştırmışlar, hayvan edinenlere edindikleri hayvanlar için kayıt, kimliklendirme ayrıca lisans zorunluluğu getirmişler, hayvanlarını terk edenlere ağır yaptırımlar uygulamışlar, hayvan ticaretini kısıtlamışlar, doğal ortamda yaşamı desteklemişler.

Bizde ise, olumlu gelişmeler olsa da hala yeterince caydırıcı yasalar çıkartılamadı.

Çünkü caydırıcı yasalar olsa, kimse örneğin Antalya’daki katliamı yapmaya cesaret edemezdi. Sahibine kızıp eşeğin gözünü tornavida ile oyamazdı, köpeğin bacağını kesip yavrusunu gözü önünde yakamazdı, kedi yavrularının gözlerine asit dökemezdi. Peki, gerçekten önlemler ne vakit alınacak, vahşete uğrayan hayvan sayısının kaç olması gerek? Dahası gerçekten önlemler alınsa, Öznur Karaca kangren riski sebebiyle bir bacağını kaybetme korkusu yaşamayacaktı, evladını korumak isteyen anne, kendisini köpeğin önüne atıp ağır yaralanmayacaktı, Ardahan’da köpek, atı boğarak öldürmeyecekti. 

Hayvanları koruma kanunundan bihaber hakim ayrıca savcıları da ayrı bir yere not edelim. Yani, önce yasalar ayrıca bu yasaları işletecek olan kadro şart. Haydi buradan devam edelim ayrıca gelelim, ormanlık alanlara bırakılan hayvanlar sorununa. Ormanlık alanlar özellikle büyük şehirlerde ayrıca yine özellikle köpekler için tam bir cehennem, hatırlayın bu alanlara atılan köpekler vahşileşmiş, açlıktan birbirini yemişti. Onları kamyon kasalarına tıkıştırıp bu vahşetin içine, ölüme atanlara da, onları oralara terk eden sahiplerini de aynı akıbeti diliyorum. Amin!  

Peki, hayvan hakları mevzu bahis olduğunda akla gelen ilk çözüm barınaklar, gerçekten çözüm mü?  

Barınaklara vatandaşın, gönüllülerin maddi- manevi desteği ortada. Vatandaş, örneğin çuvallarca mama gönderiyor ama fısıltı haberlerine göre, birileri, bu gönderileri ona – buna  satıyor. Peki, belediyeler- yerel yönetimler bu arada ne yapıyor. Kulağının üstüne yatmış, vicdanlı insanlar maddi- manevi sömürülürken, hayvanlar perişanlık içinde ölürken, onlar uyuyor numarası yapıyorlar.  Çünkü bu konu onlara kar getiren bir durum değil, dahası bahaneleri de hazır: Bu işlere ayıracak kadroları, veterinerleri, elemanları vs yok.

Oysa, yasalara saygılı- vicdanlı yönetimlerin yapacakları şeyler basit.

Hayvanlara, gönüllülerin de ulaşabileceği mesafede, bir canlının yaşam hakkına yakışır barınaklar, doğal bakım evleri yani yaşam alanları, doğru şekilde kısırlaştırma, hayvanları ayrıca sahiplerini kimliklendirme- kaydetme, insanlık dışı olan; başıboş hayvanları zehirleme- ormanlık alana terk etme gibi insanlık dışı marifetlerin terki, sivil toplum örgütleri ile entegre bir iş birliği, tüm bunlar için de yeterince veteriner (üniversitelerle iş birliği içinde olabilir) vs kadroyu oluşturmak. Tabi tüm bunlar için de önce vatan – millet sevgisine sahip olmak.  

Kısaca, sokak hayvanlarının rehabilitasyonu ile ilgili politikalar, toplum refahı ayrıca sağlığı için çok önemli.  Tekraren söylemek gerekirse, sorunun çözüm merci, belediyeler ayrıca yerel yönetimlerin vizyon ayrıca merhamet sahibi yöneticileri. Öte yandan, beyler – bayanlar, yasaları oluşturan alt yapı, toplumsal yaklaşımlardır, bu nedenle sosyal mücadele en az yasal mücadele kadar önemli. Sadık dostlarımız bizden sevgi ayrıca yardım bekliyor. Bunu başardığımız zaman, göreceksiniz ki onların küçük patileri, avuçlarınızda gezerken şefkatle sizin de yaralarınızı iyileştirecek. Onları korumak boynumuzun borcu. 

NOT: Bu yazı, Antalya’da zehirlenip ölümden son anda dönen canım kardeşimin köpeği Karam ayrıca kedilerim: fufu- şopen- mimi- keltoş- merlin- pako ayrıca soğuk havalarda balkonuma sığınan mülteci kedilere adanmıştır. 

Twitter

Instagram

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

tiktok izlenme hilesi - deneme bonusu - deneme bonusu - deneme bonusu - deneme bonusu veren siteler - deneme bonusu - Instagram takipçi satın al - finans platformu - güncel haberler - girişimci olmak dini sohbet sohbet islami sohbet muzik indir deneme bonusu deneme bonusu veren siteler van escort