Clubhouse’da Dinleniyor musunuz?

Toplum olarak bir ‘dinleme’ sorunumuzun olduğu Clubhouse ile bir kez daha gün yüzüne çıktı. Bazı odalarda konuşuluyor fakat dinlenmiyor. Özellikle çok katılımcılı odalarda insanlar seslerini duyurabilme ihtiyacını karşılıyor. Anlatıyorlar, detay veriyorlar, uzatıyorlar, konudan kopuyorlar. Ses çıkarıyorlar evet. Peki dinleniyorlar mı? Sanmıyorum. Dinleyici konumunda olanların çoğu, sıra onlara gelsin diye bekliyor ve moderatörler ise ‘sıradaki’ mantığıyla oda yönetiyorlar. Bu odalara girdiğinizde sıklıkla duyduğunuz sözler var.

1. Çok uzatmayacağım.
2. Çok kısa alalım.
3. Hemen başlıyorum.

İki tarafı da anlamaya çalışıyorum. Birinci grup konuşmak istiyor, dinlenmek istiyor belki de sözleriyle bir iz bırakmak istiyor. İkinci grup ise insanları sıkmadan, bol katılımcılı  bir oda yönetmek istiyor. Sonuç olarak iyimser bir yorumla şunu söyleyebilirim ki konuşulanlar çok az bir kesim tarafından dinleniyor. Ben dinlenmediğim bir ortamda konuşmak istemem. Tabii bu kişiden kişiye değişir. Bazıları ‘Çok kısa alalım.’, ‘Çok detaya girmeyelim.’, ‘Evet, evet teşekkür ederiz.’ sözleri arasında anlattıkça anlatıyor. İlginç.

Bunların yanında arkadaş gruplarının açtığı küçük odalar da var. Benim tercihim bunlardan yana oluyor. Çünkü birbirlerini dinliyorlar. Böyle odaların dinleyenlere de keyif verebileceğini düşünüyorum. Hiç tanımadığınız bir arkadaş grubunun aralarındaki samimi konuşma diliyle anılarına, şakalarına, dertleşmelerine tanıklık ediyorsunuz. Kimsenin kimseye bir şey dikte etme derdi olmadığı, kahkahaların bile dinlendiği odalar benim favorim. Siz de bir bakın bence 🙂